kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ocak 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Ünlü manken Deniz Akkaya da gittiği her eğlence mekanı çıkışında gazeteci ordusuyla karşılaşıyor.

Çekmesene kardeşim!

Etrafında flaşlar patlarken kimi ünlü sima gülümseyerek poz verirken kimi de sinirli bir ifadeyle bağırır: Çekmeyin kardeşim! Esquire dergisi işin iç yüzünü araştırdı. Ünlüler gerçekten magazinden bıktı mı, yoksa oyunu kuralına göre mi oynuyorlar?..
Basınının ilgisinden bunalan pek çok ünlü "Magazinden nefret ediyorum" diye ortaya çıkıyor. Düşünün; bir arkadaşınızla bir yerde oturuyorsunuz, birden kameraların ışıkları gözünüze tutuluyor, flaşlar patlıyor, üstelik bir sürü saçma sapan soru! Bu tozun dumanın tek sebebi olarak medyayı göstermek yeterli! Oysa karşımızda danışıklı bir dövüş var; medyada görünerek ünlü olan ve gelir kazanan, ruhundaki açlığı yatıştıran veya güç kazanan bu kişiler medya ile bir aşk-nefret ilişkisi içinde...

REZİLLİK DİZ BOYU!
Önümüzdeki durum, sadece gideceği yerleri gazetecilere önceden haber veren veya bilerek pişti olan ünlülerden mi ibaret? Eski ününü isteyen, promosyon için ortalarda gözüken, sağa sola sataşan(!) geçmişi veya ailesiyle ilişkisini ortaya sermekten çekinmeyen ünlüler de var. Mesleği 'ünlü' olduğu için her türlü rezilliği göze alan, soyunan, intihara kalkışan, içinde bulunduğu kötü durumu paraya dönüştürmeye çalışanları da unutmayalım. Yine de bu toz dumana rağmen, bu oyunda bariz şekilde bir mağdur olmadığı görülebiliyor. Örneğin, halkımız magazin programlarını iddia edildiğinin aksine zorunluluktan değil, pek de severek izliyor... Elbette sadece işini iyi yaptığı için ünlü olan ve tacizlerden bunalanlar da mevcut. Ama bu konudaki haklı şikayetler, bunları tekrarlamaya hakkı olmayan 'yıldızcık'ların diline de pelesenk oluveriyor. Neticede; magazin basını kendi yarattığı ve sürekli parlattığı yıldızlara midesinden bağlı, yıldızcıklar da medyaya...

ALTYAPILARI YETERSİZ!
Bunların ciddi bir kısmı gündemde kalmak için yapılan şovlar... Bu insanların ailelerine ve geçmişlerine baktığınızda; alt sınıftan gelip yükselen, konumlarını hazmedememiş, sonradan görme, kişilik sorunu olan insanlar görürsünüz. Aynı şey futbolcular için de geçerli... Bir anda şöhret olunca şımarıyorlar. Altyapıları yetersiz, görgüleri az olduğu için her edepsizliği yapma hakları olduğunu sanıyorlar.

Tamer Karadağlı (oyuncu)
"Magazin nefret edilecek bir şey değil, dünyanın her yerinde var. Magazinde yer almak tercih meselesidir. Magazincilerin üstüme geldikleri dönemde bunaldığım anlar oldu ama içlerinden birini boğazlamayı hiç düşünmedim! Sonuçta göz önünde olan bir iş yapıyorsam baş ağrısına da katlanmak zorundayım. Magazin olmasa, kimse bizimle ilgilenmese daha mı rahat edeceğiz?"

Ece Gürsel (manken)
"Magazinden nefret etmiyorum. Bu tercih meselesi. Ben magazinde yer almayı seçtim ve bulunduğum durumdan hoşnutum. Sonuçta öyle ya da böyle işlerimi olumlu etkileyen olmazsa olmazlardan... Söylediklerimizi çarpıtmayanlar olduğu sürece magazin çok faydalı."

Seray Sever (sunucu)
"Magazinden nefret etmiyorum ama 7-8 aydır 'magazin detoksu' içindeyim. Sırf malzeme olsun diye uzatılan mikrofonlardan uzak duruyorum, polemiklere girmiyorum. Magazinin dışında olmanın beni daha huzurlu bir insan yaptığını gördüm. İçinde olduğunuzda kendinizi çok fazla göremiyor ve maymun oluyorsunuz. Magazincilere kırgın veya kızgın değilim ama şimdiki aklım olsaydı o polemiklere asla girmezdim."

Tan Sağtürk (dansçı)
"Magazin, tanınırlık ve popülarite açısından anlık avantajlar sağlıyor ama uzun vadede yıpratıcı. Ben, çok fazla magazin programlarında yer aldığımı düşünmüyorum. Magazincilerle ünlüler arasında bir oyun olduğuna inanıyorum. Eğer ona uyum sağlarsanız yıllarca mutlu mesut yaşarsınız. Ben bu oyuna dahil değilim."

Ebru Şallı (eski manken)
"Magazin, kesinlikle olması gereken, ünlüler dünyasının olmazsa olmazı. İnsanlar ünlülerin hayatını merak ediyor. Bizleri ünlü yapan da zaten magazin... Geçmişte, magazin basınında, hakkımda kötü şeyler çıkınca üzülüyordum. Ancak artık hiç önemsemiyorum. Çünkü bir taraftan da hayatımızı renklendiriyor."

Tardu Flordun (oyuncu)
"Magazin tüm dünyada var olan, reddedilemez bir unsur. Türkiye'de yapılan magazin bir hayli kirli, özel hayatın sınırları korunamıyor. Bazı eğitimsiz insanların eline kamerayı verip "Git şunu çek" diyorlar ve neticesinde olay çirkin bir boyuta varıyor. Türkiye'de yapılan magazini sevmiyor, benimsemiyor ve dışında duruyorum ama magazinden nefret etmiyorum."
Haberin fotoğrafları