kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Sahneden çıkış

Üst üste geçirdiği beyin kanamaları nedeniyle Ariel Şaron'un da devre dışı kalmasıyla İsrail'in kurucu nesli, Şimon Peres dışında tarih sahnesinden çekiliyor. İsrail'deki siyasal sistem kurumsal açıdan köklü olsa da hayli parçalanmış bir yelpazeye sahiptir. Şaron'un son üç yılda yaptığına benzer şekilde İsrail toplumunun büyük çoğunluğunun güvenini kazanabilecek bir lider ortalıkta yok. Bu durumda mart ayındaki seçimde parçalanmış ve zayıf partilerden oluşan bir meclis ortaya çıkması ihtimali yüksek.

Önce dikti, sonra çekti...
Gaddar ve o ölçüde parlak bir askeri sicili olan Şaron'un son üç yılda kendi toplumunca ve dünya kamuoyunca böylesine bir muhabbetle benimseneceğine pek ihtimal verilemezdi. Mimarı olduğu ve hükümete yalan söyleyerek giriştiği 1982'deki Lübnan işgali, İsrail toplumunda derin ayrışmalara yol açmıştı. İsrail'i bölgesel güç yapma ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kökünü kazıma amacıyla başlattığı savaş fiyaskoyla sonuçlanmıştı.
İsrail istediklerini elde edememiş, Suriye Lübnan'da güçlenmiş, Hizbullah meydana çıkarak Lübnan'ı İsrail'e dar etmişti. Filistinliler açısındansa 1987'de patlayacak intifadanın tohumları atılmıştı. Kendisi de 400 bin İsrailli'nin sokaklara dökülerek protesto ettikleri Sabra ve Şatila katliamlarındaki sorumluluğundan dolayı, soruşturma komisyonunca suçlu bulunmuş ve Savunma Bakanlığı'ndan ayrılmıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Gazze'deki uluslararası hukuka aykırı yerleşim bölgeleri inşasını gerçi güvenlik gerekçesiyle İşçi Partisi başlatmıştı. Ancak yerleşim bölgeleri inşaatının başını alıp gitmesi politikasının başmimarı Şaron'du. Bir bakıma işgal altındaki topraklarda yaşayan yerleşimcilerin manevi babasıydı. Bu nedenle Mısır ile yapılan barış anlaşması gereği Sina çölündeki yerleşimleri yıkanın da, asla çıkılmayacağını söylediği Gazze'den yerleşimcileri sökenin de Şaron olması tarihin bir ironisiydi.
Tarih bu türden oyunlar oynamayı sevse de genelde bunların ardında somut siyasi nedenler vardır. Şaron'un tüm askeri ve siyasi kariyeri Filistin milliyetçiliğini yok saymak ve yok etmek üzerine kuruluydu. Yanlış hesaplar üzerine kurulan İkinci İntifada'nın şiddet çılgınlığını, misliyle şiddete başvurarak çözdü çözmesine. İsrailFilistin arasında sınır sayılabilecek güvenlik duvarını inşa ederek İsrail içindeki terör eylemlerini de büyük ölçüde sona erdirdi.
Bunlardan sonra da iki yıl önce işgal sözcüğünü telafuz ederek bunun işgal eden için de, işgal edilen için de kötü olduğunu söyleme noktasına geldi. Şaron'un, ömrünün sonbaharında geldiği bu nokta ise asli hedefindeki başarısızlığın sonucuydu. Yani İsrail, Filistinliler yokmuşçasına kutsal toprakların tümüne egemen olamayacaktı.

Politikaları sürdürülemez
Bu bağlamda Filistin devletinin kurulacağını kabul etmek, bir buçuk milyona yakın umutsuz Filistinli'nin yaşadığı, terör üreten Gazze'den çekilmek siyasi gerçekçiliğin ürünüydü. İsrail'in bugünkü demografik gerçekler karşısında tüm Filistin'i elinde tutması mümkün değildi. Muhtemelen yeniden seçilince Batı Şeria'nın bir bölümünden çekilecekti. Planının zayıf tarafıysa bunları tek taraflı yapmasıydı. İsrail'in kaderini ister istemez paylaşacağı Filistinliler'i muhatap almaması, Kudüs'ün paylaşılması gerektiğini kabullenmemesiydi.
Her şeye rağmen Şaron, içindeki aşırılara rehin edilmiş İsrail toplumunun zincirini kırdı. Kendisinden sonrakiler ise onun politikalarını aynı şekilde sürdüremez. Buna, düzenin neredeyse tümden çöktüğü Filistin'de yükselecek şiddet dalgasını eklerseniz geleceğin neden karanlık göründüğü anlaşılır.
Okurların kurban bayramnı kutlarım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 AYI ile dans   / 05-01-2006
 Muhasebe   / 01-01-2006
 Siyasetin sınavı   / 29-12-2005
 Gözlüğün rengi   / 25-12-2005
 Tahran'a bakış   / 22-12-2005
 Şişli   / 18-12-2005
 Şam'ın inadı   / 15-12-2005
 Gerçeğin dili   / 11-12-2005
 Kanallar açılırken   / 08-12-2005
 Uçuş   / 01-12-2005
SOLİ ÖZEL
Sahneden çıkış
Üst üste geçirdiği beyin kanamaları...
Bu fırsat kaçmaz
Bu fırsat kaçmaz
Şişli Belediye Başkanı ve Galatasaray eski yöneticisi Mustafa...
Aç aslana yanaşma!
Aç aslana yanaşma!
Ekonomik krizin yıprattığı Galatasaray, Borussia Dortmund'u gole...
Şifreleri çözüldü
Şifreleri çözüldü
Afgan Devlet Başkanı Karzai, kendisini dünyanın en şık lideri...
İdamlıklar Koğuşu'nda bir rektörün cezaevi güncesi
Koğuş ağalarından "Aynı damda yatmaktan gurur duyuyoruz. Yemeğe...
Türkiye boydan boya kuş gribiyle savaşıyor
Kuş gribi dört bir yanda boy gösterdi. Ülke genelinde 78 kişi tedavi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu