Küresel ısınma, gündemin en popüler konusu olunca, beyaz eşya şirketlerinin pazarlama sloganları da enerji tasarrufuna yoğunlaştı 'Daha temiz yıkayan' değil, daha az elektrik-su harcayan çamaşır makineleri revaçta. Şirketler küçük ev aletlerinde de 'tasarruf' peşinde.
Başlangıcı 1990'lı yıllara dayanan 'tasarruflu' beyaz eşya üretimi, küresel ısınmanın sadece bir grup çevreci tarafından değil, herkesçe tehdit olarak algılanmasından sonra firmaların en önemli pazarlama sloganı oldu. Özellikle beyaz eşya üreticileri artık, "daha çok soğutur", "daha temiz yıkar" yerine, ürünlerin suyu, elektriği ne kadar az harcadığını vurgulamayı tercih ediyor. Çamaşır makinesi, buzdolabı ve bulaşık makinesinde başlayan bu yarış, yakında küçük ev aletlerine de yaşanmaya başlayacak. Arçelik Genel Müdür Yardımcısı Şirzat Subaşı, 1990'lı yıllarda Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin ortak karar alarak tüm sektörlerde enerji tüketimini indirecek bütün uygulamaları teşvik etme ve pazarda enerji sarfiyatı düşük ürünlerin cazibesini artıracak düzenlemeleri hayata geçirecek altyapıları hazırlamaya başladıklarını hatırlattı. Subaşı, "Beyaz eşya tarafında ilk başlatılan uygulama 1995 yılında buzdolaplarında 'Enerji Etiketi' uygulamasına geçilmesi ile oldu. Bu uygulama daha sonrasında çamaşır ve bulaşık makinaları ile sürdü. Bugünlerde küçük ev aletlerini de içerecek şekilde kapsamı genişletilmeye çalışılıyor" dedi.
DAHA
AZ ELEKTRİK SANTRALİ Yapılan uygulamalar sonrasında 1995-2000 yılları arasında enerji sarfiyatlarında yüzde 30'a varan tasarruflar elde edildiğini belirten Subaşı, "Bu rakam; 500MW gücündeki 5 yeni termo-elektrik santralin kurulmaması anlamına geliyor. Ayrıca doğaya salınacak olan karbondioksit emisyonu ciddi oranda azalıyor" diye konuştu. Subaşı, Arçelik'te bu konudaki tanıtımların 2000 yılında başladığını ancak tüketicinin bu ürünleri satın almasındaki artışın son 1 yılda Türkiye'de de hız kazandığını vurgulayarak, "Avrupa'da pazarında bu bilinç düzeyi çok daha önce oluştu" dedi. Beyaz eşya üreticisi Bosch da geçtiğimiz günlerde küresel ısınmaya dikkat çekti ve "az enerji" sloganıyla 20 yıldır çalışmaları sürdürülen ürünlerini tanıttı. Bosch Pazarlama Müdürü Neylan Cansın, "Bulaşık ve çamaşır makinelerinde yüzde 35, pişiricilerde yüzde 31, soğutucularda yüzde 60'a varan enerji; bulaşık makinelerinde yüzde 30, çamaşır makinelerinde yüzde 70'e varan su tasarrufu sağlayan ürünlerin yanında sera etkisi yaratan OFC gazlarını içermeyen Bosch soğutucuların tamamı da ozon tabakası ile dost" dedi.
ÇEVRECİ KREDİ KARTI Bu arada kredi kartları da bu gelişmeden nasibini aldı. Garanti Bankası, Çevreye Duyarlı Bonus Card'ı kullanıma sundu. Bu kart, kullanıcıların, kazandıkları bonusun yüzde 10-30'u arasında değişen kısmıyla, WWF-Türkiye'nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) doğa koruma çalışmalarına katkıda bulunmasını sağlıyor. Yeni Bonus Card'ın yapımında, mümkün olan en az seviyede PVC kullanılarak, kartın doğada daha hızlı yokolması sağlanıyor. Bu kartın iletişiminde kullanılan zarf, mektup ve broşürler gibi tüm basılı malzemeler, geri dönüşümlü kağıttan üretiliyor.