kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Artık onun ne adını anarım ne yüzünü görürüm!
Artık onun ne adını anarım ne yüzünü görürüm!
Bazı çiftler var, mutsuz olduğunun farkında değil!
Yeniden evlenebilirim
Bizim ailemiz enteresandır

Artık onun ne adını anarım ne yüzünü görürüm!

İki sene boyunca ana haberler de dahil psikopat babalığımdan tutun, karakterime kadar laf edilirse ne o kişinin adını anmak isterim, ne de yüzünü görmek....

Onlarınki masal evliliği gibiydi... Biri Türkiye'nin en sevilen devlet adamının; 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın genç, yakışıklı oğluydu... Diğeri İzmirli ünlü bir işadamının güzeller güzeli kızı... Gözler hep üzerlerindeydi; iki çocukları oldu, evlilikleri 13 yıl sürdü. Ancak ne olduysa iki yıl önce oldu. Zeynep Özal Beşikçioğlu mahkemeye başvurarak; "Eşim çalışmak yerine film seyrediyor ve uyuyor. Çocuklarının sorumluluklarını yerine getirmiyor" iddiasında bulundu. Kılıçlar da o andan sonra çekildi. Karşılıklı suçlamalar ve iddialarla olay iyice büyüdü ve skandallar arka arkaya patladı. Karşılıklı tazminat talepleri, paylaşılamayan evler, maddi talepler derken Efe Özal'ın avukatı, Zepnep Özal'ın bir ilişkisi olduğunu ileri sürdü, olay başka bir boyuta sıçradı. İki yıl önce karşılıklı suçlamalarla ve skandallarla anılan, köşe yazılarına bile konu olan süreç sonunda Efe-Zeynep Özal çifti geçtiğimiz hafta resmen boşandı. Neredeyse altı aydır konuşuyorduk Efe Özal'la... Söz vermişti; "Boşanma sonuçlanır sonuçlanmaz konuşuruz" demişti... Sözünde de durdu; boşanma süreci başladığı günden beri yorum yapmaktan kaçınan, konuşmayı tercih etmeyen biri olarak "İlk ve son kez" diyerek ama yine detay vermekten, özel açıklamalar yapmaktan kaçınarak anlattı...

n Zeynep Beşikçioğlu ile iki yıldır boşanmaya çalışıyorsunuz. Neden bu kadar uzun sürdü?
Boşanma da evlilik gibi çok doğal, insanlar boşanabilir. Benim ona hiçbir zaman itirazım olmadı. Şu an bakıyorum, çok da hayırlı olmuş, iyi olmuş, kurtuldum! Ama bizde maalesef tarz çok çirkindi.

* Tam olarak merak ettiğim de bu; niye 'kurtuldum' diyorsunuz?
Allah kurtardı beni! 2-2.5 senedir neler yaşadığımı kimse bilemez; çok zor günler geçirdim, çok ağır eleştirilerde bulunuldu bana. Ama ağzımı açmadım. Arkadaşlarım da hayret etti, 'Nasıl bu kadar sabırlısın' diye. Boşanma normaldir; oturulup makul, mantıklı konuşulsa hiç problem yoktu, iki sene evvel biterdi. Ama olaylar çirkin hale getirilince mücadele oldu. Mücadeleyi de çocuklar için verdim, istediklerim oldu, sonra da bitti.

* Kurtulma kelimesinin nedeni çıkan haberler mi; karşı tarafla mücadelenin sizi yorması mı?
Hayır, yaşadığım olaylar... Boşanma sürecinde denmedik bırakılmadı hakkımda, kötü babalığımdan tutun, her şeye kadar... Sustum. Şu an boşanma protokolüne baktığınız vakit sorumlu babalık yaptım mı yapmadım mı, ortada. O yüzden bütün bunların bitmesinden, bunlarla mücadele etmekten kurtuldum diyorum, Allah'a şükürler olsun.

* Evliliğiniz masal gibi başlamıştı. Ne oldu, ne değişti bu süre zarfında? 13 yıl, bir evliliğin bitmesi için yeterli neden mi?
Olayların detayına girmenin manası yok ama...

* Basında bütün detaylara girildi zaten...
Ama ben hiçbir zaman cevap vermedim. Genç yaşta insanlar evlendiğinde henüz olgunlaşmamış oluyorlar; karakterleri, hayattan ne istedikleri, zevkleri bile oturmamış oluyor. Farklılıklar olabilir, ki bizde de bence temel problem buydu. Zamanla ne istediğiniz oturuyor, o zaman da yollarınız ayrılabiliyor. O noktada medeni bir şekilde ayrılsaydık bu çirkinlikler olmazdı. Temeli budur.

* Neden medeni bir şekilde boşanılmadı peki?
Bu sorunun muhatabı ben değilim.

* Nasıl muhatabı siz değilsiniz? Siz de, karşı taraf da bir sürü iddialar attınız ortaya?
Ben hiçbir iddiada bulunmadım. Dava süresince kimseyle bir kelime konuşmadım. Davanın açılması, 2004 Haziran ayıdır. Bu tarihte dilekçe verilmesiyle birlikte altı ay boyunca ana haberlerde bile bana karşı bir saldırı olunca, avukatım Çetin Bey de (Yıldırımakın) belli açıklamalar yaptı. Ama neye dayanarak yaptı, onların muhatabı ben değilim.

* Yapmayın! Avukatınız birtakım iddialar ortaya atıyor, 'Elimizde kanıtlar, fotoğraflar var, Zeynep Özal'ın ilişkisi var' diyor. Siz de sormuyor, uzaktan bakıyorsunuz, öyle mi?
Gerçekten bu kadar uzağında durdum. Çetin Bey'e dedim ki 'Ben bunlara hiç karışmak istemiyorum.' Kendisine de sorabilirsiniz...

* Niye böyle bir yol izlediniz?
Çünkü olayın gittiği yol çok çirkindi...

HAYAT BEKLENTİMİZ FARKLI
* Peki iddia edildiği gibi boşanmaya sebep aldatma mıydı, para meselesi miydi?
Tamamen farklı iki insan olmamızdan kaynaklanan bir sebeptir ama arkadaki amaçları bilemem.

* Neden boşandığınızı bilmiyor musunuz?
Bana sorarsanız biz tamamen farklı zevkleri olan, ayrı hayat beklentileri olan iki insandık.

* 13 sene sonra mı bunu anladınız?
Onu demek istiyorum zaten. 13 sene meselesi değil, belli zaman içinde insanlar olgunlaştıkça ne istediklerini anlamaya başlıyorlar. Bakıyorsunuz, yaptıklarınız farklı, geçirdiğiniz zamanlar farklı, hobileriniz farklı, her şeyiniz farklı. Kim olursa olsun, benle alakalı değil, ayrılığa giden yoldur bu. Bence çok da doğru bir karardır, aşırı mutsuzluk olurdu öbür türlü. Ama bizdeki tarz çok yanlıştı. Karşı taraf maddi şeyler elde etmek için bu kadar çirkin şeyler yaptı. Hayalperest beklentileri vardı!

* Dikkat ediyorum da eski eşinizin adını ağzınıza hiç almıyorsunuz...
Almam! Ne adını anarım, ne suratını görürüm, ne konuşurum...

* Bu kadar mı nefret duyuyorsunuz?
Şu var; basına çıkmayı, ortada olmayı seven biri değilim. Arşivleri tararsanız, hasbelkader bekarken dışarı çıktığımda çekilmiş bir-iki kare dışında benimle alakalı hiçbir şey göremezsiniz. Şimdi, iki sene boyunca, ana haberler dahil, babalığımdan tutun, karakterime kadar laf edilirse, tabii ki ne anmak isterim adını, ne görmek... Bunu anlatmak istemedim. Bu ilk ve sondur. Gerçekten çok zor günler geçirdim. Her sabah gazeteyi açıp özellikle babalığınız hakkında yazılar okumak... Psikopat babaymışım, çocuklara korku filmi izlettirirmişim... Sinirleriniz bozuluyor. Ama mücadelem kendim için değildi. İlk günden beri 'önemli olan çocuklarımın geleceğidir, ben evi çocuklarıma bırakırım' dedim. Anelerine de bırakmam çünkü ölümlü dünya. Sonunda kabul edildi, ben de 'tamam' dedim. İkincisi, tabii ki baba olarak çocuklarımın okulları ve sağlıkları bana aittir, bunu da karşılarım, ki karşılıyorum. Başka bir şey daha yaptım, dedim ki; eğer çocuklarımın velayeti anelerinde kalacaksa, mevcut evin kullanım kira hakları anelerine kalsın, çok ciddi para alırlar, bu da çocuklarımın iyi ortamda büyümesini sağlar. Yani bir baba olarak çocuklarımın geleceklerini garanti etmiş oldum.

ŞİRİN SEVER

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Temel'in kimliği ortaya çıkıyor
 Ayşe Arman'ın Hülya'ya söyledikleri fevkalade hatalı
 Kahta Hollywood gibi olacak!
 'Gelinlik giymeyeceğim için çok üzülüyorum'
 Artık onun ne adını anarım ne yüzünü görürüm!
 İsmim bilinir de yüzüm bilinmez!
HAKAN & UTKU
'Seçkin' reklamlar
Millet reklam uğruna ne yapacağını...
SEDA KAYA GÜLER
İş, Aşk ve Kadınlara Dair...
Elbette Ayşe'nin...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Bülbül yuvası
8bardak suyu, 7...
Kırışan yüzdeki her derin çizginin ayrı bir silgisi var
Kırışan yüzdeki her derin çizginin ayrı bir silgisi var
Yaşlanma süreci maalesef durdurulamıyor ve yıllar ilerledikçe...
Zorlu iddiayı kaybetti
Zorlu iddiayı kaybetti
Ünlü şarkıcı Banu Zorlu ile iş adamı Cengiz Artam'ın mutlu...
Aralarına para girdi
Aralarına para girdi
Şarkıcı Çelik'in eski eşi manken Buket Saygı ve sevgilisi Ali...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.