kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Ağustos 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Yeni kabinenin rengi belli oluyor

Büyük resim için tıklayın
AK Parti'ye temelden karşı çıkanların yanıtlaması gereken soru bence şu: Eğer 22 Temmuz seçiminde farklı bir sonuç çıkmış olsaydı, AK Parti iktidarı bırakmayacak mıydı?
Herkes biliyor ki, elbette bırakacaktı.
İktidarların seçim yoluyla değişmesi Türkiye'de artık yerleşmiş bir norm.
Dünya görüşü ne olursa olsun her parti kazanılan bir seçimin ardından iktidara gelip, kaybedilen bir seçimle koltuğu bir başkasına veya başkalarına bıraktı.
Yani seçim yoluyla iktidara gelip bir çeşit faşizm yaratmak mümkün değil.
Bu nedenle AK Parti'ye kuşkuyla bakanların bile bu gerçeği kabul edip iktidara yönelik değerlendirmelerini bu gözle yapmalarında yarar var.
AK Parti'nin de kabul etmesi gereken gerçeklikler var elbette.
Bunların başında, geçen dönem kendisine yöneltilen "Bütün kadrolarını eşi başörtülülerden yapıyor. İçine kapalı. Dışarıdan kimseyi almıyor" eleştirilerini boşa çıkarmak geliyor.
Gerçi genel seçim öncesi hazırlanan aday kadrolarıyla bunun ilk adımı atıldı.
Şimdi iktidarın diğer önemli postlarına yapılacak atamalar durumu daha da netleştirecek.
Kulislerden sızan bilgiler dengeli bir kabine kurulacağı, Meclis Başkanlığı'nda çok titiz davranılacağı yönünde.
Cumhurbaşkanlığı konusu ise Erdoğan-Gül görüşmesi sonrasında belirlenecek.
Anladığım kadarıyla Erdoğan geçen dönem çok sık eleştiri aldığı "denge" konusuna önem verecek.
Yeni kabinede kadınlar, eşinin başı açık erkekler ve eşi başörtülü erkekler dengesine dikkat edilecek.
Böyle bir gelişme sonucu bürokratik atamalarda da benzer bir tablo çıkacağı kesin.
Yeni bakanlar da bürokratlarını kendi yakın çevresinden seçeceği için Türkiye gerçeğine daha yakın bir atama tablosu çıkacaktır.
"Normalleşme" dediğimiz olay da budur zaten.
Böyle bir beş yılın ardından kimse bakan veya bürokrat atamasında "başörtüsü" konusunu kafasına fazla takmayacaktır, çünkü Türkiye bu sorunu aşmış olacaktır.
Meclis'in açılışında yaşanan olumlu tablo, Ankara kulislerinden gelen bilgiler, önümüzdeki dönemin daha uzlaşmacı ve çözüm arayıcı olacağını gösteriyor.
Dediğim gibi, şimdi umutlu olma zamanı.