  |
|
Paris'te albümümü dinleyen çıldırıyor!
Perküsyon ustası Ayhan Sicimoğlu'nun ilk albümü, kendisinin de söylediği gibi gerçek bir koleksiyon albümü! Fahir Atakoğlu, Balık Ayhan, Özkan Uğur, Mirkelam, Aydın Esen ve kızı Ayşe Sicimoğlu'nun yer aldığı Friends&Family adlı albüm, şu anda Paris'teki birçok mekanda üst üste çalınıyor.
Ritm yoksa zaman yoktur, zaman yoksa zaten hiçbir şey yoktur... Yıllar evvel Afrikalı bir davul üstadının bu sözleri; son günlerde müzikmarketlerde büyük ilgi gören 'Friends&Family' adlı albümün yaratıcısı perküsyon ustası Ayhan Sicimoğlu'nu ritm tutkunu haline getirdi... Fotoğrafçı, yazar, radyo-TV programcısı ve perküsyon ustası Ayhan Sicimoğlu, ilk albümü için 'koleksiyoncu albümü' tanımlamasını yapıyor. Nedenini sorarsanız, albümde yer alan müzisyenlere bir göz atın: Kolombiyalı Rodrigo Rodriguez, Kübalı trompetçi Amik Guerra, perulu Cesar Correa, Uğur Yücel, Özkan Uğur, Fahir Atakoğlu, Balık Ayhan, Mirkelam, Aydın Esen ve Ayhan Sicimoğlu'nun operacı kızı Ayşe Sicimoğlu... Yeni çıkan albümlere önyargıyla yaklaşanlardansanız, bu tutumunuzu bir yana bırakın ve bu albümü mutlaka dinleyin... İlk parçada müzik ruhunuza dokunacak, ardından yerinizde duramayacaksınız...
* Friends&Family ilk albümünüz. Ve albümü 'koleksiyoncu albümü' olarak adlandırıyorsunuz. İlk albümünü çıkaran biri için 'sıkı' bir iddia değil mi? Aslında iddia olarak söylemedim bunu. Koleksiyoncu albümü derken; içindeki kitapçığın, kapağın, müziklerin özgün olmasını kast ettim. Nedir koleksiyoncu albümü? Kıymetli anlamında değil midir? Bu da öyle. Bir daha yapılmayacağı için... Eğer siz taş koleksiyonu yapıyorsanız herhangi bir yerden bulduğunuz bir taş da koleksiyonunuzda yer alır.
* Bu ilk ve son albümünüz mü? Yaparım ama bu çizgide olmayabilir. Henüz bilmiyorum...
* Yaparsanız nasıl bir albüm olur? Aklımda birkaç tane proje var, bakacağım. Müzikte beğenmediğim yönlere fazla gitmek istemiyorum.
* Nedir bunlar? Elektronik müzik ve şu anki pop müzik mesela. İnsanın beğenmediği müziği sırf satsın diye yapmaması gerekir bence. En azından ben yapmam...
TIRNAKLARIMI ÇEK DAHA İYİ!
* Tek tutkunuz Latin müziği mi? Yoo... Ağırlıkta ama tek değil. Opera çok dinliyorum. Taş plak seviyorum. Pop ve elektronik müzik dinlemiyorum. Tekno, house denen türlere tahammül edemiyorum! İşkence için beni bir yere bağlar ve çalarsan deliririm! Tırnaklarımı çek daha iyi... Onun dışında dinlemem lazım gelenler var. Mesela Selim Sesler'in albümünü aldım onu dinleyeceğim. Burhan Öçal'ı, Mercan Dede'yi dinleyeceğim; hiç bilmiyorum. İnsanlar onları dinleyince ne hissediyor bunu anlamam lazım.
* Nasıl oluyor da radyo programı da yapan bir müzisyen olarak olarak Mercan Dede ya da Burhan Öçal'ın müziği hakkında hiç fikriniz olmuyor? İlgi alanıma girmediği için elimi atmadım galiba. Radio Oxi-gen'de Latino Time adlı bir program yapıyorum. Dolayısıyla sadece Latin müzik çalıyorum ve o alanda müzik yapanları takip ediyorum. Operayı ise kızım nedeniyle takip ediyorum. Galiba vaktim de olmadı. Bir de arabamda CD player yoktu, artık var!
* 'Historia de un Amor', 'Esperare' ve 'Amapola' gibi daha önce dünyaca ünlü isimlerin okuduğu parçaları yeniden aranje ettiniz. Yaptığınız aranjelerin, orijinallerine göre farkları neler? 'Historia de un Amor' bir bolerodur, dolayısıyla yavaş bir parçadır. Dünyada sayısız isim yorumladı ama hepsi bolero yaptı. Latin dünyasının en hızlı ritmi merengedir. Ben de merenge yaptım. Slow bir parça olan 'Esperare'yi de disko gibi yaptım. En önemli cover da galiba 'Amapola'; eski bir folk şarkısı. 1800'lerde yazılmış. Julio Iglesias bile okumuş parçayı. Çok yavaştır. Onu çok iyi bir caz yaptım, çok sıkı cazcılar çaldı. O parçada mükemmel olan, söylemesi ayıp kızım Ayşe...
* Oysa ki kızınız Ayşe Sicimoğlu bu albümde yer almak istememiş. 'Facia' olarak yorumladığı bir albümde yer alması için onu nasıl ikna ettiniz? Bu parçaların hiçbirinin bu albümde olmasını istemedi. Hepsini yanlış buluyor müzikal olarak... Operacılar biraz öyle, zor beğenir. Yalvardım, sonra da emrivaki yaptım! 'İstanbul pas Constantinople' adlı parçayı kesinlikle okumak istemedi. Oysa ki muhteşem oldu...
* Albümde dünyaca ünlü isimler var. Rodrigo Rodriguez ve Amik Guerra gibi.. Nasıl bir araya geldiniz bu albüm için? Hepsi zaten arkadaşlarım... Ve müzik dünyasında tanınan adamlar. Zaten ben de Türkiye'den çok, ABD'de tanınırım. (Gülüyor) Albüm yapacağımı söylediğimde koşa koşa geldiler, yine de gelirler.
TÜRKİYE'DE İYİ RAPÇİ YOK!
* Albüm Latin bir albüm ama kapakta bir Osmanlı aile fotoğrafı görüyoruz. Albümün içindeki kitapçıkta da Osmanlı izleri ön planda... İlk parça 'Pasa Baba'dan geliyor bu. Osmanlı'yı, 1800'leri anlatıyor parça. Benim de favorim, en renkli ve en ağır parça. Bu yüzden de kitapçıkta bunu öne çıkaralım dedik. Ergün Gündüz şarkıyı dinleyince çizmek istediğini söyledi, ortaya bu çıktı. Şarkıda anlatılan hikayedeki kız Rum asıllı, çok güzel, çilli, incecik belli, kızıl saçlı bir kız bu. Paşa da kıza hasta! Romantik bir aşk hikayesi bu şarkı...
* Rap hiç sevmediğinizi, Türkiye'de doğru yapılmadığını ve nasıl yapılması gerektiğini bildiğinizi söylüyorsunuz. Nasıl yapılmalı peki? Türkçe aslında kare bir dil. Bizimkiler onu uzata uzata söylüyor. Almancı rapçiler yapıyor öyle. Türk rapçilerde de bunu görmeye başladım. yani 'Gel, grubumda rap yap' diyeceğim bir adam yok! Kafamdaki doğru, biliyorum. Ancak yaparsam nasıl olması gerektiğini anlatabilirim. Fazla konuşmayayım, ayıp olmasın rapçilere. Müzisyen müzisyenin arkasından kötü konuşmaz çünkü!
SEZEN BAŞARAN
|
