kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Başörtülü kızlar ve bildirileri

SABAH'ın dünkü manşeti, "Türban yetmez, her kesimin hakkı tanınsın" bildirisini hazırlayan genç kızlardı.
Bütün başörtülü kadınların tek tip düşünmediğini, karşısındaki ile empati yapabildiğini gösteren bir haberdi.
Medyanın, başörtüsünü destekleyen veya karşı çıkanlar dışında, ortak bir tavırla fazla görmek istemediği bir bildiriydi bu.
Muhafazakâr basın, içeriğinden rahatsız olmuştu herhalde.
Başörtüsüne karşı çıkanlar ise bu farklılığı göstermek istememiş olabilir.
İşin özü şu aslında.
Bu kızlar böylesi özgürlükçü bir bildiriyi, eksiğine gediğine rağmen, hazırlama noktasına, üniversite eğitimi alabildikleri için gelebilmişti.
Başörtüsü yasağı nedeniyle evlerinde kalsalar, mahalle kültürü içinde yaşamaya devam etseler, böylesi bir tavır geliştirebilirler miydi, şüpheli elbette.
Başörtülüleri bir blok, tek tip insan olarak gören, göstermek isteyenler için aykırı bir duruştu bu.
Genç kızların talepleri açık ve netti çünkü:
- Kürtlerin ve ötekileştirilenlerin kendilerini bu ülkenin asli unsuru hissetmesi için gereken hukuki ve psikolojik ortam oluşturulmadan,
- 301 davalarını bitirecek düzenlemeler yapılmadan,
- Azınlık vakıflarının üzerinde pişkince oturanların rahatı bozulmadan,
- Alevilerin ibadetlerini kültürel aktivite, ibadet evlerini de kültür merkezi olarak görmekte ısrar etmekten vazgeçilmeden,
- Üniversitenin bilimsel özgürlüğünün önündeki en büyük engel YÖK kaldırılmadan,
- 12 Eylül darbe anayasasını esamisi okunmayacak şekilde ortadan kaldırıp yeni, sivil bir anayasa yapılmadan mutlu olmayacağız."
915 türbanlı kadın bu bildiriye imza attı.
Bu neyi gösteriyor?
Ali Bayramoğlu'nun dünkü köşe yazısında vurguladığı gibi, "başörtüsünün kimliği simgeleyen bir sembol olmaktan uzaklaşıp, salt dini ve kişiye ait sembol haline dönüşmesi"ni ifade ediyor.
Yine Bayramoğlu'nun deyimiyle dinbirey ilişkisi, dinkimlik ilişkisi kadar önem kazanıyor.
Başörtülü genç kız, kalabalıklar içinde kaybolmuş bir özne olmaktan çıkıyor ve kendi duruşu ile birey oluyor.
Muhafazakâr
erkeğin çok hoşlanacağı bir tablo olmayabilir bu.
Ama önemli bir değişimin göstergesi. Bunun yolunu açan da, eğitim.
Asıl muhafazakârlığı ise bu genç kızlara, "Okuma, olduğun gibi kal" diyenler yapıyor.