|
|
|
|
'Müzakere Pozisyon Belgesi' oluşacak
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Avrupa Birliği (AB) ile fiili müzakerelere başlamadan önce Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir ''Müzakere Pozisyon Belgesi'' oluşacağını bildirdi.
Başmüzakereci Babacan, AB'ye katılım süreci çalışmaları kapsamında ''Bilim ve Araştırma'' ile ''Eğitim ve Kültür'' fasıllarının tarama çalışmaları hakkında, Hazine Müsteşarlığı'nda düzenlenen teknik düzeydeki bilgilendirme ve değerlendirme toplantısının açılışında konuştu.
''AB katılım süreci resmen başladı'' diyen Babacan, katılım sürecinin
3 ayağının bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''Birincisi bunun siyasi ayağı, burada Kopenhag kriterleri dikkate alınıyor. Bu çerçevede 'reform izleme grubu' var, bu grup Kopenhag siyasi kriterlerini takip ediyor.
İkinci ayağı ise katılım sürecinin müktesebatını üstlenmektir.35 ayrı fasılı inceleyerek AB kural ve kurumlarını, kendi kural ve kurumlarımızla uyumlu hale getireceğiz.
Ayrıca 'izleme ve yönlendirme komitesi' bulunuyor. İzleme ve Yönlendirme Komitesi'nin 5 üyesi bulunuyor. Üçüncü ayak ise iletişim ayağıdır.''
Babacan, katılım sürecinde iletişim ayağı ile ilgili olarak, Avrupa'da Brüksel'de yaptıkları çalışmaları Türkiye'ye anlatacaklarını ayrıca, Avrupa kamuoyuna Türkiye hakkında daha doğru ve ayrıntılı tanıtımda bulunarak, bilgilendireceklerini kaydetti.
İletişim konusunda, sivil toplum kuruluşlarının büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Babacan, yine bu çerçevede, ''Avrupa Birliği İletişim Grubu'nun'' bulunduğunu belirtti.
AB EĞİTİM PROGRAMLARI
Türkiye'nin AB programlarından hemen faydalanmaya başladığının altını çizen Babacan, sadece bu yıl, eğitim programından faydalanan öğrenci sayısının 15 bini geçtiğini, ileri ki dönemde yaklaşık 30-40 bin öğrencinin bu programlardan faydalanacağını ifade etti.
Bugünkü toplantıda bilim ve araştırma ile eğitim ve kültür fasıllarında tamamlanmış olan çalışmalar konusunda bilgi vereceklerini belirten Babacan, bu ve buna benzer toplantılarla, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliklerinin artarak devam edeceğini kaydetti.
TARAMA SÜRECİ
Babacan, AB ile fiili müzakerelere geçmeden önce, eksiklikler ve gerçekleştirilenler sonucu mevcut konumun belirlenmesine yönelik durum tespiti için yapılacak olan çalışmaların ''tarama'' olarak isimlendirildiğini ifade etti.
Tarama sürecinin resmen 20 Ekim'de başladığını belirten Babacan, tarama sürecinin ''tanıtıcı tarama ve ayrıntılı tarama'' şeklinde iki kısma ayrıldığını kaydetti.
İlk iki fasıl olan ''Bilim ve Araştırma'' ile ''Eğitim ve Kültür'' konusundaki taramanın tamamlandığına dikkat çeken Babacan, ''ön tarama'' olarak da isimlendirilen ''tanıtıcı tarama'' kısmında Türkiye'den Brüksel'e giden heyetin, AB yetkililerinin anlattıklarını dinlediği için bunların ''dinleyici heyet'' olarak isimlendirilebileceğini ifade etti.
Babacan, tarama sürecinin Türkiye'deki toplantılarına katılan heyetin ise Türkiye'deki gelişmeleri AB yetkililerine anlattığı için ''anlatıcı heyet'' olarak isimlendirilebileceğini söyledi.
Ali Babacan, ''ayrıntılı taramada'' AB Komisyonu'na fasıllarla ilgili bilgilendirmeler yapıldığını anlattı.
Babacan, şunları söyledi: ''Brüksel'e gönderdiğimiz heyetler, ilgili tüm kamu kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı heyetler ve oldukça teknik ağırlıklı çalışmalar bunlar, bayağı detaylarıyla alınıyor.
Türkiye'de kamu kuruluşu olarak ilgili olan ya da o konuda istekli olan bazı konularda birebir ilgili olmasa da bilgi sahip olmak isteyen kamu kuruluşlarımıza talep olduğunda pek geri çevirmiyoruz ve o kuruluşlarımızın temsilcilerinden oluşan heyetler sayıları 30, 45 arasında sayısında değişiyor.
Buradaki amaç tüm kurumlarımızı sürecin içine dahil etmek, tüm kurumlarımızı bu sürecin sahibi yapmak. Tarama çalışmaları bittikten sonra Avrupa Komisyonu her bir fasıl ile ilgili bir 'tarama raporu' hazırlayacak. Bu raporla ilgili bizim görüşlerimiz alınacak. Rapor nihai haliyle Avrupa Konseyi'ne sunulacak yani bu durum tespit çalışmamız bir bakıma iyice resmiyet kazanmış olacak.
Resmiyet dokümanları da AB açısından bitmiş olacak. Durum tespitinden sonra, fiili müzakerelerin açılıp açılmaması veya kapanıp kapanmaması 25 ülkenin onayıyla oluyor.Müzakerelerin açılmasından önce açılış kriterleri ya da kapanmasından önce kapanış kriterleri de söz konusu olabilecek.''
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ KATKISI
Fiili müzakerelere geçiş noktasında özellikle sivil toplum kuruluşlarının katkılarını isteyeceklerini bildiren Babacan, şöyle devam etti:
''Bugünkü toplantının amacı biz tarama çalışmalarında, durum tespit çalışmalarında ne yaptık bunu paylaşmak. Daha henüz hiçbir fasılda gerçek anlamda müzakere başlamış değil, hiçbir konuda geç kalmış değilsiniz sivil toplum kuruluşları olarak.
Fiili müzakerelerden önce o fasıllarla ilgili kendi kurumlarınızın yaptığı çalışmalar nedir? O konulara nasıl bakıyorsunuz? Görüşleriniz, düşünceleriniz nedir? Bunları hep sivil toplum kuruluşlarından isteyeceğiz. Kamu kuruluşlarından talep edeceğiz, tüm bunlar dikkate alınarak tek bir Türkiye pozisyonu oluşturulacak. Yani müzakerelere başlamadan önce Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir 'Müzakere Pozisyon Belgesi' oluşacak.''
Babacan, herkesin, her kurumun, mutlaka sürecin bizzat içinde olacağını da vurguladı.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|