kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Ocak 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Abdurrahman Yalçınkaya

Yargıtay Başsavcısı sert çıktı: Çatışma çıkarır

Ersan ATAR ANKARA
Türbanın serbest bırakılmasının laiklik ilkesini zedeleyeceğini belirten Yargıtay Başsavcısı, "Kurallara uymayan partilere yönelik yaptırımlar bellidir" dedi..
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın; "Başörtüsünün, siyasi simge olsa bile, serbest olması gerektiği" ve "tek cümlelik değişiklikle bunun yapılabileceği" açıklamaları, ardından MHP'nin de bu yönde değişiklik teklifini gündeme getirmesi üzerine bir açıklama yaptı. 5 ay önce akademisyenlerin sivil anayasa değişikliğini tamamlayıp AK Parti'ye verdiği zaman yaptığı açıklamada "kaos yaratır" uyarısında bulunan Yalçınkaya, bu kez, "kapatma davası açarım" uyarısında bulundu.

LAİKLİK VURGUSU
Yalçınkaya "Basın bildirisi" başlıklı açıklamasında, "Siyasi partilerin; Cumhuriyetin laiklik niteliğinin değiştirilmesi amacını güdemeyecekleri gibi bu amaca yönelik faaliyetlerde, beyanlarda bulunamayacakları, bu kuralı gözardı etmenin laiklik ilkesinin korunmasını imkânsız kılacağı, keyfiliğe yol açacağı" uyarısında bulundu. Yalçınkaya, kurallara uymayan partilere karşı yaptırımların Anayasa ve yasalarda belirtildiğini söyledi.

'DEVLET POLİTİKASI'
Yalçınkaya'nın şu ifadeleri dikkat çekici bulundu: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin devlet politikası, işgal güçlerinin yurttan çıkarılıp, Lozan Antlaşması sonucu ülke sınırlarının yeniden belirlenmesi ve kurucu devlet ve kurucu meclis tarafından yapılan 1924 Anayasası ile belirlenmiştir. 1982 Anayasası ile de anılan devlet politikası değiştirilemez hükümleri de konulmak suretiyle koruma altına alınarak başlangıç hükümleri ve ilk dört madde açıklanmıştır. Cumhuriyet yönetiminin ilkesi olan halkın egemenliği kuralı gereği de halk oyu ile kabul edilmiştir." Yalçınkaya bildirinin bu bölümünde, Cumhuriyetin temel ilkeleri ve 85 yıllık kazanımlarının yok sayılamayacağını belirttikten sonra, "Özgürlüğü çağdaşlaşma yerine dini esaslar çerçevesinde ele alarak etnik gruplara, mezheplere, ırkçılara haklar vermek olarak görmenin ve tartışmanın ülkeye yarar getirmeyeceği açıktır" dedi.

'BAZI GİYSİ..."
Açıklamasında, "başörtüsü" veya "türban" yerine "bazı giysi" ifadesini kullanmayı tercih eden Yalçınkaya şöyle dedi: "Eğitim ve öğretim kurumlarında bazı giysilerin kullanılmasının özgürlük sayılıp, özgürlükler içine alınmasının mezheplerin, cemaatlerin ırkçı örgütlerin ayrılıkçı güçlerin sembollerini rahatça kullanacakları, yayacakları, eğitim görenleri örgütleyerek huzursuzluğa, saflara ayıracağı, eğitim ve öğretim kurumlarının yukarıda sayılan etkin örgütlerin alanı haline getireceği, laik ve üniter yapıya aykırı bir faaliyet alanına dönüştüreceği gözden kaçırılmamalıdır." Yalçınkaya, "Önerilecek değişikliğin kendisi temel demokratik prensiplerle anayasada belirtilen insan hakları ile, Atatürk Milliyetçiliği ile laik ve sosyal hukuk devleti ile bağdaşmalıdır" dedi. Başsavcı, açıklamasında "Bu nitelikteki beyan ve eylemlerin gerek iç hukuk gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi korumasından yararlanamayacağı gözetilmelidir" dedi. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yalçınkaya'nın açıklamasını, "Başsavcının partilerin faaliyetleriyle ilgili inceleme yapmak gibi bir görevi olduğu için birtakım hatırlatmalarda bulunmasını anlayışla karşılamak gerekir" diye değerlendirdi.