Okan kasten mi yapıyor?

'Hacıyatmaz' programı, benim için son zamanların en büyük televizyon hayal kırıklığına dönüşmek üzere. Üç haftadır heyecanla açıyorum ekranı, dizi sağanağından kaçıp tam ona sığınacağım ki olmuyor, olamıyor! Ata Demirer bir türlü beklediğimiz ritmi yakalayamıyor. Şarkıcı olma isteği kursağında kalmış bir komedyen gibi sürekli şarkı söylüyor, söyletiyor. Konuk seçimleri ise korkunç. Korkunç derken, yanlış anlaşılmasın. Konukların hepsi değerli insanlar. Ama daha çok TRT'nin 'Gönül telimizi titreterek bizi kıpraştıranlar' programına yakışacak türden. İnsan, Ata'nın geçmişinde kendi imkanları ile yaptığı 'Korsan TV' varken, cumartesi günlerimizi gecelere, oradan da sabaha bağlayan Okan Bayülgen ile güçlerini birleştirince George Lucas ile Steven Spielberg evliliği gibi bir sonuç bekliyor. Ata geyik oluşturamıyor, çeviremiyor, ateşi parlak tutamıyor. Hayal kırıklığı ve 'Makina' özlemi içinde televizyonu kapatırken de aklımdan şu cümle geçiyor: "Acaba onu daha çok özleyelim diye, Okan bunu kasten mi yapıyor?"