kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Hükümetin 'güven bilançosu'

İŞ dünyasına göre, ekonomiyle ilgili öncelikler ikinci plana itildi. Küresel kriz dalgasını en az hasarla atlatmak için "yeni bir program" gerekli. Oysa hükümetin havası farklı. Acaba, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda 5 bakanın sürekli bir araya gelip sorunları tartışması, her hafta Bakanlar Kurulu'nda ekonomi ile ilgili konuların konuşulması, hatta başbakanın başkanlığında 7 saat süren Ekonomi Değerlendirme Kurulu yapılması yeterli mi? Aslında hayır. Çünkü bütün bunlar rutin işler.
Kuşku yok ki siyasi gündemin dayanılmaz ağırlığı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İspanya'daki kritik türban konuşması ile başladı. AK Parti'nin, başörtüsü üzerinden siyasi rant sağladığını düşünen MHP kurmayları, hem bu kozu siyasi rakibinin elinden alan hem de kamuoyu ile hükümeti karşı karşıya getiren kısa vadeli manevra yaptı. Meclis'teki gerilim, sokaklara taştı... Peki, Başbakan o meşhur sözü ne kadar istekli söyledi? İspanya'da, Başbakan'ın yanında olan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, "O anı" şöyle yansıttı: "Basın toplantısında 300 kadar gazeteci vardı. Moderatör soruları topladı. 'Türban siyasi simge midir?' diye soruldu. Başbakan'ın gündeminde o an için öyle bir konu yoktu. O saniye verilen bir cevap ve ardından yaşanan gelişmeler..." Çağlayan dedi ki, "Beni yakından tanıyorsunuz. O güvenle şunu söylüyorum; Ülkenin, vatanın, bayrağın birliği konusunda kim ne kadar milliyetçi ise AK Parti de o kadar milliyetçi. Kim Cumhuriyet'e ve laikliğe ne kadar bağlı ise AK Parti de o kadar bağlı! Endişeye mahal yok!"