Gül: "Türkiye'de ifade özgürlüğü yoktur demek haksızlık olur"
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in Türkiye'deki ifade özgürlüğüne ilişkin değerlendirmesi konusunda, ''(Türkiye'de ifade özgürlüğü yoktur) demek haksızlık olur'' dedi.
Gül, 28-29 Kasım 2005 tarihleri arasında Brüksel'de gerçekleştirilecek Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Toplantısı öncesinde komitenin Türkiye kanadı üyeleri ile Levent'teki TOBB binasında bir araya geldi.
Toplantıda soruları da yanıtlayan Gül, vize konusundaki problemlere ilişkin
olarak, Türkiye'nin 1995 yılında girdiği Gümrük Birliği sayesinde malların 10 yıldır Avrupa'da serbestçe dolaştığını bildirdi.
Serbest dolaşımın, birliğe tam üyelikle başlayacağını vurgulayan Gül, ''Yalnız vizelerin kolaylaştırılması, işadamlarımızın daha rahat hareket edebilmeleri, hatta serbest dolaşımın müzakere süreci içinde başlayabilmesi... Bunlar alınacak mesafeyle ilgilidir. Tabii ki çalışmalar, görüşmeler başlamıştır'' diye konuştu.
İşin henüz başında olunduğunu belirten Gül, bu konuda önemli adımların atılacağına inandığını ifade etti.
Gül, ''3 Ekim öncesi ve sonrasındaki AB-Türkiye ilişkileri çok farklıdır. Dolayısıyla yeni ilişki çerçevesi içerisinde vize konularının daha kolay çözüleceğine, dolaşımla ilgili tedirginliklerin azalacağına inanıyorum'' dedi.
Tarım kesiminin önemine işaret ederek, Türkiye'nin müzakere sürecinde belki de en zorlanacağı sektörün tarım olacağını vurgulayan Gül, ''Büyüklüğü ve kapasitesi açısından diğer ülkelere bakıldığında da böyle olmuştur'' dedi.
''TÜRKİYE'DE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VARDIR''
Abdullah Gül, bir basın mensubunun Olli Rehn'in Türkiye'deki ifade özgürlüğüne ilişkin sözlerini hatırlatması üzerine, şunları kaydetti:
''Olli Rehn ne dedi, tam doğrusu bilmiyorum. Yalnız dün biz reform izleme grubunun toplantısını yaptık. Türkiye'deki reform süreci nasıl gidiyor, bununla ilgili yapılması gerekenler ne, aksayan unsurlar var mı? Bunların hepsini uzun uzun çalıştık. Türkiye'de ifade özgürlüğü vardır. Türkiye'de herkes düşüncesini arkasında bir şiddet, zorlama yoksa ifade edebilir, tartışabilir, konuşabilir.''
Bazı yazarlarla ilgili savcıların açtığı soruşturmalar olduğunu ifade eden Gül, bunların soruşturma aşamasında olduğunu, henüz hakimlerin önüne gitmediğini bildirdi.
Gül, ''Yeni TCK ortadadır. Savcıların bazı yazarlarla ilgili açtığı dosyalara bakarsak, bunlarla ilgili daha önce de dosyalar açılmıştır. Mahkemeler bunlara takipsizlik kararı vermiştir'' diye konuştu.
Türkiye'de yeni ceza yasasına göre, yeni bir içtihat oluştuğuna işaret eden Gül, ''Dolayısıyla (Türkiye'de ifade özgürlüğü yoktur) demek haksızlık olur'' dedi.
Gül, AB olmazsa da halka haklarını vermenin hükümet programı içinde olduğunu ifade ederek, ''Kendi halkımızın en geniş hak ve özgürlüklerden faydalanmalarını temin etmek bizim için bir onurdur'' diye konuştu.
Bu konuya ilişkin önümüzdeki günlerde 1-2 kanunun çıkacağını, ''halkın avukatı'' olarak nitelendirdiği ombudsmanlık kanununun da bunlardan biri olduğunu belirten Gül, ''Türkiye'deki reform süreci, AB'den çok Türkiye'yi daha yakından ilgilendirir'' görüşünü dile getirdi.
''AB, ÖZELLİKLE KISKANÇ DAVRANMIŞTIR''
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, geçtiğimiz haftalarda İstanbul'da düzenlenen YASED Konferansı'nda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Avrupa'nın Türkiye'yi terlettiğine ilişkin'' açıklamalarının hatırlatılması üzerine de, şimdiye kadar AB'nin, Türkiye'yi serbest piyasa ekonomisinin çalıştığı bir ülke olarak görmediğini söyledi.
AB'nin son ilerleme raporunda ''Türkiye'de çalışan, işleyen bir piyasa ekonomisi vardır'' denildiğini belirten Gül, bu tespitin gelişigüzel bir tespit olmadığını vurguladı.
Gül, ''AB, özellikle kıskanç davranmıştır. Bu da doğrusu geç duyurulmuştur. Bunu bilinçli de yaptıklarının farkındayım ama neticede Türkiye'de serbest piyasa ekonomisinin AB tarafından ilan edilmesi çok anlamlıdır'' diye konuştu.
(AA)
|