kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Onlar, 'güneş sevmez'ler!

Yaprak Aras ŞAHİNBAŞ
14.06.2008
Bronz ten artık 'vurdumduymazlığın' işareti. Yeni akım ise güneşlenmemek, bütün bir yıl boyunca beyaz ama 'sağlıklı' kalmak... Birçok ünlü artık bronz tenle dolaşmak istemiyor, bol koruma faktörlü güneş kremi sürmeden sokağa adımlarını atmıyorlar..
İLİŞKİLİ HABERLER
Onlar, 'güneş sevmez'ler!
Oyuncu Akasya Aslıtürkmen, geçtiğimiz günlerde bir radyo programında şöyle diyordu: "Yaklaşık beş-altı yıldır güneşe çıkmıyorum. Yaşımdan daha küçük görünmemin nedeni de bu zaten." Aslıtürkmen, bir 'sun hater'. Yani 'güneş sevmez'. Mark J. Penn, Mikrotrendler kitabında bu ismi takmış onlara. Sayıları da hiç az değil aslında. Ozon tabakasının incelmesi ve küresel ısınma yüzünden "Güneş, eski güneş değil," diyenler, yaz tatilini gölgede geçirenler, bol koruma faktörlü güneş kremi sürmeden sokağa adımını atmayanlar artıyor.

SOLUK BENİZLİLER
Çevremde güneşe çıkmayan çok kişi var. Ve inanın, hepsi Aslıtürkmen gibi, yaşlarından çok daha küçük gösteriyorlar. Güneş şemsiyesini yanından ayırmayan Anne Hathaway'e bir bakın. Veya Dita Von Teese'e; Gwyneth Paltrow'a; Madonna'ya, Kirsten Dunst'a; Avustralya güneşinin altında büyümesine rağmen artık bir porselen kadar beyaz olan Cate Blanchett'a... 'Soluk benizliliğin' Hollywood'da yükselen bir trend olduğu açık. Bir Akdeniz ülkesi olmamıza rağmen, güneşten uzak yaşamayı başaranlar bizde de az değil. Şebnem Ferah, Candan Erçetin ve Pelin Batu mesela; asla bronz görmediğimiz, göremeyeceğimiz isimler.

ARTIK MODA DEĞİL
İnsanoğlu binlerce yıl boyunca güneşe taptı. Moda dünyasının 'tapınması' ise Coco Chanel'in Güney Fransa tatilinden yanık dönmesiyle başladı. Bronzluk bir anda Viktoryen zamanlardaki gibi 'alt sınıf'ın değil, asil ve 'stil sahibi' insanların özelliği haline geldi. Derken çevresel faktörler değişmeye başladı. Önce ozon tabakası inceldi; delindi. Güneş daha hızlı ve çok 'kavurur' oldu. Güneşin cildi hızlı yaşlandırdığı sürekli tekrarlanır oldu. Makyaj malzemelerinde en çok aranan özelliklerden biri, güneş haline geldi. Dolayısıyla 'bronz ten' artık sağlığın değil, bilinçsizliğin ve cehaletin göstergesi sayılmaya başlandı. Ünlü markaların reklamlarından moda dergilerine kadar herkesin 'beyaz ten'lileri tercih etmeyi sürdürmesi de, modanın 'rengini' iyice belli etti. Gelelim 'güneş sevmez'lere... Onlar sadece kendileri için değil, çevreleri için de çalışıyor. 1970'li yılların 'erken' sigara karşıtları gibi, dertlerini pek umursamayan bir kalabalığa anlatmaya çalışıyorlar. Çünkü cilt kanseri, artık göğüs kanserinden bile daha sık görülüyor. Amerika'da her yıl 1 milyonun üzerinde kişi cilt kanserine yakalanıyor. New York ve New Jersey'de, 14 yaşının altındakilere solaryumlar yasaklandı. İngiltere'de doktorlar, güneşten uzak durulmasını tembihliyor. Glastonbury ve T4 festivallerinde 'ben kontrolü' bile yapacaklar. Güneşin insan vücuduna zararları, yararlarını geçmeye başladı, anlayacağınız. Öyle saatlerce kabak gibi altında yatmak hiç doğru değil. 'Güneş sevmez'lere sorsanız enerji elde etmek dışında, güneşin insanlık için bir faydası da yok. Otobronzan satışlarındaki artış bunun en iyi göstergesi değil mi zaten?
Haberin fotoğrafları