kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERDAL ŞAFAK

Kan ve petrol

Daha önce birkaç kez belirttik: Komplo teorilerini pek önemsemeyiz. Ancak dünyayı yöneten güçlerin jeopolitik-jeostratejik amaçları ve "Amaca ulaşmak için her türlü araç mubahtır" yaklaşımları, insanı komplo teorileri tuzağına düşürecek kuşkulara sürükleyebiliyor.
Bugün çağımızın acımasız gerçekleri ile komplo teorileri arasında gidip gelen bir fikir cimnastiği yapacağız.
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, dünyanın bir numaralı petrol sondaj teçhizatı üreticisi ve satıcısı olan Halliburton grubunun başkanlığını yaptığı 1999 güzünde Londra'da bir konferansta şöyle demişti: "2010 yılında günde 50 milyon varil daha fazla petrole ihtiyaç duyacağız. Dünya rezervlerinin hem üçte ikisi, hem de en düşük maliyetle üretilebilecek bölümü Ortadoğu'da bulunuyor. Ganimet orada!" (Dikkatinizi çekeriz; "Savaş tazminatı" anlamına gelebilecek "Ganimet" sözcüğü kullandı. Yani güç kullanarak ele geçirmeyi!)
ABD Merkez Bankası eski Başkanı Alan Greenspan iki ay önce yayınlanan "Savrulma Çağı: Yeni Bir Dünyada Maceralar" adlı otobiyografisinde bir itirafta bulundu: "Irak savaşı büyük ölçüde petrol yüzündendi. Saddam, Ortadoğu'daki petrol rezervlerinin güvenliği için tehlike oluşturuyordu."

ABD'nin hazırlattığı yasa
1972'de Saddam'ın millileştirdiği Irak petrollerini yeniden dünya devlerine açmak için yıl başında ABD yeni bir petrol yasası tasarısı hazırlattı.
Tasarıya göre, Irak'taki mevcut 80 petrol alanının 63'ü ile henüz keşfedilmemiş yatakların tümü "Üretim Paylaşma Anlaşması" modeliyle çokuluslu petrol gruplarına devredilecekti. Bu gruplar yatırımlarını amorti edinceye kadar üretecekleri petrolün gelirinin yüzde 70'ine el koyacaklardı (Piyasada yaygın ve makul oran yüzde 40!), yatırım maliyetlerinin sıfırlanmasını izleyen dönemde de hasılatın yüzde 20'si (Dünya ortalaması yüzde 10) onların olacaktı.
Irak bilinen 115 milyar varil rezervle dünyanın üçüncü zengin petrol ülkesi. Ancak henüz el değmemiş rezervlerle en az 500 milyar varillik hazinenin üstünde oturuyor. Üstelik çıkarma maliyeti son derece düşük: Varili 1 dolar. Düşünün; 1 dolara mal edip 80 dolara satacaksınız, baş döndürücü bir kâr marjı!
Nuri El-Maliki hükümeti ABD'nin yoğun baskısına boyun eğip tasarıyı Şubat ayında kabul edip parlamentoya gönderdi. Ve kıyamet koptu: Sünniler, ama özellikle Kürtler ayaklandı. Çünkü yasa gelirin ülkenin tüm illeri arasında paylaşılmasını öngörüyordu. Kürtler ise kendi bölgelerindeki petrolün tek sahibi olmak istiyorlar, bir sonraki adımda Kerkük'ü de ele geçirip, Irak rezervlerinin yüzde 40'ını denetlemeyi, böylece onları bağımsızlığa götürecek ekonomik güce kavuşmanın hesaplarını yapıyorlardı.

Tanınan süre doldu
Sünniler yumuşadı, Kürtler hayır. Bush, Cheney, Savunma Bakanı Robert Gates, Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker, yaz boyunca Iraklılar'ı (Aslında Kürtler'i) uyarıp durdular: "Eylül sonuna kadar bu yasayı parlamentodan geçirin."
Yine yaz günlerinde ABD Savunma Bakanlığı gizli bir plan hazırladı: Türk ve Amerikan özel güçleri Kuzey Irak'ta ortak operasyonla PKK liderlerinin bazılarını öldüreceklerdi. Kongre Silahlı Kuvvetler Komisyonu'nda açıklanan plan, bir Demokrat senatörün gazeteci Washington Post'tan Robert Novak'a sızdırmasıyla suya düştü; hatırladınız mı? Bu aslında BarzaniTalabani ikilisine mesajdı. Çünkü operasyonun Kuzey Irak'ı karıştırması kaçınılmazdı.
Eylül geldi geçti, ABD'nin verdiği süre bitti, Kürtler'in engellemeleri nedeniyle petrol yasası çıkmadı.
Şimdi sonraki gelişmelere bakalım.
13 askerimizin şehit olduğu PKK'nın Şırnak saldırısı ne zaman oldu? 7 Ekim'de. Sürenin dolmasından bir hafta sonra. Bu saldırı Türkiye'ye tezkere çıkartmak ve Barzani-Talabani'ye de "Aklınızı başınıza toplayın, Türkler'in elini serbest bırakıyorum" mesajı olamaz mı?
12 askerimizin şehit olduğu PKK'nın Hakkâri pususu da, yine bir gelişme olmaması nedeniyle Barzani-Talabani'ye ceza kesmek isteyen ABD'nin Türkiye'yi Irak'a girmeye zorlaması olabilir mi?
Murat Karayılan'ın "Petrol boru hattına sabotaj düzenleriz" tehdidi ve ardından Talabani'nin Kandil'e koşup ateşkes istemesi bu senaryonun veya yap-boz'un eksik parçasını oluşturabilir mi?
Çok mu iddialı? Petrol için 1 milyon Iraklı'yı ve 4 bin kendi askerini feda eden ABD, o kadar da ileri gider mi?
Takdir sizin. Ama önümüzdeki günlerde petrol yasası Bağdat'taki parlamentodan çıkarsa şaşmayın.