kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Üstsüz güneşlenmesine karışamam

- Magazin basınıyla aranız nasıl? Deniz'i üstsüz güneşlenirken yakalayan paparazziler, "Üstelik eşi de yanındaydı," diye yazmışlardı. Bu haber sizi nasıl etkiledi?
- D.P: Kaçmıyorum ki, yakalasınlar. Belki karpuz gibi memelerim olsa açmam o kadar rahat da nasıl olsa erkek çocuğu gibi falan oluyorum diye, onun rahatlığıyla güneşleniyorum. Ama 'kocasının yanında çırılçıplak soyundu' diye verdiler haberi.
- S.A: Üstsüz güneşlenmesi beni rahatsız etmiyor ama bunun basında böyle yansıtılması kötü. Deniz, 1990'lardan bu yana üstsüz güneşleniyor. Ve görünüyor ki, biz, her yıl bunu bir kere yaşayacağız. Deniz'in artık bir çocuğu var! Deniz'e "Artık çocuğun var açma," diyeceğime, medyaya bir "Çocuğu var, artık yayınlamayın," diyorum. Herkes Türkbükü'ne giderken, biz Torba'ya mütevazı bir otele gittik. Anladık ki sonradan otel sahibi haber vermiş paparazzilere. Deniz'in kendi doğrusu budur, kendi hayatıdır. Ama 'Kocası da yanında olmasına rağmen hiç ses çıkarmadı', lafı canımı sıktı. Deniz'e müdahale edemem.
- D.P: Ben de ilk kez Sarp'ı düşündüm. Bugüne kadar kendimden sorumluydum. Şimdi eşim, çalışma arkadaşları vs. bütün bunları düşündüm.

- "Mankenlik bitince ne yapacağım?" kaygısı yaşadınız mı hiç?
- D.P:
Şu sıralar o kaygıyı daha çok yaşıyorum. Mankenliğin sonuna geldiğimi biliyorum. 40 yaşındayım. Tiyatroya kaymaya başladım. Ama her şey Nehir'in okuldan geliş saatine göre ayarlı. Bazen arkadaşımdan yardım alıyorum. Prova biter bitmez, hemen Nehir'e gelmek istiyorum, arkadaşlarla bir çay bile içmeden.
- S.A: Nehir dört yaşına geldi. İster istemez dört yılın yorgunluğu var. Merve (İldeniz) şöyle demişti: "Dört seneyi katla, koy rafa, sonra kaldığın yerden devam edersin."
- D.P: Çocukla haşır neşir olurken birtakım eksiklikler yaşadım. Çocuklarla gidilebilecek bir kafe olsaydı, ben açsaydım diye kafa yordum mesela. Ya da çocuk yemekleri yapıp satmak olabilir. Ama şu anda tam olarak hangi baltaya sap olacağıma karar vermiş değilim. Oyunculuk kursuna da gideyim istiyorum vs. Bütün para yükü Sarp'ta. Para kazanabileceğim ne yapabilirm, daha bulamadım, bulacağım inşallah...

- Böyle bir arzunuz var mı, "Deniz para kazansın, aile bütçesine katkıda bulunsun," diye?
- S.A:
Fena olmaz. Kızımızın ilerki hayatını daha kolay finanse edebiliriz. Ben memurum sonuçta, bordrolu olarak çalışıyorum. Deniz bir 'celebrity' Türkiye'de. Kendi bunun farkında değil. İsim değerinin, marka değerinin farkında değil. Web sitesi olmadığı gibi internete girdiği günlerin sayısı çok azdır. Mail adresini ben açtım. Bu kadar saf olmasına rağmen bu kadar ünlü hale gelebilmiş olması ilgi çekici. Bugün küçücük çocuktan, 80 yaşındaki anneannelere kadar herkes Deniz'i çok seviyor. Deniz'in ışığına ben sahip olsaydım, holding patronu olurdum. Deniz kendi ışığını kullanmasını bilmiyor.
- D.P: Ben bilmem, beyim bilir. Direniyorum, cep telefonunu da son alanlardan biriyim.