kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Temmuz 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MAHMUT ÖVÜR

Seçimden çok 'savaş'a gider gibiyiz!

Eğer son Daltonlar afişi ortaya çıkmasaydı bu seçimlerin "asık suratlı" hatta "gergin" bir seçim olarak tarihe geçeceği kesindi.
Doğrusu Daltonlar esprisinin bile bu seçimi kurtardığı söylenemez.
Çünkü bu seçimler gerçekten "asık suratlı" geçiyor.
Teması Türkiye olan bir seçim gelip "Kuzey Irak'a operasyon" la meydanlarda süren "idamlık ip" tartışmasına indirgendi.
Ortada ne yaratıcılık var, ne de biraz nefes aldıracak mizahi bir yaklaşım.
Seçime değil, sanki savaşa gidiyoruz...
Oysa Türkiye'nin son 50 yıllık çok partili demokrasi tarihinde seçimlerin büyük çoğunluğu demokrasi şöleni gibiydi.
Müthiş renkli ve yaratıcı siyasi isimler vardı ve seçim meydanları onların sayesinde bir hayli renkli olurdu.
Bu geleneğin son ismi Prof. Dr. Necmettin Erbakan'dı. Hala oturarak da olsa meydanlara çıkıyor ve inanılmaz renkli konuşmalar yapıyor.
İşte onlardan birkaçı...
"Siyonizm, horoz dövüşüyle Saadet Partisi'ni gözlerden saklıyor."
"IMF'ye geçmişte yaptığımız gibi bir çay içirip göndereceğiz."
Erbakan son konuşmasında ise AK Parti'yi "kireç suyu" na Saadet Partisi'ni ise "süt" e benzeterek şöyle diyordu:
"Süt başka, kireç suyu başka. Kireç suyunu içersen İsrail'e mumya olursun. Sütü içersen Sultan Fatih olursun."
Elbette bu konuda tek isim Erbakan değil; onun kuşağından gelen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i de unutmamak lazım.
Anadolu kültürünü iyi bilen Demirel, siyaseti mecaz ve benzetmelerle zenginleştiren önemli siyasetçilerin başında geliyor.
Ama siyasette gelmiş geçmiş en renkli isim hiç kuşkusuz rahmetli Osman Bölükbaşı'ydı...
Onun 1946'da seçim meydanlarına çıkışı ve uzun siyasi hayatı hep "muhteşem" olarak anlatılır.
Sert eleştirisi kadar kıvrak esprisiyle de milyonları meydanlara çeker, dinletmesini bilirdi. Siyasi tarihimizin en uzun konuşması da 8 saatle ona aitti.
O, meydanlara topladığı kalabalıkların, partisine oy vermemesini de yine ustaca eleştirirdi.
"Sizin harmanınız büyük de, taneniz çıkmıyor... Burada beni dinlerken aşka gelip Rahman'ı (Allah'ı) alkışlarsınız, sandık başına gidince şeytana sarılırsınız."
İlginçtir "asık suratlı" bu dönemin yeni siyasetçilerinden biri de rahmetli Osman Bölükbaşı'nın oğlu Deniz Bölükbaşı'dır. MHP'den Ankara milletvekili adayı olan genç Bölükbaşı'nın siyasete genetik bir katkı sunup sunmayacağı bilinmiyor ama bir rivayete göre babasının onun için söylediği şu sözler bir hayli ilginç:
Osman Bölükbaşı'na sormuşlar "Neden oğluna Deniz ismini verdin?" diye...
Cevap karizmatiktir:
"Bu kadar pisliği ancak deniz temizler..."