kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Yalan dünyanın en harbi şovu

MÜJGAN HALİS
30 yıllık gazeteci, önemli haberlerin takipçisi Yalçın Çakır, yıllardır gecekonduların BBC'si Flash TV'de 'Anadolu magazin' diye tabir ettiği programlara imza atıyor. Programlarında küfür, şiddet havada uçuşuyor. Son programı Yalan Testi ise, işin içine polislerin de katıldığı canlı bir sorgu odası..
Polis: "Eşinize kızdığınız için mi ilişkiye girmiyorsunuz?", Kadın: "Leş gibi kokuyir, ağzı gözü kokuyir." Sunucu: "Bir dakika sonucu alıcam, sonucu alıcam." Polis: "Yalan makinesine göre yüzde 25 oranında yalan söylüyorsunuz." Hayır, hayır ne bir polis fezlekesini ele geçirdik, ne de bir iddianameyi. Bu cümleler, bir ulusal kanalda yayınlanan televizyon programından. Yalan Testi programı her pazartesi Flash TV'de yayınlanıyor. Deneyimli gazeteci Yalçın Çakır'ın hazırlayıp sunduğu programda 'insan uzmanı' olarak lanse edilen Osman Yeltekin ve Önder Mete adlı emekli polisler ile avukat Ahmet Ülger sorgucu konumunda. Polislerin insanlar konusunda uzmanlaşırken staj yaptıkları karakollarda gördükleri eğitimler bir yana, programın formatı da öyle dışarıdan apartma falan değil, bizatihi Çakır'ın kendi üretimi.

GERÇEK KONULAR
Konuklar programa telefonla başvuranlar arasından seçiliyor. Aklınıza gelen her konu yalan testine tabi tutulabiliyor bu programda: Eşinizle cinsel ilişkiye girip girmediğiniz, gay olup olmadığınız, büyülenip büyülenmediğiniz... Bir insan bunu niye yapar bilinmez ama gerçekten de binlerce insan en mahrem sorunlarını gidip rahatlıkla anlatıyor bu programda ve kanalın iddiasına göre istihbarat örgütlerinin kullandığı dört ayrı profesyonel sorgu makinesinin elektrotları göğsüne, göbeğine ve parmaklarına bağlanıyor. Sonrası, canlı sorgu odasına hoş geldiniz efendim. Bazen öyle vahim şeyler yaşanıyor ki programda, stüdyodakiler bile "Biz bunu neden yapıyoruz?" diye şaşırıyor. Birkaç hafta önceki programa katılan psikolojisi bozuk, kendini köprüden atmaya yeltenmiş, uyuşturucu bağımlısı 'zanlı', sorulardan öyle bunaldı ki, üstelik verdiği yanıtlar yalan makinesi tarafından asla doğru bulunmuyordu, kendini cam fanusta sağa sola çarpmaya başladı. Ve güya genci ailesine şirin göstermek isteyenler, korkudan ne yapacaklarını bilemedi.

NEREDEN NEREYE?
Yalçın Çakır bu 'orijinal' programın yanı sıra, şimdiye kadar Flash TV'de 16 ayrı formatta programa imza atmış bir fenomen. Daha önce Umut, Acı Umut, Yalan Yok, Buna da Şükür gibi benzer birçok program hazırlamış. Türk televizyonlarının en çok küfredilen sunucusu olduğu düşünülen Çakır'ın önceki programlarında yaşananlar ise 'Vay be,' dedirtecek cinsten. Eşeklerle cinsel ilişkiye giren genç mi dersiniz, kumaş yeme hastalığı olan ve stüdyoda Çakır'ın ceketini yemeye çalışan adam mı, Fenerbahçe başkanını rüyasında gördüğü için 11 erkek çocuk isteyen koca mı, 60 yaşındaki kocasını erkekliği yok diye terk eden kadın mı veya sürekli mesir macunu yiyen adam mı, ne ararsanız var. Konular böyle abuk olunca haliyle konuşulan dilde seviye aramak da boşuna bir çabaya dönüşüyor. Peki kimdir konuklarına stüdyoda "Allah rızası için bir dakika dinle, bak Allah'ın adını verdim," diye yalvarmasına rağmen en galiz küfürlerin uçuştuğu stüdyoda 16 yıldır böyle programlar yapan bu adam? Bu merakla kapısını çaldık Çakır'ın ve Flash TV'nin Tepebaşı'ndaki binasında buluştuk. 'Türkiye'nin Jerry Springer'ı' olarak adlandırılan Çakır hakkında en şaşırtıcı bilgiyi en baştan vermek belki de en doğrusu: Gazeteciliğe Milliyet'te başlamış, Cumhuriyet'te yetişmiş, İlhan Selçuk ve eşinin ona hediye ettiği kitaplarla büyümüş, Marksist gelenekten gelmiş biri. Üstelik sıkı durun, Genç Kurtuluşlar adlı bir örgütten üç ay tutuklu yargılanmışlığı bile var. Öyle sıradan bir gazeteci de değil Çakır. 'Kitaba Siyasi Baskı' ve 'Sol Siyasi Partileşme Süreci' başlıklı araştırma haberleriyle iki kez yılın gazetecisi seçilecek kadar başarılı bir haberci. Cumhuriyet'ten ayrıldıktan sonra kısa bir süre dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in basın danışmanlığını yapmış, ama Sözen onu canlı yayında işten kovunca, Flash TV'nin sahiplerinin davetiyle kendisini 16 yıldır ekran yüzlerinden biri olduğu kanalda bulmuş, sanırım olanlar da ondan sonra olmuş. Haber müdürlüğüyle başlayan televizyonculuk serüveninde, gözaltında polis tecavüzüne uğrayan kadını da konuk etmiş, hatta onu gözaltına almak için TV binasını basan Terörle Mücadele ekipleriyle yumruk yumruğa kavga da etmiş. Uğur Mumcu gibi bir ustanın yanında yetişmek hayatının en gurur verici yanlarından biri ama gelin görün ki, bu geçmişe sahip bir adam yıllardır küfürlerin havada uçtuğu, mahremiyetin dibe vurduğu, duygu sömürüsünün şaha çıktığı bu programların da bazen fikir babası, bazen pratik uygulayıcısı, bazen de her ikisi. Flash TV'de çalışmaktan memnun olduğunu söyleyerek başlıyor sorularımızı yanıtlamaya, "Çünkü," diyor, "benim çalıştığım işyerinin devletle bir liralık kredi ilişkisi yok, bu yüzden de kimseye gebe değil, herkese muhalif." Patronlarının bunu 'talk on the town' yani 'halkın ağzı olmak' diye ifade ettiğini söylerken, halinden gerçekten memnun. Onun realityci olma serüveni daha önce Medyum Memiş'in sunduğu programı sunmasıyla başlamış: İşimi severek yapıyorum ve ben şimdiye kadar istemediğim hiçbir işi yapmadım." Ayrılan çiftleri barıştırdıkları programdan sonra, sokakta yürüyemez duruma geldiğini ve artık 'ailenizin delikanlısı' sloganıyla anılmaya başladığını söylüyor. Daha önce yaptığı onlarca siyasi programa rağmen çok da tanınmadığını ama reality yapmaya başladıktan sonra hayatının tamamen değiştiğini öne sürüyor. Yalçın Çakır'ın konularının tamamı gerçek, konuklar da programa kendi istekleriyle katılan sıradan insanlar. C1, C2 ve D gruplarına hitap eden programlarında şu ana kadar binlerce kişiyi konuk etmiş, sırada onun programına katılmak isteyen 13 bin kişi var.

PROGRAMLARI OLAY
Onu dinlerken 'yurdum insanı'nın hallerine şaşmamak elde değil. Örneğin birkaç yıl önce yaptığı bir programla vajinismus sorununu ilk kez ekrana taşıdığını söyleyen bir gazeteciye mi, yoksa cinsel problemi nedeniyle kocasının kafasına kızgın tavayla vuran kadına mı şaşırsak bilemedik. Bu programdan sonra 300 bin vajinismuslu kadının kendisine başvurması ise işin en şaşırtıcı bölümü herhalde. Sadece bu mu, çektiği programların her biri olay: "Yaşlı bir kadın yeni evli oğlunun kadınlarla birlikte olamadığını, ama yoksul oldukları için de tedavi ettiremediğini söyleyerek başvurdu. Teyzeyi Anadolu'nun uzak bir şehrinden İstanbul'a getirttik. Biz meseleyi yayında konuşurken, delikanlının canlı yayına bağlanan arkadaşı, Yalan söylüyor, o eşeklerle birlikte oluyor,' demez mi, şaşırdık kaldık."

FAYDA SAĞLIYORUM
Yalçın Çakır'ın bir fenomen olduğu konusunda ısrarlıyız, çünkü ondan başka sunduğu televizyon programları video paylaşım sitelerinde milyonlarca kez izlenen, programları halk arasında taklit edilerek amatör çekimlere konu olan başka biri yok. Çakır yaptığı programların sadece yüzde 20'sinin cinsel içerikli, küfürlü ve yakışıksız olduğunu ve sadece bu programların videolarının çoğaltıldığını iddia ediyor. Programlarının geri kalanında ise birçok insana fayda sağladığı görüşünde: "Halbuki binlerce insana yardım ettik, binlerce kız çocuğunu okuttuk, birçok kadını şiddetten kurtarıp sığınma evlerine yerleştirdik, 60'ın üzerinde insanı uyuşturucudan kurtardık." Programları her zaman ilk 100'e giriyor Çakır'ın. Yedi yıldır bu tür programlara imza atmasından herhalde, 'varoşların prensi'ne dönüşmüş durumda Yalçın Çakır. Onunla hemen aşağıdaki Kasımpaşa'da sokakta rahatça yürüyemeyeceğimizi öğrenirken, 'nereden nereye' anti parantezinin eşliğinde soruyoruz, yayında binbir ricayla söylediği "Artık evlenme teklif etmeyin," mevzusunu. Evet yanlış duymadınız, özellikle izleyicilerinden bolca evlenme teklifi alıyor Yalçın Çakır. Bunu da ekranda ideal bir portre çizmesine ve o portrenin izleyici nezdinde kendi kimliği gibi algılanmasına bağlıyor. Hatta bazen bu teklifler öyle ısrarcı, öyle hastalıklı hale geliyormuş ki, çıkıp yayında "Yapmayın," demesi gerekiyormuş: "Bir kadın araya adamlar koyup, arabalar göndererek 'Gel işlerimin başına geç,' dedi. Belçika'daki bir doktor kadın kalktı buraya geldi." Ama onun tavrı net ve izleyicilere söylediği tek bir söz var: "Bacımsınız." Çakır'ın Yalan Testi programı her pazartesi 22.10'da Flash TV'de.
Haberin fotoğrafları