İstanbul'da müziğimi bilen bir kitle var

Ülkesinin dünyaya tanıtımı nedeniyle Hollanda Kraliçesi tarafından şövalyelik unvanı ile onurlandırılan Tiesto, 'In Concert' şovuyla 16 Kasım'da CNR'a geliyor. 2005 yılında İstanbul'da yaptığı şovla Türk hayranlarını büyüleyen sanatçı, bu kez All Star USA organizasyonuyla 8 TIR ve iki kargo uçağıyla İstanbul'u ziyaret edecek. Bu özel konser için CNR'a 250 metrekarelik bir flat ekran kurulacak. Biletleri 800 ile 2 bin YTL arasında değişen 134 adet VIP locanın biletleri konsere bir ay kala satıldı. Sahne önü ve ayakta biletlerinin satışı ise devam ediyor. İstanbul'a gelir gelmez, 16 Kasım'da Akmerkez Reebok mağazasında hayranlarına imza dağıtacak olan sanatçıyla konser öncesi konuştuk.

İÇERİK AYNI OLACAK

* Bu turnenin amacı ne? Ne zamandan beri planlıyorsunuz?
Aslında Tiesto 'In Concert'i İstanbul'a taşımayı 2004 yılından bu yana düşünüyorduk. Çünkü İstanbul'un benim için özel bir yeri var. Bu gösteride DJ şovunun yanı sıra görsel bir şov ve şarkıcılarımız da olacak. Şovun içeriği tüm Avrupa ülkelerindeki içerikle aynı olacak.

* Türkiye'de nasıl bir dinleyici kitlesiyle karşılaşacağınızı düşünüyorsunuz?
İstanbul'da gerçekten müziğimi ve albümlerimi yakından takip eden coşkulu bir kitle ile karşılaşacağımı biliyorum. Bu hep böyle oluyor ama bu defa 'In Concert' şovunun ilk kez İstanbul'a gelmesi nedeniyle ilginin daha büyük olacağını hem menajerime ulaşan bilgilerden hem de Türkiye'deki prodüktörümüzün verdiği haberlerden anlayabiliyorum. "Herkes orada olacak!" diyorlar. Bu, şu anlama geliyor: Sadece benim müziğimi dinlemeye gelen sadık hayranlarımın yanı sıra bu görselliği ve şovu merak edenlerin sayısı da bir hayli fazla...

TARKAN'I BİLİRİM

* Türkiye'de müziklerini bildiğiniz ve takip ettiğiniz isimler var mı?
Tanıdığım isimler arasında Tarkan var. Zaten onu Hollanda dahil Avrupa da tanınıyor. Bir de İstanbul'daki her röportajimda "Tarkan'ı tanıyor musun?" diye sorulduğu için kendisini yakından tanıyorum. Hatta bir kez gazeteci bir arkadaş "Tarkan'dan bir şarkı söyleyebilir misiniz?" demişti. Sanırım şarkıcı olduğumu düşündü. Bir de Eurovision'da birinci olan sanatçınızı (Sertab Erener'i kast ediyor) hatırlıyorum.

* 2005 yılında da İstanbul'a gelmiştiniz. Buradaki gece hayatını nasıl buluyorsunuz?
İstanbul'da çok fazla yeri ayırt edebileceğimi sanmıyorum ama sevdiğim bir şehir... Boğaz hattında muhteşem gece kulüpleriniz var, yemekleriniz de şahane... Ben bir DJ olmasaydım kesinlikle aşçı olurdum çünkü yemek için çıldırıyorum. Son dönemde Asya ve Japon mutfağının lezzetlerini keşfetmekten hoşlanıyorum. Hatta bu nedenle Hollanda'da 'Cineac' adındaki ilk restoranımı açtım. Mönüdeki yemeklere de şarkılarımın isimlerini verdim.