kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pazar SABAH 
BALÇİÇEK PAMİR

Evet, 45 günde tam 24 kilo verdim

Herkes bana doğumdan sonra nasıl kilo verdiğimi soruyor. Ne diyet yapmışlığım var, ne yememe dikkat etmişliğim... Ama iki köpek, iki bebekle geçen o günlerimi kimseye önermem!.
İkizlerim önümüzdeki hafta üç aylık oluyor. Zaman nasıl çabuk akıp gitmiş. Oysa daha dün fotoğrafını gördüğünüz röportajı yapmıştık. Doğurmaya beş kala Sanem Altan ve ben, yeni anne olmuş Şelale Kadak... Hiçbir röportajda bu kadar çok konuştuğumu hatırlamıyorum. Sürekli anlatmak, anlamak istiyordum. Yaşadıklarımı siz de yaşıyor musunuz? Problemler, keyifler aynı mı? Hepsi aynıymış. Her hamile aşağı yukarı aynı evrelerden geçiyormuş. Bunu gün geçtikçe anladım. Ama bir şeyi daha anladım sevgili okuyucular. İkiz bebek bakmak acayip zor bir işmiş! Dünyanın en farklı en güzel duygularından biri hem kız hem erkek çocuğa sahip olmak. Orası kesin. Ama hiç kolay değil. İkizleri olanlar katılacaktır. An geliyor, ikisi bir anda ağlamaya başlıyor ve hakikaten çaresizce kalıveriyorsunuz. Onlar içli içli ağlayıp gözlerinden yaşlar döküldükçe öleyim istiyorsunuz. Allah'tan kimse ölmüyor ve ağlama seansı sadece üç-dört dakika sürüyor. Örneğin iki bebeği aynı anda doyurabileceğime, eskiden olsa asla inanmazdım. Şimdi profesyonel doyurma makinesi gibiyim. Acıktıklarını önceden hissediyor, öyle saat maat hesabı yapmadan işe koyuluyorum. Peki ya ufaklıklar aynı anda sıkılıp oyun isterse? Onun da çaresi var. İkisini oyun parklarında yanyana yatırıp, muhteşem sesimle (!) şarkılar söylüyor, türlü komiklikler yapıyorum. Bizim evde oy birliğiyle 'popstar' seçilmiş durumdayım. Ajda Pekkan, Sezen Aksu yanımda sönük kalır. Öylesine şov programlarım var yani... Sıkıysa olmasın, iki miniğin hemen alt dudakları sarkmaya, gözleri buğulanmaya başlıyor. Bizim evdeki yarışmanın jürisi ikizler sesime bayılıyor! Öylesine gülücükler atıyorlar ki... Bir anne daha ne ister? Geçenlerde ortak bir arkadaşımızın oğlunun doğum gününde, Ayşe Arman'a rastladım. Acayip komik bir durumdu. Fıldır fıldır dönen gözleri, zeki bakışlarıyla ve gördüğüm en tatlı sarı bukleleriyle onun kızı ve benim ikizlerim bir araya geldik. Oysa en son Ayşe ile İsveç'te Ice Otel'de tekila fon dipliyorduk. Daha çocuk mocuk yoktu ortada. Nereden nereye yani... Onu kızıyla izlerken, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini bir kez daha hissettim. Sonra da paniğe kapıldım. İkizler bir anda büyüyecek ve iş hayatına döndüğüm için ben bu büyümeyi yeterince göremeyeceğim. Bu mudur yani? Her anne bu duyguyu yaşar mı? Her sabah, uzun uzun oynaşıp koklaştıktan sonra büroya geldiğinde insanın gözleri dolar mı? Dolar işte. Öylesine özler insan bebeklerini. Öylesine anlamsız gelir konuşmalar, tartışmalar, iş dünyasının kuralları. Dışarıda bir yerde iki hayat yeniden biçimleniyordur. Ve siz aynı kısır çekişmelerin içinde buluvermişsinizdir kendinizi. Yine de anne olmak işe yaramıştır. Olaylara, insanlara başka bir boyuttan bakmaya başlarsınız. Kurtuluş odur zaten.

* Gelelim karşılaştıklarımın, siz okuyucuların, hatta kadın programı yapımcıların sordukları ortak sorunun cevabına. Önce soru, "Doğumdan sonra kaç kilo verdin?" Tam 24 kilo verdim. Hem de 45 günde verdim.
Gelelim ikinci soruya... "Peki nasıl verdin?" İnanın bilmiyorum. Ne diyet yapmışlığım var, ne de yediğime dikkat etmişliğim. Üstelik, ilk 40 gün 'süt yapar' diye yemediğim sütlü tatlı, içmediğim şerbet kalmadı. Beni kadın programlarına davet eden ve bu mucizeyi anlatmamı isteyen meslektaşlarıma teşekkür ederim ama yok, sorunun cevabı yok. Kiloların nasıl gittiğini bilmiyorum ki size anlatayım. Ama bir teorim var. 24 kilonun hepsini göbeğime aldım. Fotoğrafta da gördüğünüz üzere, tam bir yaratık gibiydim. Doğuma iki gün kala, sokakta beni eliyle gösterenler vardı. Öyle kocamandı göbeğim. Ama hepsi oradaydı işte. Ne bacağım kalınlaştı ne de kolum... Doğumda ise 11 kilo verdim. Zaten altı kilosunu çocuklar oluşturdu. Geri kalan 13 kiloya da dadının kaçmasıyla elveda dedim. Aramızda kalsın, ikizler 45 günde dört dadı kaçırdı, anlayın artık! 10 gün hiç yardımcım olmadan, hiç ikiz tecrübesi olmayan ben, ikiz bebeklere tek başıma bakınca, ne kilo kaldı ne de başka bir şey. İşin sırrı budur işte! Doğum yapalı sadece bir hafta olmuş, etrafta iki köpek, iki bebek derken... O 10 günü kimseye önermem, orası ayrı tabii.

* Tecrübesiz anne olmak zor. Tecrübesiz ikiz annesi olmak daha da zor, inanın. Yavaş yavaş işi kavramaya başlıyorum. Yani yeni doğum yapanlara akıl verecek kadar, ikiz bakımı bilgisine sahibim artık. Çaresizce ona buna sorular sorduğum dönemlerde keşfettiğim iki siteyi ikiz anne ve babalarına öneririm. www.ikizlerim.com www.ikizanneleriz.biz