  |
|
Bir gün mutlaka tiyatro yapacağım
'Haziran Gecesi' dizisindeki 'Havin' rolüyle şöhreti yakalayan Naz Elmas, kendini ve hedeflerini Marie Claire dergisine anlattı: Sahne sanatçılarına hayranım. Tiyatro yapacağım ve insanlar birebir nasıl rol yaptığımı görecek.
Marie Claire dergisinin şubat sayısı için objektif karşısına geçen 23 yaşındaki Naz Elmas, makyajla yaşlandırıldı. Saçlarına aklar düşürülen oyuncu, "Ben her şeye zirveden başladım" diyerek, beklentilerini anlattı.
* Yaptığınız işe tepeden başlamak daima en zordur. Bir sonraki projede neler yapacağınız çok belirsizdir. Aynı kaliteyi ve tadı tutturmak da çok zordur. Aslında basamakları çıkarak ilerlemek çok daha tadına varılacak, keyifli bir yol olurdu benim için.
SAHNE ÇOK KUTSAL
* Tiyatro çok ayrı, dizi çok ayrı, sinema çok ayrı. Dizide oyununuz kadar saçınızı, makyajınızı, kostümünüzü de düşünmek zorundasınız. 'Oyununu bıraksana, şuradan güneşin batımını alalım' diyebiliyorlar. Parçalansanız da o an oyunculuğunuz bir yere kadar önemli.
* Sahne kadar kutsal ve saygı duyduğum bir başka yer yok. Sahne oyuncuları kadar eli öpülesi insanlar da yok. Tiyatrocular benim için çok değerli. O yüzden dizi oyuncularını 'sahneye davet edelim' diyorum. Esas kitleye hitap etmek budur. Canlı performansın tek materyali sizsiniz; hiç kimse hatalarınızı örtemiyor. Bir sahne sanatçıları bir de doktorlar benim için çok kutsal.
* Kariyerime bir diziyle başladım ama kendimi asıl ispat edebileceğim yer sahne.  Tiyatro hayatımda mutlaka olacak. Birebir oynamak istiyorum. Şu anda hiç kimse benim birebir nasıl rol yaptığımı bilmiyor. Er ya da geç yapacağım; kendimi orada ispat edeceğim!
* Önemli olan star yaratmak ya da olmak değil! Ben bir diziyle tanınmış olabilirim ama bu ben değilim. Ben tiyatro mezunuyum, okulumu bitirdim ama bunu kimse bilmiyor. Daha size göstereceğim çok şey var. Sahnede olacağım. Sinema filmi için de hiç acelem yok. Bir tane olsun ama iyisi olsun.
ÇOK EMEK VERİYORUM
* Hayatı çok ciddiye alıyorum. Ben yaptığım işlere çok emek veriyorum, hiçbir anım boşa gitsin istemiyorum. Benzerini de karşımdakilerden bekliyorum. Biriyle boşa bir yerlerde oturmak dahi istemiyorum. Mesaim önemli! Boş zamanlar geçmesin. Doğru yerde, doğru zamanda ve doğru insanlarla olmak çok önemli benim için. Aklıma estiği gibi yaşayamıyorum.
* Hastalıklı bir iş yapıyoruz. Bizim hayata karşı algılarımız, gözeneklerimiz daha açık. Tabularımız daha yıkık. Biz durum analizi yapıyoruz. Beden dilini anlamak zorundayız. Ben karşımdaki ne zaman yalan söylüyor, beni ne kadar seviyor, sıkıldı mı rahatlıkla çözebiliyorum. Düşündüğümü de pat diye söylüyorum.
|
