kapat
   
10 Ekim 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
SMS:
EA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Akustik müdahale
Japonlar da Hıristiyan mı olsaydı?
İlanların sırrı burada

Akustik müdahale

Milliyet yazarı Hasan Bulur nihayet aklı başında ve gayet önemli bir açıklama yaptı:
Yeni Şafak'tan Mehmet Gündem ile konuşan Pulur, 28 Şubat (1997) dönemi hakkında şöyle diyor:
"Gazetecileri alıp orduları tanıtma amacıyla kışlalara götürdüler. Kışlada yatırdılar gazetecileri ve geceleyin korksunlar diye de dışarıdaki nöbetçilere havaya ateş emri verdiler. Bunları bana (dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral) Çevik Bir anlatmıştı."
Ama durun, bu anekdot bana başka bir 'korkutma' olayını hatırlattı.
Bundan bir süre önce emekli korgeneral Altay Tokat, Aktüel dergisinden Semih Gümüşel'e verdiği ve medyada geniş yankı uyandıran bir röportajda, "Benim zamanımda, ben de biriki kritik noktaya bomba attırdım. Benim meselem mesaj vermekti. Batıdan gelen memurlar, hakimler işin ciddiyetini anlamıyor. İşi basite almaya çalıştılar, rast gele dolaşıyorlar. Oraya buraya gidiyorlar. Hizaya gelsinler diye evlerine yakın iki yere attırdım" dememiş miydi?
Altay daha sonra bunların ses bombası olduğunu da açıklamıştı.
Türkiye'de sık sık Silahlı Kuvvetler'in 'halkın gözbebeği' olduğu söylenir. "O bizim gözbebeğimizdir" diye açıklamalar yapılır. Ayrıca 'en güvenilir kurum' anketlerinde de, gayet yüksek bir oranla Silahlı Kuvvetler çıkar.
Doğrudur bu anketler.
Çünkü TSK sadece şu Ortadoğu ortamında ülkenin güvenliğini sağlamakla kalmaz... Aynı zamanda 'kurumsal süreklilik' de gösterir. Yani sık sık yalpalamaz; çizgisi, siyaseti, topluma ve dünyaya bakış açısı uzun süre aynı kalır.
Ancak yukarıya aldığımız olaylar, TSK'nin sadece halkın gözbebeğine değil, kulak zarına da hitap ettiğini gösteriyor. Acaba geçenlerdeki konuşmasında, "Demokratik değerlere ve demokratik hakların kullanılmasına hiç kimse karşı değildir ve olamaz da" diyen Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, bu akustik müdahaleler hakkında ne düşünüyor?
Not: Halkımız 'kakofoni' (ses düzensizliği) kelimesini merak edip Türk Dil Kurumu internet sitesine girmiş. 'Akustik'i de merak edenler zahmet etmesin, 'sesin yankılanması', 'yankıbilim' demek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Laikliği tanımlayamazlar!   / 08-10-2006
 Ucuz etin yahnisi   / 06-10-2006
 Karalama kampanyası   / 05-10-2006
 Prof. Şengör neyin uzmanı?   / 04-10-2006
 Büyükanıt ve demokrasi   / 03-10-2006
 Milli Mücadele'de tarikatlar   / 01-10-2006
 Gelin ezberinizi bozayım   / 29-09-2006
 Ramazan popülizmi   / 28-09-2006
 Cemaatlerin olumlu işlevi   / 27-09-2006
 İşlerine gelmeyince sustular   / 26-09-2006
EMRE AKÖZ
Akustik müdahale
Milliyet yazarı Hasan Bulur...
HINCAL ULUÇ
Sorumlu Vali Güler ve Başkan Topbaş!..
İstanbul'un bu...
Dr. ERHAN AFYONCU
Padişahlar Hacca saçlarını yollardı
Osmanlı tarihinin...
BEYZA BİLGİN
'Sosyete ilahiyatçısı' eleştirilerine yanıt
"Din...
Koşmadan olmaz
Koşmadan olmaz
Tuncay, "Maçta 3-4 gol de atsam mücadele etmemiş, koşmamışsam kendimi...
Fatih terapi
Fatih terapi
2005'te Tümer ve Selçuk, Terim yönetimindeki Milli Takım'da...
Af AK Parti'yi böldü
Ağar'ın PKK'ya af mesajı, AK Parti'de tartışma yarattı. Fırat...
Baykal'dan Ağar'a tepki
Ağar'ın PKK'ya af önerisini değerlendiren Baykal, terör örgütünün...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu