kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Tuluhan Tekelioğlu'nun 10 yaşındaki oğlu Ömer, koruya bisikletle geldi.

Yemek yapmayı Ömer doğunca öğrendim

Tuluhan Tekelioğlu - Gazeteci..
"27 yaşımdaydım. Ömer'in doğduğu gün, sonsuz bir mutluluk ve sorumluluk duygusu hissettim. İlk geceydi. Hastanede emzirmem için hemşire Ömer'i kucağıma vermişti. Ama ben bitkindim, uyumak istiyordum. Ne düşündüğümü anlamış gibi bana öyle bir bakış fırlattı ki, 'Uyan ve kendine gel,' der gibi... O dimdik, tatlı bakışlarıyla beni fethetti. Çocuk olduktan sonra kendi çocukluğunuz bitiyor. Yaşam boyu sürecek bu keyifli hammaliyeti, gönüllü olarak taşımaya başlıyorsunuz. Yemek yapmayı, Ömer doğunca öğrendim. Ve oğlum büyüdükçe ona da öğrettim. Şimdi 10 yaşında. Birlikte yemek yaparken çok eğleniyoruz (Yumurtayı çok güzel kırıyor, harika sucuklu omlet pişiriyor). Ömer sırlarını benimle, hobilerini babasıyla paylaşıyor. Onu büyütürken hep kendi çocukluğumu aklıma getirmeye çalışıyorum. Böylece onu daha iyi anlıyorum. Bazen onun gibi çabucak öfkelendiğimi, onun gibi komik bir olaya kendimi kaptırarak kıkır kıkır güldüğümü hatırlıyorum. Ömer de benim gibi okuldan gelince paşa çayı içmeyi çok seviyor. Yazın dilim dilim karpuz yemeye doyamıyor. Meyveli yoğurdu, ballı süte tercih ediyor. 'Arnavut inadı ise sana çekmiş,' diyor babası. Ömer'in kendi kararlarını alacak kadar özgürlüğüne düşkün, zeki bir çocuk olacağını o parlak gözlerine baktığım ilk gün anlamıştım. Bu yüzden annelik içgüdüsüyle, çocuğumun hayatını kontrol etme isteğini birbirine karıştırmamaya özen gösterdim. Cilveleşmeyi, mıncıklamayı, talepsiz sevmeyi, sabırlı olmayı, şevkati, insanlara hoşgörüyle yaklaşmayı, oğlumla keşfettim. Bence kadınlar başkalarına gerçek anlamda sevgiyle yaklaşmayı, çocuk sahibi olduktan sonra öğreniyor. Bunun için her kadın mutlaka çocuk sahibi olmalı. Doğurmak şart değil, evlat edinmek yoluyla da olabilir!"