kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
13 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Marc Jacobs, Victoria Beckham’ı dev alışveriş torbaları içinde poz vermeye bile ikna etti.

Modanın haşarı çocuğu

DERLEYEN: SELEN ÇALIK
04.09.2008
Çevreye verdiği rahatsızlıktan dolayı bir keresinde uçaktan indirilen, uyuşturucu bağımlılığı yüzünden tedavi gören uçarı modacı Marc Jacobs'ın hayatı İngiliz The Observer gazetesine de konu oldu.....
Winona Ryder, Saks Fifth Avenue mağazasından tam 5.560 dolarlık bir çanta aşırmıştı. Ama yakayı ele vermesi uzun sürmedi. Çünkü Marc Jacobs imzalı mavi çanta, güzel yıldızın üzerinde kalmıştı. Ryder'ın maddi durumu iyi olmasına rağmen böyle bir yönteme başvurması zaten oldukça ilginçti. Ancak olaylar, mahkeme salonunda daha da ilgi çekici bir hale büründü. Çünkü hâkim önüne yine Marc Jacobs'ın tasarladığı bir elbiseyle çıkmayı tercih etmişti Ryder. Bunun üzerine de Jacobs, güzel oyuncunun tavrından etkilenerek, ona modellik teklif etti. Ama Winona sütten çıkmış ak kaşık değildi. Öyle ki, Juergen Teller'in çekimlerini gerçekleştirdiği reklam kampanyasında, kaşmir kazakların etiketlerini sökerken kameralara yakalandı. Jacobs ise kampanya hakkında şu yorumu yapıyordu: "Bunu beklemediğimi söylesem aptallık olur." Jacobs da aslında ilgi çekmeyi seven biri. Zaten kısa bir süre önce en sevdiği şeyin ilgi görmek olduğunu söylemişti. 5 Eylül'de başlayan New York Moda Haftası kapsamında bir defile düzenleyeceği düşünülürse, kendisi bu aralar çok mutlu olmalı. Çünkü Louis Vuitton'u canlandıran, 5 milyar dolarlık bir işi çekip çeviren, yorumlara ve reklamlara kucak açan, konuştuğunda "Kendimi eğlenceli buluyorum," gibi sözler sarf eden biri olarak ilgi çekmemesi imkânsız gibi.

KIKIRDAYARAK İZLEDİ
Tüm bu şöhret, yanında parayı da getiriyor tabii... Jacobs'ın Louis Vuitton için yaptığı tasarımlar ve kendi markası, yılda yaklaşık 2 milyar pound kazandırıyor. Tasarımlarının rağbet gördüğü; onun tasarımı olan düğme ve yuvarlak yakaların, başkaları tarafından da sık sık kullanılmasından belli. Bunun yanı sıra 'it bag' kavramının ortaya çıkışında başrol oynayan çantalarının sahtelerine her yerde rastlanması da aynı şeyi doğruluyor. Bunun üzerine Royal College of Art'tan Prof. Wendy Dagworthy, Jacobs'ın yeni Yves Saint Laurent olabileceğini söylüyor: "Tasarımlarında o klasik görünüm mevcut. Ama gerçekten kendine özgü olan ve modanın geleceğini belirleyenler de işte bu tarz kişilerdir." Bu övgülerden oldukça memnun olan Jacobs, espri anlayışıyla da tanınıyor... Japon sanatçı Takashi Murakami ile kârlı bir işbirliği yapan Jacobs, Murakami'nin Brooklyn'de yaptığı sergi açılışında, kendi ayarladığı seyyar satıcılara orijinal ürünleri sahtelermişçesine tezgâhlarda sattırarak korsan satışa tepkisini esprili bir biçimde ortaya koymuştu. Kendisi de boynunda papyonuyla kıkırdayarak bir köşeden gösteriyi izlemişti. Marc Jacobs'ı daha iyi anlayabilmek için, geçmişini de bilmek gerekiyor. Sıradışı modacı, 1963'te New York'ta doğdu. Babası o henüz yedi yaşındayken hayatını kaybedince, röportajlarda sorunlu olarak tanımladığı annesi, Jacobs'ı Manhattan'a büyükannesi ve büyükbabasının yanına gönderdi. Büyükkannesi onun tasarımcılık hevesini destekliyor ve mahalle kasabına bile torununun yeni Calvin Klein olacağını söylüyordu. Ve haklıydı da... Çünkü Donatella Versace ve Vogue editörü Anna Wintour, Jacobs'ın 1992'deki ilk defilesini ayakta alkışladılar. Bundan beş yıl sonra iş ortağı Robert Duffy, Jacobs'ı Louis Vuitton'un kreatif direktörlüğüne getirdi. Ama bu sırada Jacobs'ın âlemciliği bir sorun haline geldi. Alkolün yanı sıra eroin ve kokain kullandığı da konuşuluyordu. Bir dönem neden böyle yaşadığı sorulduğunda ise şu cevabı veriyordu: "Bu bir klişedir gerçi ama içtiğimde daha uzun boylu, daha komik, daha zeki ve cool oluyordum." Bu dönemlerde bir defasında çevreye rahatsızlık verdiği için uçaktan indirilecek ve bu da Anna Wintour ve Naomi Campbell'i Duffy'yle bizzat görüşmeye itecekti. Bu görüşmeler ise Duffy'nin, Jacobs'ı rehabilitasyona göndermesiyle sonuçlandı. Geçen yıl mart ayında ikinci kez rehabilitasyona girmeden önce de bir basın bülteni yayımlandı. Tekrar göz önüne çıktığında Jacobs'ın geçirdiği değişim ise medyayı çılgına çevirdi. 45 yaşına gelmişti, formdaydı, lens takmaya ve dar kıyafetler tercih etmeye başlamıştı. Tasarımları da artık daha seksi ve şeffaftı. Victoria Beckham'ı dev alışveriş torbaları içinde poz vermeye dahi ikna etti.

MODAYI DEMOKRATİKLEŞTİRİYOR
Hayranları ise aslında tahmin edildiği gibi öyle çok zengin kadınlar değil. Çünkü Jacobs imzalı çantalar 1000 pounda kadar çıksa da hedef kitle aslında genç kızları da kapsıyor. Hatta 19 ülkede 160 mağaza 'Marc Jacobs Collection' 'Marc by Marc Jacobs' ve 'Little Marc' ürünleri satıyor. Ancak satışların yüzde 70'ini 20 dolarlık tişörtler ve 5 dolarlık plastik yüzükler gibi ucuz parçalar oluşturuyor. Elle dergisi baş editörü Lorraine Candy de, ulaşılabilir tasarımlarıyla Jacobs'ın bir şekilde modayı demokratikleştirdiği fikrinde. Bu arada moda editörleri Jacobs'ın 9 Ekim'deki defilesini iple çekiyor. Bu noktada ünlü modacı, biraz mütevazı davranıyor ve şöyle diyor: "Tüm bu insanlar oradalar, buna inanamıyorum. Ve her seferinde 'Bunu hak etmek için hayatta ne yaptın?' diye soruyorum kendime."
Haberin fotoğrafları