İşte gerçek lüks

Artık lüksü daha farklı tanımlıyorum... Ne de olsa, Rus jet sosyetesi ve Cartier'nin dünyadaki en önemli müşterileriyle birlikte Moskova'daydım. Mücevhere meraklı olmayan, saati bile fazlalık olan gören ben, gördüklerimden sonra düşüncelerimi değiştirdim. Dönüşü yok, artık ben de mücevher tutkunuyum!

OSCAR TÖRENİ GİBİ
Her şey, Cartier firmasının 'Innovation Through the 20th Century' adını verdiği sergisiyle başladı... Sergi mekânı, sergilenen parçalar kadar etkileyici Kremlin Sarayı'ydı. 23 Mayıs'ta ziyarete açılan 165 parçalık koleksiyon ve 20 orijinal çizimin bulunduğu sergi, Cartier ve Kremlin Sarayı yetkilileri dışında, tüm dünyadan VIP müşterileri de ağırladı. Türkiye'de henüz mağaza açmadığı için Cartie'nin VIP konukları arasında, maalesef Türkler yoktu! Sarayın bahçesine kurulan beyaz çadırda şampanya ve havyarlı kanape ikram edilirken, davete katılanların şıklıkları kadar takılarının ihtişamı da Oscar törenlerini aratmadı. Herkes sergi açılışı öncesinde Rus askerlerinin gösterisini izlerken, ben gelenlerin kıyafetlerini takip etmekle meşguldüm. Gala yemeğinde ise tüm kıyafet ve takılar değişmişti! Chanel tuvaletler, en az 10'ar karatlık tek taşlar, zümrüt ve yakutlarla bezeli limitli koleksiyonlardan parçalar, bambaşka bir dünyayı yansıtıyordu. O geceye kadar giyinmeyi bilmediğini ve tek bir markanın tutkunu olduğunu düşündüğüm Rus kadınları, Roberto Cavalli'den, Chanel ve Hermes'e terfi etmişlerdi.

RUSLAR ARTIK DAHA ŞIK
Cartier'nin CEO'su Bernand Fornas ve Rusya Cartier'nin genel müdürü Francois Le Troquer'in ev sahipliği yaptığı gala yemeği, büyük bir bahçe içinde yer alan devlet konuk evinde verildi. Bahçe kapısından itibaren yola yerleştirilen aydınlatmalar, kırmızılar içindeki görevliler ve Bentley marka arabalarla gelen davetliler eşliğinde binaya girdiğimde, başım dönüyordu. Kuşkonmazlı ordövler, siyah havyarlı kanepeler, marine somon, kuru portakal soslu dana eti ve dağ çilekli kokteyl bisküvileri eşliğindeki mönü, her tabakla değişen şampanya, kırmızı ve beyaz şaraplar gecenin atmosferine çok uygundu. Yemek salonundaki avizeler dışında bütün düzenleme Cartier tarafından yapılmıştı. Cam masalar, kırmızı kadife perdeler, cam fanuslarda kırmızı çiçekler, salonu süsleyen yeşil bitkiler özenle seçilmişti. Nisan 2008'de Türkiye'de açılacak mağazasının şerefine özel bir parti verecek olan markanın Türk tutkunları, şimdiden bu partiye hazırlansa iyi olur. Çünkü emin olun bu davet başka davetlere benzemeyecek... Bir başka notum daha var; bu davette her ülkeden farklı yaşta kadınlarla sohbet etme fırsatı buldum. Gördükleri bir kıyafeti veya takıyı ne kadar beğendiklerini dile getirecek kadar kompleksiz, botokslarını ya da estetiklerini gizleyecek kadar da bilinçliydiler.