kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ENGİN ARDIÇ

Sarı saçlı, mavi gözlü kimse var mı elinizde?

Söylenecek her şey söylendi...
Bazı CHP yöneticilerinin ellerini ovuşturmalarındaki zavallı küçüklükten...
"Vatana ihanetten başka hiçbir suçla yargılanamaz" olan cumhurbaşkanını mahkemeye vermekle işlenen gülünç suça kadar...
Bütün dünyaya rezil olmamızdan tutun da...
"Elektronik muhtıra sökmeyince hukuk muhtırası deneniyor" saptamasına kadar...
"Oluşacak tepkiyle AKP belediye seçimlerinde ezer geçer" öngörüsünden, "kapatmak çare değildir" şeklindeki beylik gerçeğe kadar...
"Oldu olacak meclisi de kapatın" serzenişinden, "asıl halkı kapatın, uzaydan yeni bir halk getirin" gırgırına kadar..
Böyle olacağı belliydi. Mızıkçılık edeceklerdi, ettiler.
Fakat bürokrasi kendi kalesine gol atıyor tabii. Bu kafayla devam etsin.
Türkiye birkaç yıl Deniz Baykal'ın elinde kalsın, nasıl batacağını görelim.
"Eyvah, iktidara geleceğim" diye tir tir titriyordur şimdi!
Bu arada Amerika'ya da kafa tutalım, Avrupa Birliği'ne sırt çevirelim, başımıza yeni yeni dertler alalım.
Örneğin Amerika bize "koordinatları" vermesin de gidelim PKK'yı vuralım bakalım.
"Fakir ama onurlu" bir ülke olalım. "Otuzlu yıllara" dönelim.
Yabancı sermaye kaçsın, döviz fırlasın, yokluklar darlıklar başlasın, mutluluk duyalım.
Gene bir geçiş dönemine girelim. Birkaç yıl belirsizlik sürsün.
Bu arada ötekiler de yeni bir parti kursunlar, ilk seçimde yüzde 60 çeksinler!
Bu sefer 500 milletvekiliyle gelsinler.
Sonra bir punduna getirip onu da kapatın.
Bu sefer tulum çıkarsınlar.
Yok, bu bürokrasinin "vuruşarak çekilmesi" değil...
Bu, bürokrasinin kendi ayağına kurşun sıkması.
Tövbe, ayağına değil, şakağına.
Ankara seçkinlerini tebrik ederim!
"Coşkuyla karşıladınız", değil mi?
Eh, şimdi iş kaldı sarı saçlı, mavi gözlü bir adam bulmaya...