Samsun'dan bu kez bir girişimcilik hikayesini sayfamıza alıyoruz. Hikayenin kahramanı, 9 ortaklı bir şirket olan Bahadır'ın Genel Müdürü Ahmet Bahadır. Silah üretirken, bugün gelişmiş ülkelerin bu alanda uzman şirketlerine kafa tutan bir tıbbi alet üreticisi haline gelmeyi başarmış. Silah ustası olduklarını bilen Trabzon Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Baki, "silahla niye uğraşıyorsunuz" deyip kendisini cerrahi aletlerin tamirine yönlendirir. Beyin cerrahları da destek verince, otomobil siboplarını hurdacılardan toplayıp şekil vererek, ameliyat aletlerinin kırılan parçalarını onarmaya başlar. Onarım yaparken aletlerin benzerlerini de imal etmeyi başarır. Piyasasının çok altında fiyatlarla satışı ithalatçıların dikkatini çeker. Bahadır'ın satış fiyatının altında mal vermeye başlarlar. Bunun üzerine, teknolojisini öğrenmek için Almanya'ya, İsviçre sınırına yakın tıbbi alet ve ayakkabı yapan 263 firmanın faaliyet gösterdiği Tuttingen kasabasınagider. Tıbbi aletlerin en büyük üreticilerinin fabrikalarında çalışan gurbetçi işçilerin yardımıyla, tamirciye 2 bira ısmarlayarak saatte 3 bin makas üreten makinanın ismini öğrenir. Üreten şirkete gider. Sözü Ahmet Bahadır'a bırakalım: "Makinanın fiyatı 420 bin Mark. Hayal bile edemeyeceğimiz bir para. Alamadık tabii. Alman çeliğini yarı mamül almaya ve işlemeye başladık. Bu sefer de hastanelerin alım ihalesinde zorluk çıkardılar. 'Tıbbi aletlerle birlikte ameliyat terliği de alacağız. İhalenin bütünlüğünü bozamayız' dediler. Biz de ürettiğimiz tıbbi aletleri Almanya'da çalışan Türk işçilere verdik, 'götürün satın' dedik. Sonra makinayı da aldık. Bugün cerrahların kullandığı 8 bin 500'ün üzerinde tıbbi aletin hepsini üretebilecek durumdayız. Almanya'dan Alman markası olarak 80 ülkeye ürünlerimiz ihraç ediliyor. Bunlar Alman markasıyla Türkiye'de de satılıyor. Terliği de ürettik."