kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Özcan Deniz ve gözyaşı...

Özcan'ı sigara dumanıyla ağlattık

-Poz vermeyi bilirler miydi? Yoksa ne yapmaları gerektiğini siz mi söylerdiniz?
- Nereden bilecekler! Beni ağabeyleri sayarlardı. Ünlü olmanın yolu Stüdyo Celal'den geçtiği için, fazla müdahale etmezlerdi.

- Özcan Deniz'in gözünden yaş gelmesi için sigara dumanı üflediğiniz doğru mu, yoksa bir şehir efsanesi mi?
- Evet, odadaki bütün camları kapattık. Hiçbir yerden içeri hava girmiyor. Ben geçtim makinenin başına, Hilmi Topaloğlu da alttan bunun gözünün içine sigara dumanı üfledi. Kızardı gözleri, başladı yaşarmaya.

- Eskiden dijital makine olmadığı için çok fazla kare de çekmezdiniz herhalde?
- Evet, zaten dijital çıktı, mertlik bozuldu. Fotoğrafçılık çok basit hale geldi. Biz az ama özenli resim çekerdik. Ben ışıkla her şeyi ayarlardım. Şimdiki gibi photoshop olayı yoktu. İğneyle kuyu kazardık. Sivilce mi var, biz onu doğru ışıkla kapardık. Sivilceyi, hileyle temizlemek başarı mı? Bunu gelsinler de o Odabaşı falan (Nihat Odabaşı) doğru ışıkla yapsınlar. Hiç unutmam Cengiz Kurtoğlu'nu plakçısı ilk kez getirdiğinde, "Az çek," dedi. Cengiz, "Ağabey gelmişken çekseydik," dedi. Ama plakçı, "Şimdi satar, satmaz belli olmaz. Satarsa bir daha getiririm seni," demişti.