kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Mayıs 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Referanssızlık

El yumruğu yemeyen kendininkini değirmen taşı sanırmış.
Dünün bu sözündeki " el yumruğu "na, bugün yönetim biliminde "referans" diyorlar.
En iyi uygulama, benchmarking, mikyas, nirengi vs. yığınca kelime, bu "el yumruğu" denen kavramı anlatmak için geliştirilmiş.
Pratikte işe yararlılığı, yaptığınız her ne ise, o işe dair bir referans yaratmasıdır.
Bu sayede " ölçü " oluşturursunuz.
Zira ölçemezseniz bilemezsiniz, bilemezseniz de yönetemezsiniz.
Türkiye, referansları olmayan ya da olanları da son derece muğlak olan bir ülke. Bilenle bilmeyeni, testiyi kıranla suyu getireni, yapanla yapamayanı, başarıyla kabiliyetsizliği ayırt etmek için referanslarınız yoksa başınız belada demektir.
Zira günün sonunda medya tarafından onaylanmış başarıya aldanır, imajı parlatılmışı sanatçı zanneder, usta ile çırak arasındaki farkı bilemezsiniz.
Toplu Konut İdaresi Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın müteahhitler için söylediği " hiçbir işi beceremeyenler " tanımı, (iyileri tenzih ederek) son derece doğru ve bir hastalığımıza işaret ediyor; Referanssızlık!
Standart ve referanslar ülkesi Almanya'da 90 milyon nüfusta 2 bin müteahhit varken bizde ise bu rakam 40 bin civarında. İşin ilginç yanı Almanya gibi ülkelerde %35'lik kar oranlarına karşılık bizde %100'den aşağı düşünülmüyor. Eroin işinde dahi bu kadar kar yok ama bizim de referansımız yok.
Başka örnek yok mu? Olmaz mı; mesela müzik. İyi ile kötüyü ayırt edici güzel olan ile gürültüyü ve sıradanlığı farklılaştıracak bir kulak referansı olmayınca, ortalık sanatçı(!)dan, müzisyenden geçilmiyor.
Üniversiteler? Küresel kriterler ve kabul görmüş referanslara göre kendilerini tartmak yerine, " ben daha layığım, ben daha demokratım" gibi farklı ölçütlerle kendimizi avutuyoruz. Dünya ilk 500'ünde okulumuz da yok zaten.
Niceliklerin konuştuğu alanlar farklı mı?
Mesela şirketlerde başarıyı ciro ile ölçen aptal patronların " neden büyüyemiyorum " sorusuna cevap bulamaması boşuna değil.
Karı değil de ciroyu alkışlayan yaklaşım yüzünden " kazandırmayan ihracatın " ülkemizi rekabet açmazlarına saplamasını kavrayamıyoruz.
Politikadan üniversiteye, sanattan yönetime dek " liyakat " referansları oluşmayınca kendi yumruğunu değirmen taşı sanır, aldanırsın.