kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ekim 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Değişim AB yönünde oldu

Strasbourg

Abdullah Gül dün Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne cumhurbaşkanı olarak hitap etti.
Konuşmasının bir bölümü başbakan ve dışişleri bakanı olarak görev yaptığı hükümetin reform bilançosuydu.
Abdullah Gül, Avrupa'ya demokratikleşme ve hukukun üstünlüğünü sağlama konusunda verilen sözleri tutmuş bir insanın rahatlığındaydı.
Kendisine laiklikle ilgili olarak yöneltilen bir soruya karşılık yaptığı "Türkiye değişiyor ama Avrupa Birliği yönünde değişiyor. Benim ve arkadaşlarımın buna ne kadar katkı yaptığı biliniyor" değerlendirmesi bu açıdan önemliydi.
Yıllarca Suudi Arabistan'da görev yaptıktan sonra Refah Partisi milletvekili olarak Strasbourg'a giden ve 10 yıl aralıksız Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde görev yapan Gül, Batılı değer ve standartları benimseyip sindirdiğini, gerek konuşması, gerekse kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplarda net şekilde ortaya koydu.
Türkiye aktif, insan haklarından AB'ye kadar her konuya hakim bir cumhurbaşkanı ile önümüzdeki yedi yılı geçirecek.
AB sürecine ne kadar önem verdiğini ilk dış gezisini Strasbourg'a yaparak gösteren Gül'ün Çankaya'da olması iktidarın bu yoldaki çabalarını kolaylaştırıcı bir unsur olacaktır.
Elbette değişimden korkan, rahatsız olan kesimler de var Türkiye'de ve onlar bu değişim sürecini kesmek, en azından yavaşlatmak için ellerinden geleni yapıyor.
Ancak halk şaşmaz sağduyusuyla değişim istiyor.
Daha fazla iş, aş kadar, daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk güvencesi, insan hakkı istiyor.
Tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu Türkiye 200-300 yıl önce başlayan modernleşme süreci yolunu izliyor.
Elbette eski sistem direniyor.
Cumhurbaşkanı'nın dün açık yüreklilikle dile getirdiği getirdiği gibi, insan hakları politikasının uygulamasında güçlüklerle karşılaşılıyor.
Hrant Dink cinayetini çıkmaza sürüklemek isteyenler, tetikçilere devlet araçlarıyla mesaj vermek isteyenler ortada.
Bunların üstesinden kararlı duruşla gelinecektir.
Reformdan, değişimden taviz veren hiçbir hükümetin iktidarı uzun süreli olmamıştır.
AB süreci değişim ve reformun önemli bir destekçisidir, bu sürecin hızını kaybetmemesi gerekir.