kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Aralık 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Uludağ ve Sezen şarkıları

Uludağ'da sezon Sezen Aksu konseriyle açıldı. Ağaoğlu My Resort Otel tamamıyla yenilenmiş. Bu nedenle İstanbul'dan bir grup davetli cuma öğle saatlerinden itibaren Uludağ'a gelmeye başladı. Cuma dağa çıkarken hava günlük güneşlikti ve karsız bir dağ anlamsızdı ama olsun dedik, Sezen Aksu var nasıl olsa... Cumartesi sabahı uyandığımızda gördük ki her yer bembeyaz, üstüne de bir Sezen Aksu gecesi... Daha ne olsun... Otel 10 milyon dolarlık bir yenilenmeyle muhteşem olmuş. İç mimar Halil Atacan harikalar yaratmış. Ağaoğlu grubunun turizm genel koordinatörlüğünü üstlenen Rose Kar mutfaktan lobiye kadar her yere el atmış ve elinin değdiğini de her ayrıntıda hissettirmiş. Sanem Çapa da davetin organizasyonunu üstlenmiş. (Hafta sonu 175 kişiyi ağırladılar ve neredeyse hiç uyumadılar.) Gelelim Sezen Aksu'lu geceye... Sanırım Sezen yıllar sonra böyle küçük, samimi bir ortamda bir program yaptı. Otelin lobisine kurulan sahnede kâh şarkılarını söyledi, kâh anılarını anlattı. Güldürdü, hüzünlendirdi. Ben Sezen Aksu'nun Türkiye'nin en iyi stund up'çısı olduğuna inanıyorum. Çünkü hiçbir şey zorlama değil. Her şey kendi hayatından çıkıyor. İçkili yerlerde şarkı söylemeyen Sezen o gece en çok, servis yapan garsonlara takıldı, "Dolaşmayın öyle ortalarda, çok sinirlenirim" diye... Sonra sürekli Blackberry'sini kurcalayan birini diline doladı, en sonunda da kim olduğunu bilmeden eğlenceli bir şekilde patron Ali Ağaoğlu'na takıldı... İkisinin arasında yaşanan "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"la başlayan diyalog gerilebilirdi ama neyse ki büyümedi... Sezen'in bu konserden 300 bin YTL aldığı yazıldı, çizildi. Ben size doğrusunu söyleyeyim; 125 bin YTL. (Bu arada Uludağ'a giderken, griptim, nefes alamıyordum. Ali Ağaoğlu, Güneri Cıvaoğlu'nun reçetesinden karabiberli votkayı tavsiye etti... Yangınların içine düştüğümü sandım ama dönerken hastalığımdan eser yoktu.)