kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ağustos 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

dvd ekranı

Yavuz Baydar
Things We Lost in the Fire / Yitirdiğimiz Şeyler (DreamWorks / Tiglon)
Film:
* * * * / Ekstralar: * * *
Amerikan sinemasında pek rastlanmayan bir alana giriyor Danimarka asıllı yönetmen Susanne Bier: Ölüm sonrasında sarsılan aile ve acıyla baş etme. Kusursuz koca ve aile babası Brian, daha filmin başlarında bir şiddet kurbanı olacaktır. Karısı Audrey (Halle Berry muhteşem oynuyor) iki çocukla baş başa, derin yeis içinde kalakalır. Çareyi, eski aile dostu Jerry'yi evin yanında garajda kalması için ikna etmede bulur. Jerry de uyuşturucuyu yeni bırakmıştır. Enfes bir film.

I'm Not There / Beni Orada Arama (D Home)
Film:
* * * * / Ekstralar: * * * * *
"Son yıllarda Amerika'dan çıkan en özgün film," diyenler haklı. Yönetmen Todd Haynes rock müziğinin ve şiirinin efsanesi Bob Dylan'ı düz bir öykü yerine, çağrışımlarla, sıkıştırılmış dönemlerle ve altı farklı oyuncu (biri Cate Blanchett!) kullanarak anlatıyor. Filmi boydan boya taşıyan müzikler, onu çok seven ve etkilenen günümüz rockçıları tarafından hazırlanmış. Bana göre 2007 Venedik Jüri Büyük Ödülü, onu en çok hak eden filme verildi. Çok keyifli.

El Cantante / Şöhret (D Home)
Film:
* * * / Ekstralar: * *
Hector Lavoe, salsa müziğinin efsanevi ismiydi bir zamanlar. Puerto Rico'dan çıkışıyla başlayan yükselişi, 1980'lerde New York'ta onu zirveye taşımıştı. Ama şöhret, trajedinin de başlangıcı oldu. Eroine saplanan Lavoe, 1993'te AIDS'e yakalandı ve erken yaşta öldü gitti. İşte, öykü bu. Tabii Lavoe rolünde Marc Anthony ve ona kol kanat geren fevri karısı Puchi rolünde Jennifer Lopez olunca film ilgi çeker. Beceriksiz Lopez'e rağmen bir dönemi ve onun ateşli tiplerini çok iyi yansıtan bir film bu. Müzikler de cabası. Ama ekstralar zayıf.

Jumper (Fox / Tiglon)
Film:
* * / Ekstralar: * *
Abartısız ve kendi halinde, ama son derece eğlenceli bir film bu. Ana tema çok basit: David isimli genç, zıplama yeteneğini keşfeder. Bu arada kız arkadaşı Millie'yle de cilveleşir. İşler banka soygunu vesaireye kadar ulaşınca peşine paladin denilen 'jumper avcıları' takılır. Başlarında da Roland isimli bir detektif vardır. Derken, bu kovalamacaya İngiliz 'jumper' Griffin de katılır. David ve Griffin, filmin geriye kalan -sadece heyecandan ibaret- kısmında kaçıp duracaktır. Saf eğlence için izlemeye değer.
Haberin fotoğrafları