kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Gedik

Gedik: Bunlar öbür raporlarda yazılmasın, Ulusoy: Onu temine çalışıyorum

25.02.2009
DYH'nin 1 milyar liralık vergi cezası tartışılırken Holdingin başkan yardımcısı Gedik ile Gelir İdaresi Başkanı Ulusoy arasındaki telefon konuşması gündeme bomba gibi düştü..
DOĞANYayın Holding'e (DYH) kesilen kaçakçılık cezasının yankıları sürerken rapor aşamasında DYH Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy arasında geçen diyaloglar gündeme bomba gibi düştü. Ses kaydında, Ulusoy, kendi personeline baskı yapacağını, denetlemenin 2003 ve 2004 dışında taşmamasını sağlayacağını ve 'uzlaşma'da rakamı 'çekirdek parası'na indireceğini söylüyor. Gedik ise Ulusoy'a "Bugüne kadar olan oldu" deyip, bundan sonrası için "makul bir rakam çıkartılmasını, devamının getirilmemesini" istiyor. Ulusoy, bir amiriyle konuşur gibi Gedik'e "Merak etmeyin onu temin etmeye çalışıyorum, uzlaşmada halledeceğiz" diyor. Gedik ve Ulusoy'un "vergi cezası" üzerine 6 dakika süren sohbetin kayıtları internet ortamında yayıldı. Maliye yetkilileri, hukuken bir delil taşımadığını söyledikleri sesin Ulusoy'a ait olduğunu doğruladı. Yetkililer, Doğan Yayın Holding'e 2003 yılına ilişkin olarak 5 yıllık zamanaşımına uğramaması için 2008 yılı Aralık ayında ceza kesildiğini belirterek, şu bilgiyi verdiler: "İlk vergi raporu kaçakçılık cezası öngörmüyor. Uzlaşma kapsamına girebilecek nitelikte. Bu kapsamda mükellefin bilgi edinme isteği üzerine yapılmış bir telefon konuşması. Bir ortam dinlemesi söz konusu değil. Yasadışı telefon dinlemesi karşısında savcılığa suç duyurusunda bulunulacak."

İŞTE GEDİK İLE ULUSOY ARASINDAKİ DİYALOG

* Gedik: Oraya yazarlar o ne istiyorsa yazsın diyorsun, Bülent de onu diyor anladığım kadarıyla...

* Ulusoy: Bülent'in görüşlerine itibar ederim. O üç tane ana konudan biri konusunda bayağı yüksekçe tereddüdü vardı. O yüksek olan tutar konusunda da ben de olsam yazarım ama gene de yazılanı görmek lazım. Ben şunu yapacağım üstat, raporu işleme konulmadan önce Bülent'e okutturacağım...

* Gedik: İşleme konmadan bir okusun ya, objektif bakınca kimseye böyle bir rapor yazılmamış, yazılmıyormuş. Bu bir iddia olabilir ama böyle bakınca da hiç yazılmayanın, Maliye'nin iddia etmediği bir hususu zorlama yazılıyor gibi geliyor bize... Herkese yazılsa bendeki rakam çok küçük kalıyor. Ama işleme konmadan el atabilirsen yani şu konu üzerinden ilgini kaybetmezsen memnun olurum...

* Ulusoy: Merak etmeyin o şekilde talimat verdim.

* Gedik: Ben senle konuştuğumu hiç söylemedim öyle şeyleri hiç bahsetmedim.

* Ulusoy: İyi ettin iyi ettin...

* Gedik: 'Bazı durumlarımıza göre bir ihbar olduğunu biliyoruz' dedim. İhbar kâğıtla ilgiliymiş... '2- 3 tane konu varmış' dedim sonra. 'Fakat bildiğim kadarıyla o konularda da bir şey çıkmamış' dedim. 'Ondan sonra dolayısıyla gelen arkadaşlar öyle bir ifadelerde bulundular ama şimdi başka şeylere bakıyorlar... Ama şimdi baktıkları şeylerde çok zorlama geliyor. Yani onlarda kendilerine vazife çıkartıyorlar gibi geliyor' dedim. 'Bu bütün şirketlerin 5 yıllarından, hani böyle linç politikası gibi' dedim Aydın Bey'e en sonunda ben size söyleyeyim üstat dedim '8 tane hesap uzmanı 8 tane mali müşaviri hepimizi işten atacak' dedim.

* Ulusoy: Şöyle bir iki cümleme müsaade buyrun bu iyi zemine gelmiş bunun en sonunda şunu yapmak lazım. Ya fazla uzatmadan fazla yıllara genişletmeden hadi 2003'ü incelediniz 2004'ü de bitirin geri kalanına da artık burnunuzu sokmayın noktasına getirmek lazım... En hesaplısı rakamsal boyutları da otururuz bir uzlaşmayla neticeye varırız...

* Gedik: Ya bundan sonrası yazılmasın bari... Yazılacağını yazmış o rakamlar da büyük...

* Ulusoy: Yok be üstad o kadar yüksek değil... Çekirdek parasına dişe diş mücadele ederiz. Konuları tek tek konuşuruz, yani dişe dişten kastım yanlış anlaşılmasın konular itibariyle ayırttırdım arkadaşlara... Haklılık payımız çok yüksek bir şeylerde uzlaşılır.

* Gedik: Ama zorlayınca her yerden bir şey bulunur, yani bugüne kadar olan oldu deyip bundan sonrasına da makul bir şeyler yapacak da tamam senin de dediğin gibi bizim istediğimiz de öyle... 'Olan oldu, artık bundan sonrasına makul bir şey yapalım' diyelim... Bundan sonrasında fazla bir şey yapmasınlar. Bu tarihe kadar yazdıklarında da uzlaşalım bir şeyler yapalım.

* Ulusoy: Öncesinde ve sonrasında ayrı ayrı beraber olsak iyi olacak üstat. Konular itibariyle tam not almış şu şöyle durumda şu söyle diyecek değilim.

* Gedik: Bunları bari öbür raporlarda yazmasın.

* Ulusoy: Onu temin etmeye çalışıyorum söyledim arkadaşlara üstat.

* Gedik: Onun öbürküleri de uzlaşma diyorsa da yapılacak bir şey yok.

* Ulusoy: Çok bastırdığınızda da başka türlü sıkıntılar çıkıyor. Fazla karışıp kurcalamayın artık.

* Gedik: Evet işte buralarda rakam da yüksek şey de yüksek hep stresler artıyor.

* Ulusoy: Yok arkadaşlar sonraki yıllarla ilgili olarak bayağı makuliyet çizgisine gelme noktasına büyük adımlar attılar dedim tabiri caizse...

* Gedik: Bundan sonra gelecekler daha makul diye düşüneceğiz.

* Ulusoy: Ben o söylediğiniz şeyi temin etmeye çalışıyorum üstat...
Haberin fotoğrafları