|
|
|
|
|
|
Mülteci sorununu 72 milyon insana göstermek istiyoruz
'Nefes' adlı yedinci albümünü çıkaran Ayna, bu albümün Ayna'nın gerçek dokusunu yansıttığını söylüyor. Nefes'in gelirinin bir bölümünü Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği'ne bağışlayacak olan grup, albüm satışlarıyla şu an ikinci sırada.
Bundan tam 10 yıl önce ilk albümünü çıkaran Ayna, gerçek bir konser grubu olduğunu; bu süre zarfında yurtiçi ve yurtdışında verdiği iki binin üzerindeki konserle kanıtladı. Erhan Güleryüz'ün kurduğu ve bugüne kadar 25 kişinin yolunun kesiştiği Ayna, yoluna yedinci albüm 'Nefes' ile devam ediyor. Can Güney, Orçun Çolak, Can Ergenler ve Ferda Orçun Aca'nın Ayna'yı mükemmel şekilde tamamladığını söyleyen Güleryüz, bu albümün içlerine sindiğini ve hem müzikal anlamda hem de şarkı sözleriyle albümün 'tamam' olduğunu belirtiyor...
'KENDİMİ FEDA ETTİM' 'Nefes' albümünün en önemli özelliği ise, kazancının büyük bir bölümünün Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne bağışlanacak olması. Güleryüz, neden mültecilere bağışta bulunmayı tercih ettikleri konusunda şunları söylüyor: "Bugüne dek yaptıklarımızı söylememiz abesle iştigal. O yüzden bu, bizim başka sorunlar hakkında fikrimiz olmadığı anlamına gelmemeli. Ülkemizde ve dünyada var olan mülteci sorununu 72 milyon insana bir şekilde gösterebilmek istiyoruz."
* Müzik yaşantınıza profesyonel olarak 'Meçhul Şarkıcı' adıyla başlamıştınız. Ayna'yı kurduğunuzda da siyah gözlükler devreye girdi. Neden kendinizi hâlâ gözlülerle gizliyorsunuz? Erhan Güleryüz: Şöhretli bir adamsın, Beyoğlu'nda dolaşabilir misin?
* Bütün ünlüler kendilerini kamufle mi ediyor? E.G.: Onlar dolaşamıyor işte. Ben şarkı yazmak zorundayım. Şarkı yazmak için de şarkının olduğu yerde olman lazım. Şarkı nerede, sokakta. Sokakta ünlü biri olarak dolaşırsan hiçbir şey vermez sana sokak.
* Neden 'Meçhul Şarkıcı' adıyla bir albüm yapmıştınız? E.G.: Arabesk formunda, bir gecede yapılmış bir albümdür Meçhul Şarkıcı olarak yaptığım albüm... Ayna'nın stüdyo masrafları için para gerekiyordu. O yüzden kendime kıymıştım ve o projeyi hayata sokmuştum. Tek amacımız hayalini kurduğumuz rock albümünü yapmaktı.
* Neden arabeskti peki? 'Bir tek bu tarz para kazandırır' diye mi düşünmüştünüz? E.G.: O dönemde de her dönemde olduğu gibi tabii ki acıklı kemanlar rağbet görüyordu. Ama müzikalite anlamında samimiyeti dışında pek bir şeyi yoktu Meçhul Şarkıcı'nın. Epey samimi bir albümdü. Bir nevi doğaçlamaydı. Ve tuttu...
* Sonra da Ayna doğdu... E.G.: Evet, beş kişilik bir rock grubu olarak doğduk. Meçhul Şarkıcı'dan bir yıl sonra 96'da ilk albümümüzü yaptık Ayna olarak; 'Gittiğin Yağmurla Gel'. Aradan 10 yıl geçti ve 'Nefes' adlı albümümüz çıktı. Orçun Çolak ve Can Güney yine vardı. Ferda Orçun ise müzisyen olarak değil ama teknik ekipte bizimleydi. İki yıl önce de bas gitaristimiz Can Ergenler katıldı. 10 yılda bayrak yarışı gibi 25 arkadaşımız belli sebeplerden dolayı Ayna'dan ayrılarak başka hayatlar kurdular kendilerine. Ama Ayna gemisi yoluna devam ediyor.
İKİ SENEDE 120 ŞARKI * Sizin için 'albüm grubu'ndan çok konser grubu demek daha doğru. Bugüne kadar 2 binin üzerinde konser verdiniz. Bu kadar koştururken bu albümün nasıl ve ne kadar zamanda hazırladınız? Orçun Çolak: Albümlerimiz genelde turnede hazırlanıyor. Bu konuda en çok çalışan Erhan oluyor. Stüdyo aşaması çok kısa sürüyor. Albümün hazırlanması o iki senelik turne sırasında yollarda oluyor. Can Güney: Sözler genelde Erhan'ın sözleri. Aranjeler de... Bize de inşaatı süslemek kalıyor. E.G.: Böyle konuştuklarına bakmayın. Bu albüm için iki yıl içinde 120'nin üzerinde şarkı yaptım. Ve bu gördüğünüz ekip, şarkılardan 10'unu albüme koydu. Atılmış 110 şarkı var kenarda. Benim için son derece övücü konuşuyorlar konuşuyorlar ama hiç de öyle değiller (Gülüyor). Bundan bir evvelki albümümüz 'Denizden Geliyoruz'; aceleye getirilmiş bir albüm olmuştu. Daha özenli çalışmak istedik ve 'Nefes' albümü sanırım olabileceğinin en iyi halinde. Sözler ve müzikalite olarak. En önemlisi de samimiyeti...
'SEVENLER SAHİPLENİYOR' * Peki bu albümün öncekilerden tam olarak farkı nedir? E.G.: Bir önceki 'Denizden Geliyoruz' albümünde bilgisayar teknolojisini kullandık. O, Ayna'nın üzerine yakışan bir kıyafet olmadı. Şarkılar güzeldi ama sound Ayna değildi. İlk yola çıktığımızda diyorduk ki; sahnede çalabileceğimiz yapıda şarkılar olsun. Bu albümde bu var. Sahnede olduğu gibi kendi dokumuzla var olduğumuz bir albüm oldu. Sevenlerimiz var. Hayran demiyorum altını çizerek; çünkü hayranlık çok daha ilkel bir duygudur. Sevenleri ne mutlu ki Ayna'yı sahipleniyor. Bir de Ayna magazinel bir grup değil. O kadar okul okuduktan, o kadar sıkıntı çektikten, Anadolu'yu gezip gördükten sonra, o TV'de gördüklerimizden olmak istemiyoruz.
* Albümün satışları ne durumda peki? Çünkü bu albümün kazancının bir bölümünü BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne bağışlayacaksınız... E.G: Biraz evvel dağıtım firmamızla konuştum, Türkiye çapında satış anlamında ikinci olduğumuzu söylediler. Ama satış rakamlarının ticari anlamda bizim için pek bir önemi yok. Çünkü biz profesyonel anlamda konserlerimizle ayakta durabiliyoruz. Ama manevi anlamda bizi çok güçlendiren bir buluşma içindeyiz. Dünyada 19 milyon insan var ki; başka ükelerin topraklarında yaşam mücadelesi veriyor. Sağlık, eğitim, barınma, ve yaşam ihtiyaçları var. Türkiye genelinde ve dünyanın birçok ülkesinde BM ile konserler vereceğiz.
* Peki neden mülteciler? Buna ihtiyacı olan birçok vakıf var... E.G.: Bugüne kadar yaptıklarımızı söylememiz abesle iştigal. O yüzden bu, bizim başka sorunlar hakkında fikrimiz olmadığı anlamına gelmemeli. Yaptığınız bir yardımın sizin reklamınıza dönebilme hali... Bıçaksırtı bir şey bu. Ayna olarak bu tür buluşmalar içinde daima olduk. Yayımlanan iki kitabımın yeni basımlarını da, yeni çıkacak kitabımın gelirinin büyük kısmını da bağışladık.
SEZEN BAŞARAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|