|
 |
 |
 |
|
 |
|
  |
|
 Gül: "Alanda beklemem"
Rum kesiminin veto kartını kullanıp kullanmayacağı bugün Lüksemburg'da başlayacak toplantıda netleşecek. "Oraya havaalanında beklemek için gitmem" diyen Gül, Avusturyalı Bakan Plassnik'ten olumlu telefon gelirse Lüksemburg'a uçacak.
Türkiye-AB ilişkilerinin şekillendirilmesinden en üst düzey karar organı olan Ortaklık Konseyi bugün Lüksemburg'da yapacağı toplantıda önemli kararlar alacak. Rum kesiminin yarattığı siyasi kriz çözülebilirse Türkiye ile fiili müzakereler başlayacak.
"Oraya havalanında beklemek için gitmem" diyen
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Dönem Başkanı Avusturya'nın Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ve AB Komiseri Olli Rehn'den gelecek olumlu ya da olumsuz habere göre hareket edecek. Avrupa Birliği ile 3 Ekim 2005 günü yaşanan kriz, adeta zamana karşı yarışarak, hatta tarihle oynayarak güçlükle aşılmış, AB kapısı Türkiye'ye resmen açılmıştı.
Tarama ve fiili müzakere takvimi hazırlanmış, bu işe en kolay ve en tartışmasız fasıl olarak kabul edilen "Bilim- Araştırma Faslı" ile başlanması kararlaştırılmıştı. Tarama faslından sonra, nihayet bugün toplanacak AB Dışişleri Bakanları'nın gündeminde, Bilim-Araştırma faslında fiili müzakerelerin açılması ve herhangi bir sorun olmadığı için bu fasılda müzakerenin aynı gün kapanması bulunuyor. Ancak Rum kesimi, bu en kolay fasılda bile veto tehdidi savurarak, oy vermek için, Türkiye'nin limanlarını, havaalanlarını açması ve kendisini tanıması şartını ileri sürüyor. Türkiye, AB Komisyonu ve AB Konseyi temsilcilerinden oluşan bakanlar düzeyindeki Ortaklık Konseyi'nde kararlar oybirliği ile alındığından, Rum kesiminin vetosu halinde karar alınamayacak.
UZLAŞMA ARANIYOR
Alınan bilgiye göre, AB dönem başkanı Avusturya'nın, Rum kesiminin vetosunu kırmak için diplomatik çabaları sürüyor. Avusturya ile Kıbrıs Rum kesimi, İngiltere ve AB Komisyonu arasındaki yoğun görüşmelerde bilim ve araştırma faslında AB ortak tutum belgesi üzerinde uzlaşma aranıyor. Ortak tutum belgesi taslağında, Türkiye'nin reformları hızlandırması, sivil-asker ilişkilerini normalleştirmesi, dini azınlıklara daha fazla özgürlük sunması, Gümrük Birliğini 10 yeni AB üyesine genişleten Ek Protokolü eksiksiz uygulaması, komşu ülkelerle ilişkilerini normalleştirmesi ve AB-NATO işbirliğini engellememesi gibi talepler yer alıyor.
3 EKİM'DEKİ GİBİ
Ankara'nın gözü de, bugün akşam saatlerine kadar, Rum kesiminin yarattığı siyasi krize çözüm aranacak Lüksemburg'da olacak. Bakanlar Kurulu da bugün toplanarak, Lüksemburg'dan çıkacak sonucu değerlendirecek. Türkiye ile AB arasındaki bu gergin bekleyiş, 3 Ekim'de de yaşanmıştı. Türkiye ile AB arasında müzakerelerin başlamasına karar verilen 3 Ekim günü, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün uçağı havaalanında hazır beklemiş, AB'den "Müzakereler başlayacak" mesajı ulaşınca havalanmıştı. Ankara bu kez de aynı şeyi yapacak. Gül ile çok sayıda bürokrat ve gazeteciyi Lüksemburg'a götürmek üzere hazırlanan uçak, havaalanında bekliyor olacak. Lüksemburg'dan çıkan kararı Ankara'ya AB dönem başkanı Avusturya'nın Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik telefonla bildirecek. Dışişleri Bakanı Gül, Plassnik'ten alacağı bilgiyi, Bakanlar Kurulu'na iletecek. Bakanlar Kurulu ve bürokratlar, habere göre nasıl bir yol izleneceğine karar verecek. Tıpkı 3 Ekim'de olduğu gibi, Lüksemburg'un kararı olumlu olursa uçak havalanacak ve Gül, saat 17.30'da Lüksemburg'da AB Dönem Başkanı Avusturya'nın Dışişleri Bakanı ve AB Komiseri ile üçlü basın toplantısı yapacak.
YENİ POLİTİKA OLUŞTURURUZ
Haber olumsuz olursa, Gül durumu Ankara'da yapacağı basın toplantısıyla değerlendirecek. Gül, dün partisinin il kongresi için gittiği Kayseri'de gazetecilerin soruları üzerine "Oraya havaalanında beklemek için gitmem. Rum tarafı yüzünden ortaya çıkan bu gecikme ve sorun AB'li bakanlar tarafından da kabul edilirse kendimize yeni bir politika oluştururuz" diye konuştu.
EVREN MESCİ ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
