Ciddiyetsizlik

Turkcell Süper Lig'de oynanan maçta Galatasaray, deplasmanda Ankaraspor'u 1-0 yendi. İŞTE YORUMLAR;

LEVENT TÜZEMEN: CİDDİYETSİZLİK (SABAH)

Lincoln için "Oynamıyor" diyorlar... Kiminle oynayacak? G.Saray'da topu adrese bırakacak, ayağa isabetli pas yapacak kaç oyuncu var? Nonda, Arda ve biraz da Ümit Karan... Brezilyalı çok iyi yerlere gidiyor, kendini rakip ceza alanında unutturuyor ama topu alan kafasına göre takılıyor. Kimse başını kaldırıp "Lincoln nerede?" diye bakmayınca ezbere yapılan ortalar rakibe gidiyor. F.Bahçe'de topu alan önce Alex'i arıyor... Kısacası G.Saraylı oyuncular Lincoln'un yaratıcılığından faydalanmıyor.

G.Saray 9 hafta arayla Susiç'i ikinci kez yendi. Susiç'in, forvette De NigrisTitaMehmet Yılmaz üçlüsünü oynatması "Ya hep ya hiç" mantığındaydı ama riskliydi.

G.Saray'ın kötü oyununun nedeni şampiyonluk stresi değil ciddiyetsizlik. Öyle ki; ikinci yarı riskleri alıp çok adamla üzerlerine gelen Ankaraspor karşısında çaresiz kaldılar. Çünkü hızlı hücuma çıkarken kolay top kaptırdılar çok pas hatası yaptılar. Gol yollarında sadece Nonda ayakta kaldı ve rakip defans önünde duvar olup tuttuğu toplarla Ankarspor'un daha fazla hücum etmesini engelledi. Barış'taki düşüş ve Sabri'deki istikrarsızlık çok şaşırtıcı.

Ankara'da Galatasaray'ı kaleci Aykut sırtladı. Galatasaray'ın oyundan düştüğü sıralarda ve maçı çeviremeyeceği dakikalarda müthiş kurtarışlar yaptı. Servet-Emre-Topal üçlüsü yine yürekten oynadı.

KAZIM KANAT: ALOOOOO!.. FELDKAMP (SABAH)

Feldkamp bu maçı televizyondan bile izlemiyor. Ya doktorlar izin vermiyor, ya da Galatasaray, Feldkamp'ın umrunda değil. Eğer Feldkamp bu maçı izleseydi, asistanı Ahmet Akcan'ın elinde telefonu olurdu! Diyelim ki maçın en kritik anında asistan antrenör Ahmet Akcan, ustası Feldkamp'a bir şeyler soracak olsa ve telefona sarılsa... O anda Feldkamp kapsama alanı dışındaysa ne olacak? Mesaj kutusuna, "Hello! Hakan Şükür'ü oynatmadım. İyi mi yaptım?" diye not mu bırakacak?
Bu kadar muziplik yeter!

Maçın önüne iki kişi geçti:

Birincisi Ümit Karan... İşte santrfor böyle olur. Kaleye attığı her şut ya gol oluyor ya da kaleci kurtarıyor. Bir de Nonda'ya bakın. Kaleci ile karşı karşıya kaldı, kalecinin üzerine vurdu. Tek doğrusu Karan'ın golüne asistlik yapmasıydı. Kaleci Aykut Erçetin de kurtardıklarıyla maçın başka bir kahramanıydı.

İkincisi Hakem Yunus Yıldırım... Faul yorumlarında hep hata yaptı. Sanki bu onun özelliği oldu. Penaltı yorumlarında ise (iki penaltı vardı, es geçti) hep son ana kadar bekledi ve tereddüt geçirince "Devam" dedi. Yani cesur değildi. (Yardımcıları ise penaltı pozisyonlarında "Bana ne" dediler. Ofsaytlarda hata yaptılar. İkisi de berbattı!)

ZAFER ERTEM: MÜTHİŞ İKİLİ (FOTOMAÇ)

Yazıya forvetten başlayayım bu kez. Nonda-Ümit Karan ikili forvet tercihi hastalığı nedeniyle Almanya'da dinlenen Kalli'nin mi yoksa Akcan'ın mı bilemem ama kesin doğru bir karar. Geçtiğimiz haftalarda lig sonuncusu Kasımpaşa'ya yenilen G.Saray belli ki bundan iyi ders çıkarmıştı. G.Saray her şeyden önce dün gece istekliydi. Aykut kaleye hergeçen gün daha da ısınıyor. Dün gece son çeyrekte takımını sırtlayan adamdı bence, inanılmaz toplar çıkardı.

Yazının girişinde de söyledik ya Nonda ile Ümit Karan gerçekten iyi anlaşıyor. Topsuz alanlarda bile birbirlerini izliyorlar, dün gece de gol böyle geldi. Nonda'nın akıllı harika asistini kaleye nefis vurdu.

Son söz hakem Yunus Yıldırım'a. Maç başından beri Lincoln'e yapılan çoğu faulu görmedin ya da göremedin ya da inanmadın. Ama uzatmanın son dakikasında Lincoln'e atılan tekmeyi de es geçtin ya, pes diyorum sana pes.

TANJU ÇOLAK: ATAN VE TUTAN (FOTOMAÇ)

Galatasaray, Ankara'ya mutlak galibiyet için gelmişti. Stres oranı yüksek, iki takım açısından da büyük önem taşıyan karşılaşmada Kalli'nin ayağındaki rahatsızlıktan dolayı bulunamaması Cimbom için handikaptı.

Maça iki takım da istekli başladı. Henüz 3. dakikada kaleci Aykut atılan topa kötü bir zamanlama yapınca De Nigris'in gol pozisyonuna girmesine neden oldu. Penaltı kokan pozisyonu G.Saray takımı savuşturmayı bildi.

Ümit ne kadar iyi bir golcü olduğunu bir kez daha gösterdi. İkinci yarıya Ankaraspor iyi başladı. Sabri ve Hakan'ın arkalarına atılan toplarda Servet ve Emre adamlarıyla oynadıkları için bu ikilinin arkasına sarkan oyuncular kontrol edilemiyor. Buna acil çözüm bulunmalı. Lincoln'ün ceza sahası içinde düşürülüşü penaltıydı. Ama Yunus Yıldırım ilk yarıda Ankaraspor'a vermediği penaltıyı bu posizyonu da vermeyerek adeta günah çıkardı. 70'ten sonra Ankaraspor yorulmaya başladı. "Zor anlar Ankaraspor'u bekliyor" derken, Servet inanılmaz bir ıska geçince Tayfun golle burun buruna geldi. Ancak Aykut'un topa uzanan elleri maçın kaderini belirledi. Servet bu dakikaya kadar hatasızdın ama bunu nasıl yaparsın arkadaşım? Galatasaray'da kaleci Aykut ve Ümit Karan günün adamlarıydı. Buna Mehmet Topal'ı da ekleyebiliriz. Bir dip notta Ankaraspor için; Bu takıma puan tablosundaki bu sıra hiç yakışmıyor. Ankaraspor daha iyi yerlerde olmalı. Sonuç: Bir atan bir de tutanın iyi olunca futbolda kazanmaman imkansız.

BÜLENT TULUN: BÜYÜK OYUNCU (FOTOMAÇ)

Turkcell Süper Lig'in bitimine sayılı haftalar kala Galatasaray ciddi deplasmanlarından birini daha tek gol ve üç puanla kapattı. Bu sezon, attığı tek gollerle Galatasaray'a ciddi üç puanlar kazandıran Ümit Karan, dün de elinden gelen azami gayreti ve yaratıcılığı göstererek, takımının zivreden kopmamasına neden oldu.

Maçtaki önemli noktalar şunlardı: Hakan Balta, sol bekte Volkan'dan daha istikrarlı bir çizgi gösteriyor. Haddini bilerek oynuyor, kanadını iyi kapatıyor. İki haftadır bir düşüş içinde görünen Arda, dün de negatif çizgisini devam ettirdi. Sakatlanarak oyundan çıktıktan sonra yerine giren Ayhan, müthiş performansıyla Galatasaray'ın ayakta kalan futbolcularından birisi oldu.

Cumartesi akşamını üç puanla kapatan Galatasaray, yarın rakiplerinin önemli iki maçını rahat rahat seyredecek. Umarım bu nefes nefese çekişme lig sonuna kadar devam eder.

Erman TOROĞLU: Eziyet... (HÜRRİYET)

Biri şampiyonluğa, diğeri düşmemeye oynayan iki takım. Ama maalesef ikisinde de hedef hırsı yok. Şampiyonluğa gidenin teknik direktörü ikide bir hastalanıyor zaten. Düşenin de teknik direktörünü görevden alıyorlar.

Galatasaray, dün gece sadece 3 puanı aldı ve maç fazlasıyla lider oldu.

Kalli hastaymış veya üç büyük takımın teknik direktörlerinden biri rahatsızmış ya da yetersizmiş, hiçbir şey fark etmez. Türkiye liglerinde üç büyükleri kim çalıştırırsa çalıştırsın, sezon sonunu zaten onlar ilk üç sırada tamamlıyorlar. Birinci olan başarılı oluyor, ikinci ile üçüncü, kim çalıştırırsa çalıştırsın zaten hikaye. Yani, zurnanın son deliği.

Ligin çok kaliteli olur da 'ben çatır çatır ikinci veya üçüncü oldum' dersin. Ne dersiniz bu işi iyi bilen sevgili yöneticiler?..

İLHAN SÖYLER: VARLAR YOKLAR (HÜRRİYET)

KALLİ, "YOK", Barusso "YOK". Carrusca ve İsmael yok. Nonda bir var bir yok. Song sakat. Şu anda bir cent'e bile muhtaç olan Galatasaray, transfer zamanında bağıra bağıra yokları aldı.

Paralar sokağa gitti. Başkan Canaydın'ın dediği gibi Florya'da çay içen parasını vermeli felsefesinde olan Galatasaray, devre arasında da oynamayacak futbolcuları aldı. Hem de nasıl bir acele ile. Ödnek mi ? Barusso. Ama bir türlü sahnede gözükmüyor.

Galatasaray, ikinci yarıda öyle bir top oynadı ki kimse ne oynadığını anlamadı. Ümit Karan'dan başkası Ankaraspor kalesini yoklamaya bile gitmedi. Nonda'ya baktım nerede ne oynadığı belli değil. Biraz dinleniyor, biraz geri geliyor. Risk almayı hiç sevmiyor. Mehmet Topal orta sahanın savaşanlarındandı. Arda'nın yerine giren Ayhan'da hem mücadelesi, hem servis yapmasıyla göze battı.

MUSTAFA DENİZLİ: BU FUTBOL YETMEZ... (MİLLİYET)

Biri şampiyonluğa oynuyor, diğeri ligden düşmemeye... Tablo bu, ama hangisi ligde kalmaya çalışıyor, hangisi şampiyonluk için mücadele ediyor, karar vermek zor. İşte böyle bir kalite vardı oyunda.

Dünkü maç 1-0 Ankaraspor'un lehine bitseydi, birisi çıkıp, "Bu oyunun hakkı bu skor değildi" diyebilir miydi? Maçta dikkat çekici bir şey de, hakem Yunus Yıldırım'ın, Lincoln'e inanmamasıydı. Hatırda kalacak en önemli görüntü buydu. Lincoln'ün maç boyu maruz kaldığı darbelerde, faullerde tabii ki tamamında değil, fakat çoğunda, "Sana inanmıyorum" mesajını verdi.

Galatasaray'da görevini iyi yapanlar yine değişmedi. Zaten haftalardır aynı isimler oynuyor. Servet ve Mehmet Topal... Bunlara geçen hafta üçüncü isim olarak Aykut'u ilave etmiştik. Aykut dün yine vardı. Üst üste yaptığı iki inanılmaz hatayla maça başladı, ama Galatasaray'ın şampiyonluk yoluna yara almadan devam etmesini sağlayan adam oldu.

TURGAY ŞEREN: ÜÇ PUAN AYKUT'TAN (AKŞAM)

Galatasaray için dün akşam Ankaraspor karşısında futbol adına "hiçbir şey yapmadı" demek doğru olur.

Takımın en iyi oyuncusu "Servet" dersem, herhalde yazımı okuyanlar maçın gidişatına karar verirler.

Ankaraspor orta sahasında oynayan Adem, Hürriyet, o kadar çok top kaybettiler ki, Galatasaray için gol atmak çok kolaydı. Ama Nonda, Ümit Karan, Arda hele hele Lincoln, inanılmaz goller kaçırdılar.

Hakem Yıldırım, saha içersindeki her yanlış harekete, dün akşam ne hikmetse ters düdükler çaldı, ters kararlar verdi. Ne yapmak istediğini bir türlü anlayamadım!

Galatasaray üç puanı alırken çok zorlandı.

Bunun için Aykut'a teşekkür etmeli.