kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Çocuklara doğru karar vermeyi öğretmeliyiz

Çocuklar, yürümeye, özellikle de konuşmaya başladıkları zaman isteklerini net olarak belirtmeye de başlar. Ondan önce ağlamak dışında iletişim araçları yoktur. Çevreyi tanımaya başladıktan sonra gördükleri şeyleri istemeye başlarlar. Biraz önce istediği oyuncak elindeyken, bir diğerini, o alındığında bir başkasını, hep isterler. Siz "Ya bunu, ya bunu alabilirsin. İkisi olmaz. Hangisini istiyorsun?" dediğinizde, genellikle kriz çıkar Doğru karar verebilmek ve seçim yapabilmek gelişim düzeyiyle ilişkilidir. Yeterli beyin gelişimi olmayan, düşünmeyi ve değerlendirmeyi henüz öğrenmemiş bir çocuğun karar vererek, seçim yapmasını istemek onu çaresiz bırakmak ve sıkıntıya sokmak demektir. Karar verebilmek ve seçim yapabilmek, çocuğun gelişim düzeyi arttıkça gelişir. Ama bu gelişimin sağlıklı olabilmesi için çocuğun bilgilenmesi, bilgiyi değerlendirebilmesi, düşünmeyi öğrenmesi gerekir. Bu gelişim süreci, kendiliğinden olmaz. Oysa aileler çoğunlukla "Büyüsün, bizim yaşımıza gelsin öğrenir," der.

NASIL ÖĞRETECEĞİZ?
Çocuğu erişkinden ayıran bazı özellikler vardır. Bunlardan ilki çocukların hızlı bir zihin ve dil gelişimidir. Ancak duygu ve düşüncelerini anlatımları, zayıf ve mantıklı düşünme yetenekleri sınırlıdır. Ayrıca çocuklar, dürtü ve isteklerini erteleyip dizginleyemez Önemli bir ayrım da çocukların soyut düşünmeleridir. Somut düşünme, çocuklarda yavaş gelişir. Eğitilmezse daha sonra da devam eder. Onları tehlike karşısında uyardığınızda, somut olarak görmeleri gerekir. Okul öncesi soyut döneminde, düşünme yeteneği sınırlıyken onu seçim yapmak ve karar vermek zorunda bırakmak, onda kaygı, yetersizlik ve kızgınlık oluşturacaktır. Çocuğun gelişim dönemini dikkate alarak, bu özelliklerini geliştirmek için onu dinlemek, sorularına dönemine uygun yanıtlar vermek, bilgilenmesini sağlamak, öğrendiklerini nasıl kullanacağını öğretmek şarttır. Nasıl bilgi edineceğini, bu bilgileri nasıl değerlendirmesi gerektiğini, sonra bunların ışığında karar vermesi ve seçim yapmasını, kısaca düşünmeyi öğretmediğimiz çocuğa ne olur? Ergenlik döneminden başlayarak, tüm yaşantısı boyunca karar vermek ve seçim yapmakta zorlanır. Bu nedenle ya tatminsiz, her defasında zarar görmesine karşın düşünerek değil, o andaki isteklerine, arzularına, haz ilkesine göre seçim yapan biri olur. Ya da düşünmeyi öğrenmediği için başkalarının kararlarına uyan, düşünebildiğine inandığı kişilerin kararlarını yargılamadan onların seçimlerini kendi seçimi sanan, bilgisizliği ve düşünerek doğruyu bulmayı başaramadığı için ideolojilerin, öğretilerin, inanç sistemlerinin eleştirilemeyen doğrular olduğuna inanarak onların iradesine boyun eğen insanlar olurlar. Bunu engellemenin yolu, çocuklarımıza bilginin değerini, bilgiyi kullanmayı, düşünmeyi, düşündüğünü geliştirmeyi ve doğru olarak anlatabilmeyi öğretmekten geçer. Öğretmenin en etkili, ama en zor şekli ise doğru seçimler yaparak, örnek olmaktır.