SABAH - 01/07/2006 - Türkiye sömürge değildir

Şu an 1 Temmuz 2006 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Dünya Kupası

	Son Dakika

	News in English

	Yazarlar

	» Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Kültür Sanat

	Turizm Rehberi

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Çizerler

Google Arama

	Türkiye sömürge değildir
	Dedektif raporundan

Türkiye sömürge değildir

SABAH'ın dün yayınladığı Türkiye'de faaliyet gösteren bir Fransız firmasının cinsel ilişkileri dahil olmak üzere çalışanlarının özel hayatlarını tuttuğu dedektiflere izlettirdiğine ilişkin habere ilk tepki sendikacılardan geldi. Bunun ancak Afrika'daki bazı sömürge ülkelerinde mümkün olabileceğini belirten Türkİş Başkanı Salih Kılıç "Bu olayda galiba Fransızlar kölelik düzeni istiyor, ama Türkiye sömürge ülkesi değildir" dedi. Yasalara aykırı şeylerin hukukun sınırları içinde soruşturulacağını ifade eden Kılıç şöyle konuştu: "İşveren işyerinin üretimini

aksatabilecek nitelikte eylemlerin tespiti yapabilir. Ama bunu gizli eylemlerle değil, toplu sözleşme kanununun emredici hükümleri doğrultusunda denetleyebilir. Üstelik gizli olarak elde edilmiş faaliyetleri gerekçe göstererek iş akdinin feshi Türk hukukunda yoktur."

YADIRGATICI UYGULAMA
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da sendikanın olmadığı yerlerde kurumların kendi kafalarına göre kurallar koymasına şaşırmadığını söyledi. Keyfi kural koyan kişilerin kanunlara uymak ya da uymamak konusunda olabildiğince serbest davranabildiğini kaydeden Uslu "Çünkü bir denetim yok. Bir sendika denetimi, bir yargı denetimi yok. Dolayısıyla her türlü şey olabilir. Elbette şirket ahlaki bulmadığı konularda taciz gibi sarkıntılık gibi konularda tedbirler alacaktır. Ama kurumun kendisi, yargı kararı olmadan yada disiplin kuralları işletmeden, uygulamalar yapması bana oldukça yadırgatıcı geldi. Çalışanların özel yaşamına yönelik incelemeler, hele de bunların iş akdinin fesih gerekçesi olarak kullanılması çok sakıncalı" dedi. Ceza Hukuku uzmanı Doç Dr. Adem Sözüer de insanların cinsel yaşamlarının ayrıntılarını ortaya çıkaracak kadar özel yaşama müdahalenin hukuken mümkün olamayacağını ve bunun suç olduğunu belirtti. Bu gibi özel yetkilerin ancak polis ve savcılık gibi soruşturma makamlarına verilebileceğini kaydeden Doç. Dr. Adem Sözüer şöyle devam etti:

TCK'YA GÖRE SUÇ
"Düşünün ki kişinin özel hayatı suç işlediği şüphesiyle ancak hakim kararıyla polis ve savcı tarafından izlenebilir. Yani soruşturma makamlarına bile hakim kararıyla tanınan bir yetkiyi şirketlerin kullanması mümkün değildir. Şirketler çalışanlarıyla ilgili bir takım şüphelere sahipse bu durumda soruşturma makamlarına başvurur, onlar da ancak hakim kararıyla bunu yapabilirler. TCK'da özel hayatın gizliliğini ihlal başlığı altında bu tür suçlara 132, 133, 134 ve 135'inci maddelerde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor."

Nevzat ATAL-Sadık GÜLEÇ / HABER MERKEZİ