kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Ekim 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Öfke ve doğru tepki

1988'de Stanford'a gittiğimde büyük şaşkınlık içine düşmüştüm. Çünkü Kaliforniya, Ermenilerin yoğun yaşadığı bir bölgeydi ve okula gittiğim dönemde Ermeni Soykırımı ile ilgili büyük bir sergi düzenlenmişti.
1915 bize okullarda öğretilen bir olay değildir. Babam, Bitlis, Ahlatlı olduğu için zaman zaman şöyle bir söz ederdi ama üzerinde konuştuğumuz, tartıştığımız, ders kitaplarında okuduğumuz bir olay değildi.
Orada değişik arkadaşlar edindim doğal olarak. Avustralyalı bir arkadaşım bir hafta sonu eşi ile birlikte bizi bir dağ yürüyüşüne davet etti. Küçük grupta bir doktorla, kızı da vardı. Doktor Ermeni asıllı bir Amerikan vatandaşıydı, önce bizi içtenlikle selamladı. Bir süre sonra Türk olduğumuzu öğrenince gün boyunca bizimle konuşmadı.
Öfkeliydi... Öfkesi, atalarına kötülüğü bizzat benim yaptığımı düşündürecek noktaya kadar gelmişti.
ABD'de yaşayan Ermenilerde bu öfkenin hâlâ sürdüğü anlaşılıyor.
Amerikan Kongresi'nin kasımda soykırım yasa tasarısını kabul edecek olması bunun bir göstergesi. Sürekli bu konu gündemde.
Tasarının ardından başka taleplerin gündeme gelebileceğini iddia edenler var. Ancak soykırım suçu Nazilerden sonra tanımlandığı için hukuken bu iddianın geçerliliği yok.
Peki, biz ne yapacağız? 1915 olaylarını okullarımızda öğretmeyecek miyiz, tarih kitaplarımızda bu dönem yer almayacak mı?
Çocuklarımız herhangi biriyle tartışmaya girdiğinde bu dönemden tamamen habersiz mi olacak?
"Bizim olarak" kabul ettiğimiz, tarihimizde gurur duyacağımız, övünçle bahsedeceğimiz olaylar olduğu gibi, utanç duyacağımız, yüzümüzü kızartacak olaylar da vardır. Tüm imparatorlukların tarihinde vardır.
İyilikte veya kötülükte, dinsel, ideolojik temeli ne olursa olsun, tüm imparatorlukların tek hedefi vardır: Egemenliğini sürdürmek.
Onun için bizimkinin özel bir imparatorluk olduğunu ileri sürmek doğru değildir.
İkinci olarak Talat ve Enver paşalar ile İttihat ve Terakki bizim övünçle bahsettiğimiz veya sahip çıktığımız kişi ya da kurumlar değildir.
Elbette Amerika'nın bizim veya bir başkasının tarihini yargılamasına karşı çıkalım.
Elbette, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni hâlâ kabul etmeyen ABD'yi kınayalım. Elbette, siyasi saiklerle Türkiye'ye yönelik bir karar alan ABD Kongresi'ni terbiye edici önlemler alalım.
Ama kendi ruhumuzu da huzura kavuşturalım. İşe 1915 olaylarını öğretmekle başlayabiliriz.