kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Mandy, Senna ve Bahar'dan oluşan Monrose'un üçüncü albümü önümüzdeki ay çıkacak.

Bir yarışmaya girdiler hayatları değişti

Mine GÜLTEKİN
21.06.2008
Biri Türk, biri İtalyan, diğeri Faslı üç genç kızdan oluşan Almanya'nın popüler müzik grubu Monrose, üçüncü albümüyle yeni bir çıkışa hazırlanıyor. Bu kez amaçları, müziklerini tüm Avrupa'ya dinletmek..
İKİ yıl önce Almanya'da düzenlenen popstar yarışmasına katılan Bahar Kızıl (20), Mandy Capristo (18) ve Senna Guemmour (28), halk ve jüri tarafından verilen oylarla dereceye girdiler. Çıkardıkları albüm, tıpkı yedi yıl önce yine aynı yarışmada birinci olan No Angels grubu gibi, Almanya müzik listelerine hızlı bir giriş yaptı. İlk albümleri Temptation ile ilk iki haftada 200 bin albüm satış rakamını yakalayan Monrose, bugüne kadar Avrupa'da yaklaşık 200 konser verdi. Bu kısa zamana, temmuz ayında çıkacak olan I Am de dahil olmak üzere, üç albüm ve beş single çalışması sığdıran Monrose kızlarıyla buluştuk.

HAYATIMIZ MÜZİK

Müzikle uğraşan kişilerin ortak söylemleri Bahar, Mandy ve Senna'da da mevcut; müzik için doğduklarını, çocukluklarından beri müzikle ilgilendiklerini ve her zaman en büyük ideallerinin bu olduğunu söylüyorlar. Altı ay süren yarışmada tanışan ve kısa süreden kaynaşan üç genç kız, okul eğitimlerini müzik yapabilmek için askıya almış. Bu durumu kayıt ve konser programlarının yoğunluğuna bağlayan Bahar, "Ben okula devam etmek istiyorum, ileride İstanbul'a gelip konservatuarda okuyabilirim," diyor. Popstar başarısıyla Türk basınında da övgüyle anılan Bahar, Almanya'da doğup büyümüş. Ailesinin Türk olması dolayısıyla Türkiye'ye sık sık gelip gidiyor ve Türkçeyi iyi konuşuyor. İtalyan bir baba ile Alman annenin kızı olarak dünyaya gelen Mandy ise, şov dünyasına bir çocuk programında sunuculuk yaparak adım atmış. Eleştirmenler Mandy'nin sesini, Mariah Carey ve Christina Aguilera'ya benzetiyor. Kendini grupta 'big sister' (büyük abla) olarak tanımlayan ve Faslı Müslüman bir aileden gelen Senna; beste yapıyor ve söz yazıyor. Senna, kayıtlarını dinletecek plak şirketi bulmak için çok uğraşmış ama başarılı olamamış; şeytanın bacağını iki yıl önce katıldığı yarışmayla kırdığını söylüyor.