 Gül: Erken seçim gündemimizde değil
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, erken seçimin kesinlikle gündemlerinde olmadığını söyledi.
NTV'nin sorularını yanıtlayan Gül, hükümetin gündeminde erken seçim olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, erken seçimin kesinlikle gündemlerinde olmadığını kaydederek, partinin de, hükümetinde, başbakanın da kanaatinin seçimlerin vaktinde olması yönünde olduğunu belirtti.
Seçimlerin vaktinde olacağını, bunun Türkiye'nin de yararına olduğunu ifade eden Gül, ''Türkiye yol almış gidiyor, kronik meselelerini yavaş yavaş
çözmeye başlamış, bunları sekteye uğratmakta kimin çıkarı var ki?'' diye konuştu.
Gül, daha önceleri popülist niyetlerle birçok şeyin yapıldığını, bu nedenle çok sıkıntılar çekildiğini belirterek, ''Bunlar eski vizyondur. Bizim vizyonumuz çok daha farklı. Bizim vizyonumuz; Türkiye'ye kaybettiği günleri geri kazandırmakla ilgili. Yoksa demagojiyle, kurnazca laflarla hiçbir yere varılmıyor ve Türk halkı hiçbir şey kazanmıyor. Bunlarla neleri kaybettiğimiz ve hangi trenlerikaçırdığımız belli'' diye konuştu.
''PARTİ İÇİNDE ÇEKİŞME SÖZ KONUSU DEĞİL''
Erken seçimi ortaya atanların da kendileri olmadığına işaret eden Gül, parti saflarında cumhurbaşkanlığı konusunda bazı çekişmelerin olup olmadığına ilişkin soruya da, ''Kesinlikle söz konusu değil'' yanıtını verdi.
Gül, cumhurbaşkanlığı tartışmaları başlatıldığı dönemde geçen yıl aralarında konuştuklarını ve ''Bunun vakti, kuralı, her şeyi belli. Vakti geldiğinde konuşulur, ne gerekirse yapılır. Şimdiden bizim bunu konuşup enerjimizi buna sarf etmek kadar yanlış bir şey olmaz'' dediklerini belirtti.
Dışişleri Bakanı Gül, ''Bizim önümüzde gerçek gündem var. Gerçek gündem de kaybedilmiş yılları kazanmak, yani yapılmamış şeyleri yapmak, yapılması gereken reformları gerçekleştirmek'' dedi. Gül, DTP eşbaşkanlarının birlikte kuzey Irak'ı ziyaret edeceği haberlerinin hatırlatılması üzerine, ''İnsanlar gidiyor, geliyor, bunları tabii önleyecek halimiz yok'' ifadesini kullandı. Herkesin geleceğe yönelik çok daha büyük düşünmesi gerektiğini, herkes geleceği daha büyük düşünürse çok daha mutlu olacağını kaydedenGül, Irak halkının tamamının kendi topraklarında huzur içinde yaşamasını istediklerini, buna en çok yardımcı olacak ülkenin de Türkiye olduğunu vurguladı.
Halepçe'ye kimyasal silahlarla saldırıldığını, bir gecede 500 bin kuzey Iraklının Türkiye'ye sığındığını hatırlatan Gül, sözlerine şöyledevam etti:
''Gelecekle ilgili neler olacağı bilinmez. Dikkatli olmak lazım. Türkiye'nin, Türk halkının gönlünü kazanmak gerekir. Bizim şimdiye kadar hep yaptığımız şey, insanlık, yardım olmuştur. Bu bölgenin insanları çok sıkıntı çekmiştir. Bunların artık kendi bölgesinin nimetlerinden en iyi şekilde faydalanacak, burada ekonomik kalkınmayı gerçekleştirecek bir refah toplumu oluşturmaları için önce güvenlik meselelerini çözmeleri gerekir. Bunun da temeli düşmanlıklardan, birbirini tahrik edecek şeylerden uzaklaşıp tam tersine ortak duygularını, akrabalık duygularını öne çıkarmak gerekiyor.''
BAŞBAKAN ERDOĞAN, AHMEDİNEJAD İLE GÖRÜŞECEK
Gül, Bakü'de düzenlenecek Ekonomik İşbirliği Teşkilatı zirvesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejadile görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine, toplantının büyük bir platform olduğuna işaret ederek, ''Bu platform içinde muhakkak görüşmeler olacaktır. İran Cumhurbaşkanı'nın da bu şekilde bir görüşmetalebi var, dolayısıyla orada bir görüşme olacaktır'' diye konuştu. Bu görüşmelerde konuşulacak konuların çok açık olduğunu belirten Gül, ''Bu bölgede huzura hepimizin katkı sağlaması gerekir, bununla ilgili diplomatik yolları zorlamamız gerekir, uzlaşmaları aramamız gerekir. Ümit ediyorum ki, bu görüşmede de bu yönde faydalı neticeler çıkar'' dedi
Gül, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi (UGYK) Başkanı Ali Laricani'nin de Pazartesi günü Türkiye'ye geleceğini hatırlatarak, o ziyaret çerçevesinde de bu mesajların kendisine verileceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Gül, AK Parti'nin bir il örgütünde bazı ilkokul çocuklarının katılmasına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, partiyle ilgili olumsuzlukların ortaya çıkarılması yönünde bir gayret gördüğünü söyledi. Adıyaman'da bir açık stadyumda binlerce kişinin katılımıyla bir kongre yapıldığını belirten Gül, o kalabalığın içinde,belki de okul önlüklerini çıkarmadan gelen çocukların sayısının zaten çok sınırlı olduğunu kaydetti.
''Sanki okulları tatil etmişiz ve öğrencileri stadyuma yığmışız gibi bir şey verilmek isteniyor'' diyen Gül, Güneydoğuya götürülen hizmetleri hatırlatarak, terörle mücadele edilen bir dönemde AK Parti'nin bütün Türkiye'nin partisi olduğunu gösterdiklerini söyledi. Gül, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın laiklikle ilgili sözleri hatırlatılarak, Türkiye'nin yeni bir laiklik tarifine ihtiyacı olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye'de geçmişte birçok konunun tabuolduğunu, birçok konunun konuşulamadığını, önemli olan şeyin, bütün bunların artık rahatlıkla konuşuluyor olması olduğunu belirtti. Bakan Gül, ''Kurumların başkanları kendi yıldönümlerinde nasıl çokçarpıcı konuşmalar yapıp bir nevi görüşlerini kamuoyuyla paylaşıyorlarsa, Sayın Meclis Başkanımız da, meclis başkanı olarak görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Bunlar tartışılacak. Önemli olan bu canlı ve tatlı tartışma ortamının Türkiye'de var olması'' diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİ
Gül, Türkiye'nin reformlar konusunda yeterince aktif olmadığı yönünde AB'den eleştiriler geldiğinin belirtilmesi üzerine, AB sürecinin iyi gittiğini, bilim ve teknoloji ile kültür ve eğitim fasıllarında fiili müzakerelerin başlamak üzere olduğunu kaydetti. Olumlu şeylerin genelde yansımadığını, basının doğası gereği bunu normal gördüğünü ifade eden Gül, örneğin kültür ve eğitim faslıyla ilgili çok şeyler tartışıldığını, siyasi kriterler getirileceğinin söylendiğini, kendisinin ise bunların hiçbirinin olmayacağını söylediğini hatırlatarak, ''Ortaya belgeler çıktı ne oldu? Bunların hepsi yok oldu. Bu siyasi meselelerin eğitim ve kültür faslında hiç yer almaması yazılmıyor'' dedi.
Gül, 3 Ekimden bu yana tarama sürecini çok iyi götürdüklerini, 18 fasılda ayrıntılı ve genel taramanın bittiğini belirtti. Tarama sürecinin de müzakerenin bir parçası olduğuna, o bakımdan müzakerelerin 3 Ekimde başladığına dikkati çeken Gül, ''Bu yıl 13 Ekimde de tamamını bitirmiş olacağız. Bu süre içinde birçok fasılda fiili müzakereler de yapılacak, hatta bazıları kapanacak bile. Bunlarıbekliyoruz'' diye konuştu.
Abdullah Gül, bununla ilgili Türkiye'nin yapması gereken iki şeyinbulunduğunu belirterek, bunların reform sürecini canlı tutmak ve reformlara devam etmek olduğunu kaydetti. Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini yeteri kadar yerine getirdiği için müzakerelere başladığını, eksiklikler olduğunun farkında olmaları ve kendilerini dört dörtlük gösterme yanlışına düşmemeleri gerektiğini ifade eden Gül, geçenlerde 9. Reform Paketini açıkladıklarını, TBMM tatile girmeden önce bu paketi kabul etmeyi amaçladıklarını söyledi. Gül, diğer önemli bir meselenin de AB müktesebatını Türkiye'ye uyarlamak olduğunu kaydetti. AB'nin kurallarını Türkiye'nin kuralları haline getirmenin önemine işaret eden Gül, ''Adım adım kendimizi buna hazırlamamız gerekiyor'' dedi. Gül, Pazartesi günü bütün bakanlıklarınmüsteşarları, ilgili müsteşar yardımcıları ve bağımsız kurumların başkanlarıyla bir toplantı yapacaklarını, toplantıda şimdiye kadar geçen tarama sürecindeki durumu değerlendireceklerini, hedeflerini ortaya koyacaklarını ve bir takvime bağlayacaklarını açıkladı.
AB sürecinde zorlukların, iniş-çıkışların bulunduğunu da kimsenin unutmaması gerektiğini ifade eden Gül, bunun her ülke için böyle olduğunu kaydetti. Türkiye'nin bu zorlukları aşabilecek gücünün bulunduğunu belirten Gül, Türkiye'de AB sürecinin iyi gittiğini sadecekendilerinin değil, AB Komisyonu'nun da söylediğini kaydetti.
Gül, fiili müzakerelerin ne zaman açıklanacağının sorulması üzerine de, ''Bize bir mektup yazdılar, 'Müzakere pozisyonunuzu yazın ve gönderin' dediler, biz de bunu yazıp gönderdik. Şimdi onlardan bunun karşılığını bekliyoruz. Dönem başkanı Avusturya'nın da, bizim dearzumuz bu. En az 1 ya da 2 fasılda başlayacağı, hatta kapanacağı kanaatindeyim'' diye konuştu.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, türban konusunda anayasa değişikliğinin gündemde olup olmadığı sorusunu, ''Bu konuyla ilgili Başbakan çok açıklama yaptı zaten. Bu, Türkiye'nin muhakkak ki bir sıkıntısıdır. Bunun çözümüyle ilgili çok açık fikirli, önyargılardan uzak bir uzlaşmanın olması gerektiğine inanıyoruz. Bununla ilgili muhakkak ki her zaman çalışmalar yapılabilir. Ama şu anda alınmış böyle bir karar ya da konuşulmuş böyle bir konu yok'' diye yanıtladı.
|
