kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Ticari taksideki lider

Dün Hikmet Çetin'le sohbet ettik.
Konusu "Erdal İnönü'ydü."
Babası İsmet İnönü, CHP Genel Başkanı iken bazı akşamlar İzmir Caddesi'ndeki Anadolu Kulübü'ne giderdi.
Satranç oynardı.
Ya da briç.
Ve sonra da "sokaktan bir taksi çevirir" Pembe Köşk'ün yolunu tutardı.
O ki "Batı cephesi komutanı."
"Atatürk'ün silah arkadaşı."
"Eski Cumhurbaşkanı, eski Başbakan."
İstese kapının önünde "3-5 araba, 5-10 koruma" bekletirdi.
Ama İsmet Paşa "istemezdi... Gösterişi ise hiç sevmezdi."
Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü de "görevi" Murat Karayalçın'a devrettikten sonra...
"Evine" nasıl gitti?
Hikmet Çetin anlatsın:
- Sokaktan bir taksi çevirip, ona bineceğim diye tutturdu... Ne denildiyse kabul etmedi... Ve bir ticari taksiye binip uzaklaştı.
İnönü Genel Başkan, Hikmet Çetin Genel Sekreter.
"Parti işi için" Mersin'e gitmişler.
Hilton'da kalmışlar.
Sabah "ekip hazır, yola çıkabiliriz" denilince...
Erdal bey "bir dakika" demiş:
- Benim otel hesabım...
"Parti görevlileri" hemen araya girmişler:
Efendim bütün heyetin otel hesabı ödendi.
Erdal İnönü:
- Heyetinki tamam... Ama benim hesabımı sadece ben öderim... Ne örgüt, ne genel merkez... Kimse ödeyemez.
Hikmet Çetin dedi ki:
- Partinin Genel Sekreteri olduğum halde, Erdal beyin "partiye 5 kuruş yükünün olmadığını" işte o zaman öğrendim.
Evet, Erdal İnönü "hep böyle yapardı."
Ama bunu kesinlikle "gösteriş için yapmazdı."
Zaten Erdal beyin yaptığından da "kimsenin haberi olmazdı."