|
|
Cem Davran ve Deniz Baykal
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Deniz Baykal'a "Karım sepet mi ki yanımda taşıyayım?" açıklamasını yaptıran demeci verdiğinde, bir an o saniyeye kadar hiç fark etmediğim bir şeye uyandım: Baykal'ın eşi neye benziyordu? Gülümsemeyen, kişiliği konusunda en ufak fikrimiz olmayan Cumhurbaşkanımızın eşini bile biliyorduk... Ama Baykal, gerçekten de hiçbir resmi kutlamaya, CHP'nin efsanevi geleneklerinden Cumhuriyet Balosu'na bile şiyle gelip şöyle zarif bir vals yapmıyordu. Bu demeç sonrası Fatih Altaylı'ya yaptığı açıklamada, "Eşim dolmuşla işine gidip gelen, bize bakan, iyi bir insandır" tadınla açıklamlar yapıyordu. Evet Olcay Hanım basına çıkmaktan hoşlanmayabilir ve bu çok saygı duyulası bir durumdur. Ama geldiğimiz noktada kendini Cumhuriyet'in, Laik devrimlerin ve demokrasinin bekçisi olarak gösteren eşinin yaptığı hiçbir etkinliğe mi sahip çıkmaz insan? Yoksa eşinin CHP Genel Başkanlığı'na bir 'iş' gözüyle bakıp "Bizim bey, yine çok mutsuz, iş yerinde Tayyip diye bir adama kafayı takmış. Şirketin patronu da biraz ters. Daha önceki genel müdürün kafasına şirket anayasasını fırlatmıştı, valla bizimkinin başına da bir şey fırlatacak diye korkuyorum" mu demektedir? Bir de bu durum bana, "Bizim oralarda kadınlarla dışarı çıkılmaz" diyen Cem Davran tarzını çağrıştırdı... Çok ama çok ilginç bir durum!
|