kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
"İlk tanıştığınız erkekle ilk gece birlikte olur musunuz? Hayır! Benimki de o hesap; MHK başkanı olmak, futbol federasyonu başkanı olmak isterdim ama şu an hazır değilim."

'25 yıl hakemlik yapan adam psikopat olur!'

- Birkaç büyük kulüp var, bunların zengin patronları var ve bu kulüpler onların oyuncağı! Siz oyunlarına çomak sokuyorsunuz. Bu psikoloji nasıl bir şey?
- Bir defa şunu söyleyeyim, 25 yıl hakemlik yapan adamın psikolojisi falan kalmaz. Benim bir iddiam vardır, çok uzun süre hakemlik yapmışsanız psikopatsınızdır!

- Siz psikopat mısınız?
- Tabii ama psikopat deyince tecavüz eden, uyuşturucu içen, işkence yapmaktan zevk alan, kendini dövdüren insan gelir akıllara. Ben böyle bir adam değilim. Ama çok dengeli olduğum da söylenemez...

- Ne psikopatlaştırıyor insanı peki?
- Vietnam'da üç yıl savaşmış bir Amerikan askerinin iflah olmaması gibi bu. 25 yıl hakemlik yapan, 25 yıl her hafta vücudu normal insanlardan kat kat fazla adrenalin salgılayan, büyük psikolojik baskıların altında kalan bir adamın ruhi dengesi ve hormonal dengesi bozuluyor. Ama 25 yıl sonra bende üç şey çok gelişti: Bir; spontan dikkat. Bu paranoyaklarda vardır genelde. Mesela bir restorana girdiğimde köşede iki tane adam konuşurken daha şişman olanın kravatının ne renk olduğunu istemeden fark ederim. İki; çok çabuk karar veririm ve umumiyetle doğru karar veririm. Bir gecede askere gitmeye karar verdim, bir gecede evlendim, bir gecede hakemliği bırakmaya karar verdim. Beş kurşun yerken bile nasıl sıyırabilirim diye saniye içinde plan yaptım. Üç; tilki gibi oldum, arkada bir göz ve insan sarraflığı gelişti. 20 yaşında bir delikanlıyla beş dakika konuşayım, sana onun analizini yaparım. En önemlisi ve en tehlikelisi de, vücut adrenalin bağımlısı oluyor.

- Bunu nasıl karşılıyorsunuz?
- Adrenalin bağımlısı olan bir adamı mutedil, monoton bir hayat ölüme götürür. Ben durup durup kendime heyecanlar çıkarırım.

- Mesela?
- Ben bunları konuşmak istemiyorum, benim mahremiyetimdir ama sürekli heyecan yaşarım. Sakın yanlış anlaşılmasın ama! Abuk sabuk riskler alırım anlamında...

- Size bu yorumları yaptıran, ona buna saldırtan da adrenalin mi peki?
- Gayet tabii. Aradığım heyecanı reytingli kanallarda buluyorum. Benim reytingsiz kanalda çalışmam çok zor. Çünkü ben sürekli yarışmalıyım. Bir arkadaşımla uzağa çiş yapma yarışması yapsam, geçildim mi kudururum. Tavla oynayalım, kaybetmeyeceğim, kudururum. Kızımla pişti oynarken bile yenilmemem lazım.

- Bu sağlıklı bir durum değil...
- Değişemem; ben başarıya alıştım. İlkokuldaydım, İstanbul Erkek Lisesi'ne girdim, orayı bitirdim çok yüksek derecelerle tıp fakültesine girdim doktor oldum, hakemlikte Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük üç-beş hakeminden biri oldum, televizyonlara girdim, yıllardır fena reytingler almıyorum, hep bir olmalıyım. Çöpçü olacaksam da bir numaralısı olmalıyım.