kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Depardieu, filmde evlat edindiği Müslüman çocuğu Fransızlaştırmaya çalışan bir adamı oynuyor.

Geçmişin Fransa'sında Arap olmak...

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
Son derece tipik biçimde özyaşamsal (otobiyografik) olan ve bunu belli eden filmlerden... Senaryoyu yazan üç kişiden biri olan Messaud (Mesud) Hattau'nun yaşam öyküsü, bize 40 küsur yıl öncesinin Fransa'sından bir kesit getiriyor. Fransa'nın, bağımsızlığını talep eden Cezayir nedeniyle başının dertte olduğu, OAS denen ve "Cezayir Fransız'dır" sloganını benimsemiş terör örgütünün ortalığı birbirine kattığı yıllar, yani 1960-61'ler. Arap kökenli Fransızlar, yıllardır bu ülkede yerleşmiş olsalar da ağır bir baskıya uğramakta ve kimi yerlerde kovalanıp eziyet görmektedirler. Annesi hastanede olan iki Cezayirli küçük kardeş, babaları tarafından bir tür çocuklar yurduna emanet edilir ve orada, dönemin uygulaması gereği birer Fransız ailenin yanına evlatlık olarak verilir. Çocuksuz Gisele ve George çiftinin yanına giden Mesud, kendisini çevrenin tepkisinden korumak isteyen Gisele tarafından Fransızlaştırılır: siyah saçları sarıya boyanır, adı Michel yapılır, kilise korosunda Hıristiyan şarkıları söylemeye itilir. Ama küçük oğlan, ana-baba bellediği çifte ve çevreye alışacak, özellikle kaba-saba 'babası' George'u yoğun bir sevgiyle sevecek ve ayrılık zamanı geldiğinde de yıkılacaktır. Filmin içtenliğinden kuşku duymak elbette imkânsız. Ama bu onu çok iyi bir film yapmaya yetmiyor. Artılar hanesinde, Depardieu-Baye çiftinin inandırıcı oyunları, başarılı bir dönem duygusu (arabalardan vitrinlere, dükkân afişlerinden okul sınıflarına) ve özellikle, Fransa gibi kendisini hep özgürlükler şampiyonu sayan bir ülkede, 40 yıl önce var olan koyu ırkçılık ve yabancı düşmanlığının sapasağlam biçimde verilmesi var. Özellikle başlarda hayli ırkçı gözüktüğü halde giderek olup bitenin farkına varan baba/Depardieu karakterinin finalde söylediği "Ben de Arabım, ben de Yahudiyim," sözü, bizdeki yakın dönem sloganı "Hepimiz Ermeniyiz,"i hatırlatıyor ve filme bizim için özel bir boyut katıyor. Ama öte yandan, filmin hikayesi için çok uzun (124 dakika) olduğunu, yer yer hayli sarktığını ve de tümüyle çok yükseklerde gezinmediğini de eklememiz kaçınılmaz...


YENİ AİLEM **
(Michou d'Auber)/
Yönetmen: Thomas Gilou/ Senaryo: T. Gilou, Jean Cosmos, Messaud Hattau/ Görüntü: Robert Alazraki/ Müzik: Alexandre Desplat/ Oyuncular: Gerard Depardieu, Nathalie Baye, Mathieu Amalric, Samy Seghir, Medy Kerouani, Philippe Nahon/ Fransız filmi.
Haberin fotoğrafları