kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
  |  Benim şehrim | 25 Nisan 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
ESRA TÜZÜN

Beyin ameliyatı yaparken hastama fıkrada anlatırım

Beynin içini açıp bozuk bölgeleri yakarak düzeltiyor. Beynin içinde işlem yaparken hasta ile bir yandan da sohbet ediyor. Bugüne kadar 600'e yakın hastayı uyanık ameliyat eden Dr. Ali Zırh, "Ben hastalarıma fıkra anlatırım. Hastalarım ise genellikle yaşlı oldukları için bayılır" diyor torunlarını anlatmaya Beynin içini açıp bozuk bölgeleri yakarak düzeltiyor..
Hasta bayıltılmadan uyanık yapılan beyin ameliyatını uygulayan Amerikan Hastanesi Beyin Cerrahisi Bölümü Uzmanı Dr. Ali Zırh, soruları yanıtladı:

* Neden insanları tamamen bayıltmak yerine konuşturarak beyin ameliyatı yapmayı tercih ediyorsunuz?

Parkinson hastalığı ve diğer hareket bozukluklarının ameliyatlarında, hastaları uyutmadan konuşa konuşa ameliyat yapmayı tercih ediyoruz. Çünkü bu ameliyatlar sırasında, beyinde müdahale etmeyi planladığımız hedefler birkaç milimetre çapında. İşte hem müdahale edeceğimiz noktaları hata payı olmaksızın bulmak, hem de dokunmamamız gereken hayati noktalara yanlışlıkla bir şey yapmamak için bu tekniği kullanıyoruz. Öncelikle beynin haritasını çıkarıyoruz. Ameliyatı bu haritaya göre yapıyoruz; ameliyat sırasında hastayla sohbet ederek, haritanın bize doğru yolu gösterip göstermediğini kontrol ediyoruz. Hastalar bir bakıma ameliyata yardımcı oluyor.

UYANIK HASTA İSTERİM

* Parkinson hastalarının mutlaka bu ameliyat sırasında uyanık mı olması gerekli?

Bu olmazsa olmaz bir kural değil, ama ben bugüne kadar 600'e yakın hastayı uyanık ameliyat ettim. Çok mecbur kalınırsa bu ameliyatlar genel anestezi ya da hastayı sakinleştirici ilaçlar verilerek veya uyutarak da yapılabilir. Ancak hastayla paylaşacaklarımız azalacağı için ameliyatın kalitesi olumsuz etkilenebilir.

* Kafatası açılırken hastanın aklı başında oluyor mu yine?

Aslında düşünülünce insan paniğe kapılabilir. Ama inanın hasta için duyulan acı çok küçüktür. Eğer tek taraflı ameliyat yapılıyorsa, toplam 6 iğne batma acısı duyulur. Kafatasında, sadece cilt ve cilt altı acıya duyarlıdır. Onu da uyuştururuz. Böylece beyin ameliyatı sırasında hasta hiçbir ağrı ve acı duymaz. Beynine müdahale yapılırken de bir acı çekmez, çünkü beyin dokusu ağrıya duyarlı değildir.

BEYİN ACI CEKMEZ

* Kafatasını açıp hastanın beyninden bir parça alsanız ve bu sırada hasta uyanık olsa yine hiç acı çekmez mi?

Beyin acı çekmez, bazı ameliyatlarda bunu da yapıyoruz. Diyelim ki beyinde konuşma merkezine çok yakın bir ur var. Etraftaki sinirlere zarar vermemek için uyanık ameliyatı tercih ederiz. Kafatasını açarken o bölgeye lokal uyuşturucu yaparız, böylece hiç acı çekilmez. Bu sırada hem uru kesebilirsiniz, hem de aynı anda hastayla konuşabilirsiniz.

* Ameliyat sırasında hastanızla siz mi konuşuyorsunuz, yoksa hastayla konuşan özel biri mi var?

Ameliyat sırasında hastalarla tamamen ben konuşurum. Hastayı ameliyat ederken; ameliyatın bir bölümünde önüne geçip onunla sohbet edip, beyin ameliyatının koordinatlarını kontrol ederim.

* Neler konuşuyorsunuz?

Hastaya 'elin mi rahatladı, ayağın mı rahatladı' gibi sorular sorarım. Titreme olan bölgelerinde rahatlama hissedip hissetmediğini anlatmasını isterim. Bazen her konuda sohbet ederiz. Rahatlamaları için fıkra anlattığım hastalarım bile oluyor. Bizim hastalarımız genellikle yaşlılardır, torunlarını anlatmak hoşlarına gider.

HASTALAR SIKILMAZ

* Ameliyat ne kadar sürüyor?

Eğer tek taraflı bir ameliyatsa 3-n saat, iki taraflı bir beyin pili ameliyatıysa 7-8 saat sürüyor.

* Bu çok uzun bir süre, hastalar sıkılmıyorlar mı?

Hayır; ameliyata girmeden önce hastayı her yönden bilinçlendiririz zaten. Ameliyatın çok uzun sürebileceğini bilirler. Sürekli saat kontrolü yapan bir hasta, ameliyathane stresini artırır. Bu nedenle ameliyatın, bir ressamın resim yapması gibi bir sanat olduğunu anlatırım. Resim yaparken nasıl saat tutulması resmin kalitesini etkilerse, ameliyat da öyledir. Hastalar bunu bilirler. Üstelik hastalar ameliyat süresince hallerinden memnun olurlar. Çünkü ameliyata girerken onlara sürekli kullandıkları ilaçtan vermeyiz. Bu kadar uzun süre ilaç almadan yine de düzelme yaşadıklarını bilmek, onlar için zaten ilk adım sayılıyor. Düşünün; ilaçsız hiç titreme olmadan bu kadar uzun süre yataklarında bile durmaları imkansızken, rahat bir ameliyat geçirebiliyorlar. Üstelik ameliyattan çıkar çıkmaz düzelmeyi anında yaşıyorlar.

* Hasta panik olursa ne yapıyorsunuz?

Hastalarla daha önce uzun uzun konuşuyoruz. Karşılıklı olarak birbirimize ne kadar yardımcı olursak ameliyat kalitesini o kadar artırabileceğimizi anlatıyoruz. Bugüne kadar iki-üç hasta dışında hiç sorun yaşamadım. O hastaları da yatıştırmayı bildik.

* Ameliyat sırasında bir aksilik olursa bunu hastaya nasıl anlatıyorsunuz?

Hiç olmadı, inşallah da olmaz! Ancak her ameliyat gibi bu ameliyatların da riski vardır. Ameliyat sırasında yüzde 1 civarında beyin kanaması riski bulunur. Çok ciddi bir kanama olursa hasta zaten o sırada bilincini kaybeder, ancak küçük bir kanama olursa ona müdahale edebiliriz ve bunu da hastayla uygun bir dille paylaşırım. Ne yapıldığını bilmek hastanın hakkıdır.

* 'Narkozlu mu, ayık mı ameliyat olmak istersiniz' diye hastaya seçme şansı tanır mısınız?

Bu tip hareket bozukluğu ameliyatlarında ben hastayı koşulsuz uyanık ameliyat etmek isterim; o yüzden de böyle bir seçenek sunmuyorum. Ama çok nadiren ajite oldu diyelim, bu tür hastalara sakinleştirici bir ilaç verilebilir. Ama genellikle gerek kalmaz.