|
 |
 |
 |
|
 |
|
  |
|
Duayen gazeteci doğruladı
Tecrübeli ve TSK'dan iyi haber alan gazetecilerden Mehmet Ali Kışlalı, SABAH'ın bir süre önce manşetten duyurduğu ve büyük yankı yaratan PKK'ya silah bıraktırmayı hedefleyen "gizli planın varlığının işaretlerinin görüldüğünü" yazdı.
Ankara'nın en tecrübeli ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden en iyi haber alan gazetecilerinden Mehmet Ali Kışlalı, PKK'ya silah bıraktırmayı hedefleyen "gizli plan"ın varlığının işaretlerinin görüldüğünü, Radikal Gazetesi'ndeki köşesine taşıdı. "Başbakan'ın 'ihanet' saydığı yaklaşımlarla, var olduğunun işaretleri görülen 'gizli PKK ile mücadele planı' tartışmaları devam etmektedir. Bunun daha ciddi şekilde sürdürülmesinde ülke çıkarları olduğu kuşkusuzdur" diyen Kışlalı'nın "ABD'nin gizli Küba planı" başlıklı yazısı şöyle: "Kennedy'nin ABD Başkanlığı dönemindeki, Fidel Castro rejimini yıkmak için Küba'dan ABD'ye kaçmış sığınmacılardan kurulan bir ordunun başarısız müdahalesini hatırlıyor musunuz? 1400 Kübalı Florida'da CIA tarafından eğitilmişti. Onların yapacakları bir çıkarmayı Küba halkının destekleyeceği, Castro'ya karşı kolay bir zafer kazanılacağı hesaplanmıştı. ABD'nin tüm desteğiyle Domuzlar Körfezi harekatı en gizli planlarla hazırlanırken, durumu tüm ayrıntılarıyla dünyanın en etkili gazetesi sayılan The New York Times öğrenmişti. Haber, çıkarmanın yapılacağı gün gazetenin birinci sayfasında, büyük ve ayrıntılı yayımlanacaktı. Ama bu konuda gazetenin yöneticileri arasında görüş ayrılıkları çıktı.
MİLLİ
ÇIKAR İÇİN SANSÜR
'Haberi büyütmeyelim. Milli çıkarımıza aykırıdır' görüşünde olanlar gazete sahibini de yanlarına aldılar. Haber küçültüldü. Çıkarmanın o gün başlayacağından hiç bahsedilmedi. Uzun hazırlıklardan sonra Küba'ya 'Domuzlar Körfezi'ne çıkarma yapıldı. Ama Küba toplumunun bu çıkarma karşısındaki olası davranışı hakkında CIA istihbaratı doğru çıkmadı. Halk Castro rejimini yıkmak üzere gelenlerden yana tavır almadı. Aksine Castro güçleriyle gelenleri denize döktü. ABD, dolayısıyla Kennedy itibarı dünya kamuoyu önünde çok ağır bir darbe yedi. Castro da büyük itibar kazandı. 46 yıl sonra hala rejimi Küba'da yaşıyor.
KENNEDY: EN BÜYÜK HATAM
Büyük devlet adamı Kennedy daha sonra olayı çeşitli boyutlarıyla değerlendirirken, yapılan en büyük hatanın New York Times'ın hazırladığı ayrıntılı yazıyı yayımlamayarak 'Milli çıkar için sansür uygulaması' olduğunu söylemiştir. "Keşke konu açık açık yazılsa, tartışılsa ve girişimin başarısının kuşkulu olduğu ortaya çıksaydı. Keşke bu durumu görüp plandan vazgeçseydik" demiştir. New York Times'ın bu önemli haberi sansür etmesini eleştirmiş, yapılanın milli çıkarlara aykırı olduğunu vurgulamıştır. Bu çok önemli tarihi olayı hatırlamama Başbakan Erdoğan'ın kendisine, 'PKK için bir gizli plan olduğu yazılıyor. Doğru mu' sorusuna karşı çok kızması ve sorunun 'hainlik' olduğunu söylemesi sebep oldu.
TÜRKİYE'NİN GİZLİ PLANI
Devletlerin gizli planları olabilir. Bu planların, kendilerini konunun en uzmanı sayanlar tarafından hazırlanmış olması da olasıdır. Devletin görevi planlar sır içeriyorsa bunu muhafaza etmektir. Özgür basının işlevi ise mesleki çerçeve içinde yapılan çalışmalarla vardığı verileri değerlendirmek, okurlarının bilgisine sunmaktır. Bu noktada devlet ile medya arasında bir 'çıkar çatışması' olduğundan söz etmek olasıdır. Ama kolayca kabul edilmesi gerekmeyen temel husus, milli çıkarların en iyi kim tarafından korunabileceğidir. Buyurun işte Kennedy örneği. Olaylar ABD'nin milli çıkarlarının Kennedy gibi bir büyük devlet adamının önderliğinde ABD devleti tarafından değil, tüm yayın yaşamı süresinde sorumluluğunun bilincinde olduğunu defalarca ispatlamış The New York Times gazetesi tarafından daha iyi savunulabileceğini göstermiştir. Daha doğrusu, kapalı kapılar ardında yapılan gizli tartışma ve değerlendirmelerin her zaman en doğruyu ortaya çıkarmadığı bu vesileyle bir kere daha anlaşılmıştır.
22 YILDIR BİR PLAN YOK
Şimdi gelelim Türkiye'ye. PKK ile mücadelenin en iyi hangi yöntemlerle yapılabileceği hakkında Türk kamuoyunun maalesef fikri yoktur. Ülkenin gündeminde 22 yıldır en önde gelen sorunun çözümü daima, uzmanı oldukları sanılan kimi kuruma ihale edilmiştir. Onlar da bu konuda yapılabilecek tartışmalara kapılarını kapatmışlardır. Konuyla, en meşru düzeylerde ilgilenen kimi meslek mensuplarına bile adeta 'düşman' muamelesi yapmış, çalışmalarını tam gizlilik içinde yürütmüşlerdir. Bu yaklaşımlarında başarılı olsalar haydi neyse, ama başarısız olduklarında kimse onlardan hesap bile sormadığından, kısırdöngü süregelmiştir. Başbakan'ın 'ihanet' saydığı yaklaşımlarla, var olduğunun işaretleri görülen 'gizli PKK ile mücadele planı' tartışmaları devam etmektedir. Bunun daha ciddi şekilde sürdürülmesinde ülke çıkarları olduğu kuşkusuzdur."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
