Avrupa'ya önyargıyı kırmaya geldik
Avrupa Birliği'nde TÜSİAD'ın 'önyargıları kırmak' için düzenlediği etkinliklerin ilk durağında, Brüksel'deyiz. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecine geçmesinin üzerinden tam bir yıl geçmiş. Bu süreçte nelerin yapılıp yapılmadığının tartışıldığı günlerdeyiz ve TÜSİAD organizasyonuyla geldiğimiz Brüksel'de, 'Avrupa'nın Küresel Güçlükleri ve Türkiye' konulu konferanstayız. Salon hınca hınç dolu. Öyle ki aralarında Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, İngiltere Avam Kamarası Başkanı Jack Straw ve Avrupa Parlamento Üyesi ve TürkiyeAvrupa Karma Komitesi Eş Başkanı Joost Lagendijk'in de aralarında bulunduğu pek çok önemli ismi dinlemeye gelenler, ayakta durmaya razı oldu. Özetle Türk'ün Türk'ü ağırlamadığı bir toplantıdayız ve başta TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı olmak üzere konuşmacılar Türkiye'nin Avrupa için neden vazgeçilmez olduğunu ve Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin üyeliğiyle neler kazanacağını dinliyorlar. Doğrusu bunu Türkiye'nin bir bakanından ve işadamından dinlemek bizim için normal ama Lagendijk, Straw gibi önemli isimlerden, Avrupalı gazeteci ve fikir insanlarının 'Türkiye'nin üyeliği gereklidir'i üstüne basa basa duymaları Türkiye için büyük bir kazanımdı.
Uyarı konuşulmadı! Türkiye'de Cumhurbaşkanı Sezer ile komutanların tartıma yaratan uyarılarının gündemde olduğu günlerde gerçekleşen AB'deki Türkiye Haftası'nda ilginçtir düzenlenen ilk toplantılarda bu konular konuşulmadı. 'Biz Avrupa'nın bir parçasıyız. Türkler Avrupa'ya iş bulmaya gelmeyecek. Çok yakın bir zamanda Avrupalılar gelişen, büyüyen ve güçlenen Türkiye'ye iş için gelecek' diye konuşan TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın kendinden emin üslubu dikkat çekiciydi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de, Türkiye'nin AB'ye üyelik konusunda ne kadar istekli olduğunu ve reformları yapmaktaki kararlılığını üstüne basa basa vurguladı. TÜSİAD'ın seçtiği konuşmacılar ise amaç Avrupa kamuoyunu etkilemek ve önyargıları kırmaksa, çok iyi düşünülmüş isimlerdi. Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Genel Direktör Michael Leigh, müzakere sürecinin özetini verirken, ilk kez PKK'yı bu kadar uzun ve üstüne basa basa kınadı. Bir Türkiye dostu olduğu her halinden belli olan Jack Straw'ın ise 3 Ekim'i Türkiye'nin birinci doğum günü olarak kutlaması ilginçti . İngiltere eski Dışişleri Bakanı Straw, Türkiye ile AB arasında kültürel farklılıkların çok büyük olmasına rağmen üyeliğinin bir gün mutlaka gerçekleşeceğini söylerken, 'Güzel tarafı da bu' diyerek müslüman Türkiye'nin Avrupa için gerekliliğini bir kez daha dile getiriyordu. Türkiye'nin meziyetlerini, ekonomisindeki pozitif büyümeleri Straw'ın ağzından dinleyen Avrupalılar kimbilir belki Türkiye'nin üyeliğinden biraz daha az korku duymaya başlamış olabilirler.
Romana dava hata Brüksel'deki en vurucu konuşmayı ise Bakan Şener'e dönüp, " 301'inci maddeyi kaldırın' diyen Joost Lagendijk yaptı . Avrupa dışında değil içinde olan bir Türkiye'yi istediklerini vurgulayan Hollandalı parlamenter Lagendijk'in, Elif Şafak davasını hatırlatarak, "Her açılan dava üyeliğiniz için çaba gösteren benim ve arkadaşlarım için bir kayıp. Bir roman için dava açılmaz. Bu bir hata " diye konuşması, Şener tarafından dikkatle dinlendi. Daha sonra söz alan Şener, 301'inci maddeyi düzenlerken AB ülkelerinden örneklere baktıklarını hatırlattı. TÜSİAD'ın Brüksel programı, öğleden sonra Ara Güler'in fotoğraf sergisi ve akşam da Borusan Filarmoni Orkestrası'nın 1500 kişiye verdiği klasik müzik konseriyle devam etti.
|