kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Adana Sözlüğü

21.11.2008
Ağzının domarışından omar diyeceğini anlamak: Söyleyeceği şeyi hareketlerinden anlamak.
Allöş: Bir şaşırma nidası.
Arılık: Bahşiş olarak verilen para.
Aşkarsız: Bir kişinin suratının asık olması hali.
Avel: Aptal.
Balcan: Patlıcan.
Banadura: Küçük domates.
Bayaktan: Az önce.
Bezime: Bazlama.
Bider: Tohum.
Bodiri: Sürahi.
Bocit: Bakır sürahi.
Böğü: Zehirli örümcek.
Cardon: Büyük fare.
Celfin: Tavuğun küçüğü.
Cere: Kulplu testi.
Cıbartmak: Birinin çıplak yerine vurunca orayı kızartmak.
Cıncık: Cam.
Comca: Kepçe.
Cülük: Yavru tavuk.
Çebiç: Küçük keçi.
Çelertmek: Sinirlice gözleri açmak.
Çerdek: Çekirdek.
Çılpık: Küçük bez parçaları.
Çimmek: Yıkanmak.
Çoşka: Yaramaz çocuk.
Dıkılmak: İçeri girmek.
Dinelmek: Ayakta durmak.
Dölek: Düz arazi.
Elem eşkere: Açıkça.
Elikmek: Utanmak, çekinmek.
Eli eğri: Hırsız.
Emmi: Amca.
Erinmek: Üşenmek.
Evme: Acele etmek.
Firtik: 9-10 yaşlarındaki kız çocuğu.
Galan: Bundan sonra.
Galle: Kasa.
Ganere: Çok yemek yiyen, gözü doymayan.
Garipdost: Okaliptüs ağacı.
Gıran: Yaramaz çocuk.
Gıyık: Büyük iğne.
Gicişmek: Kaşınmak.
Goraf: Küme küme insan toplulukları.
Gölük: At.
Göreset: Adabı-ı Muaşeret.
Hoşşik: Yalaka, sırnaşık.
Kapısak: Bahçe kapısı.
Keleş: Güzel.
Kırkım: Düğünlerde yeni evliler için toplanan para.
Kümpe: İki bazlama arsına peynir koyularak yapılan bir çeşit börek.
Küncü: Susam.
Lavgar: Geveze.
Lepe: Bulgurla yapılan bir yemek.
Mahana: Bahane.
Mart sıpası: Yerinde duramayan.
Mayalı: Pideye benzer bir çörek.
Mukufuna varmak: Anlamak.
Namazla: Seccade.
Ondan kertim: Ondan sonra.
Ödü sıtmak: Çok korkmak.
Parçalamak: Avuçlamak.
Pırtmak: Kopmak.
Sınıkçı: Kırık çıkıklara bakan halk hekimi.
Soğukluk: Semiz otu.
Sokundanma: Kendi kendine.
başkalarına kızma.
Şalak: Küçük karpuz.
Tahra: Odun kesim aleti.
Taman: Zaten.
Tevge: Yaramaz çocuk.
Tirlemek: Yorgunluktan hemen uyuya kalmak.
Tomsarmak: Suratını asmak.
Tuturuk: Çok eşki.
Ulmak: Meyvelerin bozulması.
Urasa: Hastalığa karşı okuma, üfleme, afsunlama.
Uyuntu: Çok gezen kimse.
Yumuş buyurmak: İş buyurmak.
Yülemek: Bilemek.
Zıypmak: Kaymak.
Zibil: Çöp.
Ziplemek: Saplamak.
Ziv ziv gezmek: Boş boş gezmek.
Zorlak: Fazla çalışmaktan kolların şişmesi.
Zorsunmak: İş yapmak istememek.