kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Göztepe’nin Çeşme altı sokağına giderseniz fotoğraftaki gibi görüntülerle karşılaşırsınız.

Sosyalizmin son kalesini aradık...

Nuh KÖKLÜ
Seçimden sonra 'Eskişehir'deki bir sandıktan ÖDP'ye 134, TKP'ye 73, EMEP'e 18, MHP'ye 5 oy çıktı' haberi üzerine bu 'solcu' mahalleyi bulmak için yola çıktık..
Radikal gazetesinden 29 Temmuz 2007 tarihli 'Eskişehir'de Kurtarılmış Sandık' başlığıyla verilen habere göre; Merkez'e bağlı Esenkent mahallesinde kurulan 2301 numaralı sandıktan ÖDP'ye (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) 134, TKP'ye (Türkiye Komünist Partisi) 73, EMEP'e (Emeğin Partisi) 18 ve MHP'ye (Milliyetçi Hareket Partisi) beş oy çıkmış, iktidar ve ana muhalefet partisine ise hiç oy çıkmamıştı. Biz de buradan hareketle 'sosyalizmin son kalesi' olabileceğini düşündüğümüz mahalleyi bulmak için yollara düştük.

ESENKENT DEĞİL ESENTEPE
Telefonda görüştüğümüz ÖDP yetkilisi seve seve bilgi vereceğini belirtiyor. Esenkent'e henüz gitmemişlerdi ama sandıktan çıkan sonuç onları heyecanlandırmıştı. ÖDP yetkilisi Esenkentliler için "İyi niyetli unsurların yaşadığı bir bölge," diyor ama kente gittiğimizde bir şeylerin yolunda gitmediğini hissetmiştik ki, asıl vurucu darbe taksi şoförlerinden geldi: "Esenkent diye bir yer yok! Esentepe olmasın? Taksi şoförlerine "Batıkent, ardından Muratkent'i geçin, Esenkent oradaymış. Bizi oraya götürebilir misiniz?" diye neredeyse yalvarmaya dönüşen ricalarımız boşuna. Telefonda parti yetkililerinden de Esenkent'e ulaşmak için yola çıktıklarını öğreniyoruz. Bu haber Eskişehir sıcağında içimize biraz su serpti ama nafile, çünkü her çıkılan yolun bir sonu olacağı gibi Batıkent, ardından Muratkent ve sonrası büyük bir boşluk... İlerde Afyon yolu görünüyor. Civardaki herkes Esenkent diye bir yer olmadığını söylüyor. O esnada "Kocamla gezerken Esenkent diye bir yerden geçmiştik... Solcular, Kürtler fazla değil mi?" diyen bir kadına dikkat kesiliyoruz. Manav kökenli bıkkın taksici ve ondan daha bıkkın fotoğrafçı arkadaşım Tijen'le birlikte kadının işaret ettiği yere doğru yola çıkıyoruz.

SANDIK MÜŞAHİDİYLE TANIŞMA
Bölgenin Esenkent değil, Muratkent olduğunu öğreniyoruz. Peki parmakla işaret edilen Esenkent neresi? Bilge bir insan olduğu her halinden belli eczacı, "Haa Esenkent değil, Eskent orası," diyor. Tamam! Şimdi bütün taşlar yerine oturdu. Eczacı diğer Eskişehirliler gibi parmağıyla bir yer işaret ediyor, ama işaret ettiği yer biraz yukarıda. Eskent bir site! Uzaktan görünen mavi boyalı bloklar... Telefonda YSK (Yüksek Seçim Kurulu) görevlisinde bilgi alamamış olmak bize biraz pahalıya mal olmuştu ama başka kaynaklardan sandığın Esenkent diye bilinen hayali beldede değil, Göztepe adında merkeze yakın bir yerde olduğunu öğreniyoruz. Takdiri ilahi; diğer parti yetkilileri de aynı saatlerde 2301 numaralı sandığın yerini öğrenmişlerdi ve oraya doğru yola çıkmışlardı. Neyse ki bu kez taksi yolculuğumuz daha huzurlu çünkü canlı kanlı herkesin yeri konusunda hemfikir olduğu bir bölgeye doğru yola çıkmıştık... Anadolu Üniversitesi'nde okuyan ve aynı mahallede TKP adına çalışma yapan Hüseyin ve 1964'ten beri Eskişehir'de yaşayan ÖDP İl Başkanı Hasan'ı da yanımıza alarak Göztepe'ye doğru yola çıkıyoruz. Üstelik 2301 numaralı sandığın yanına kurulan 2302'de sandık görevlisi olarak çalışan Cemil de bizimle buluşmak için yoldaydı. Cemil Radikal'e yansıyan sandık sonuçlarını görmüştü. Yani bir şahidimiz, sola oy veren bir bölgemiz ve yeri belli bir sandığımız vardı artık. Evet 2301 numaralı sandık Battalgazi İlköğretim Okulu'nda kurulmuştu, duvarlardaki 'Faşizme Ölüm Tek Yol Devrim' yazıları, tepelere doğru yükselen gecekondular doğru iz üzerinde olduğumuzu gösteriyordu. Cemil, 2301'den çıkan sonuçlara herkesin şaşırdığını söylüyor. Cemil'in şahitliği tamam. 36 yıllık mahalle muhtarı Hüseyin Amca'nın verdiği bilgiler bizi doğruluyor, hatta 2301'e oy verilen sokakları bile keşfediyoruz.

PEKI BENIM OYUM NE OLDU?
Karşımıza; Dönüşüm, Değişim ve Gelişim adlarını taşıyan bloklar ve karşısındaki parkta akşam sefası yapan apartman ahalisi çıkıyor. Olayı özetliyoruz. 1989'da Bulgaristan'dan göç eden Hatice Hanım halime acıyor ve can alıcı cevabı yapıştırıyor: "Ben 2301'de oy kullandım". "CHP'ye verdim. Kocam da öyle..." Yani 2301'de iki adet CHP oyu var. "Yoooo Erdal var, Erdem var, Hüseyin Bey var..." Bir anda park CHP'lilerin miting alanına dönüyor, ellerinde seçmen pusulaları. Hepsi 2301'de kullanılmış. Hepsi CHP'ye oy vermiş. Yani basit bir matematikle CHP'ye en az 11 oy var. Üstelik Hüseyin Bey'in yanında oturan Erdem de 2303'ün sandık görevlisi ve kendi gözleriyle ÖDP'ye bir, TKP'ye iki oy görmüş. 11 CHP'li... Ve biz muammayı çözmeye çalışıyoruz.
Teori 1: YSK'nın sandık sonuç bildirimi kâğıdı yanlış olabilir mi? Radikal Gazetesi o yanlış bilgiyi mi haber yapmıştı? Kaldı ki haberi yapan muhabir haberine ve kaynağına güvendiğini beyan etti.
Teori 2: Sandık müşahidi Hüseyin Bey nasıl TKP'ye 0 oy çıktı diyebiliyor, öyleyse Cemil başka bir şey mi gördü, yoksa Hüseyin Bey'in iddia ettiği gibi bu 'haber yapmak için' sol partilerin bir oyunu muydu?
Teori 3: Belki de, Maradona'nın 1986'da İngiltere'ye eliyle gol attıktan sonra söylediği gibi o sandığa 'tanrının eli değmişti'. Teorileri çoğaltabilirsiniz ama hâlâ o sandığın peşine düşmek isteyenlere peşinen söyleyeyim: Eskişehir'de Esenkent yok. Hiçbir zaman da olmadı.
Haberin fotoğrafları