Doğuştan Beşiktaşlıyım dese bu büyük yalan olmaz mıydı!

Şöyle düşünelim; Rüştü Reçber Beşiktaş'a geldiği gün, "Ben Fenerbahçe sevgisini kalbimden sildim. Ben doğuştan Beşiktaşlıyım" deseydi ne olurdu?
Ne olacak, bunun adı kocaman bir yalan olurdu.
Gerçek şudur: Rüştü, 13 yıl formasını şanla şerefle giydiği Fenerbahçe sevgisini kalbinde taşıdığını söyleyerek doğru söyledi. Bu sözün de iki yorumu vardır.
Reçber şunu demek istedi; Beşiktaş formasını şan ve şerefle giyeceğim.
Beşiktaş sevgisini kalbimin en derin yerinde sımsıcak taşıyacağım. Ama beni ben yapan Fenerbahçe sevgisini de kalbimde taşıyarak mazime asla ihanet etmeyeceğim.
Ama doğruların söylenmeye korkulduğu bir ortamda Rüştü'nün bizim Gürcan'a (Bilgiç) içten ve samimi itirafı büyük baskılarla yalan habere çevrildi. ( SABAH'ın bu doğru haberyorumunu Beşiktaş kulübü yalanladı. Bu yalana da öteki gazete ve gazeteciler sahip çıktı. Onları tebrik ederim.
Yalancının avukatı oldular!)
Bakın gelinen nokta şu;
A-Reçber'in baskılar sonucu söylediklerini, söylemedim demesine çok üzüldüm.
B-Reçber'i yalan açıklamaya zorlayan ve baskı yapan Yıldırım Demirören'i de ayıpladım. Sözün özü şu; Ben şunu beklerdim.
Reçber söylediği bu sohbeti inkar etmeyip 'Evet söyledim' demeliydi.

İKİSİNE DE YAZIK
Çünkü bunlar kalbimin sesi deseydi daha büyük saygı görürdü. Başkan Yıldırım Demirören de kalpten konuşan Rüştü Reçber'i söylediklerinden ötürü tebrik etseydi muhteşem bir "Beşiktaşlı duruşu.." sergilerdi.
İkisini de yazık oldu.